BİLGİLER:
Ferhat ile Şirin'in Kenti
Ferhat ile Şirin'in aşk hikayesine ev sahipliği yapan Amasya, bambaşka yolculuklara yelken açıyor.
GENEL BİLGİLER
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya4.jpgKentleri: Merkez, Göynücek, Gümüşhacık, Hamamözü, Merzifon, Suluova, Taşova
Amasya, uygarlıklar beşiği güzel yurdumuzun Orta Karadeniz Bölgesi Yeşilırmak Vadisinde Harşena Dağı eteklerine kurulan nadide incilerinden biridir. Arkeolojik verilere göre Kalkolitik Çağa (M.Ö. 5500) kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Bu tarihi süreç içinde; Hitit Frig, Kimmer, İskit, Lidya, Pers, Hellen, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. 7 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca krallık başkentliği yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur.
Açık bir Müze- Kent görünümündeki bu antik şehir; krallıklara başkentlik yapmış, Anadolu'nun Oxford'u unvanıyla bağrından pek çok bilim adamı, sanatkâr, yazar ve şair çıkarmış, nicelerine de ilham kaynağı olmuş, Selçuklu ve Osmanlı Şehzadelerinin yetiştirildiği bir eğitim beldesi olarak görev yapmış, özellikle Osmanlı Döneminde uzun yıllar çeşitli bilim ve sanat dallarına öncülük etmiştir. Doğuda Tokat, güneyde Tokat ve Yozgat, batıda Çorum, kuzeyde Samsun illeriyle çevrilidir.
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya5.jpgMilli Mücadelemizin temeli burada atılmış, ilk özgürlük meşalesi burada yakılmış, "Milletin istiklalini yine milletin azm u kararı kurtaracaktır" ilkesi tüm yurda buradan duyurulmuştur. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir.
Dünyanın ilk coğrafyası Strabon, Sultan II. Murat, Yavuz Sultan Selim, Hattatlar piri Şeyh Hamdullah, Fatih Döneminin ünlü hekimi Sabuncuzâde Şerafeddin gibi pek çok ünlü şahsiyet Amasya'da dünyaya gelmiş ve burada yetişmişlerdir.
Amasya Kalesi, muhteşem Harşena Dağı'nın zirvesinde, heybetli bir hükümdarın başındaki yakut bir taç gibi durur. Boynuna takılmış zümrüt gibi gerdanlık gibi nazlı nazlı akan Yeşilırmak boyunca sıralanan, birbirinden güzel Yalıboyu Konakları, bu gerdanlığa dizilmiş nadide elmaslar gibidir. Üzerindeki Çağlayan Köprü, İstasyon Köprü, Alçak Köprü ve Künç Köprü, Mahalleleri değil adeta çağları ve kültürleri kucaklaştırmakta ve birbirine bağlamaktadır.
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya13.jpgDoğa harikası Borabay Gölü ve çevresi ile Terziköy Kaplıcaları'nın Bakanlar Kurulu'nca turizm merkezi olarak tespit edilmesinin yanı sıra Turizm Bakanlığımızca da ilimiz düzeyindeki Turizm Envanteri ve Turizm Geliştirme Planı hazırlanmıştır. Bu uygulama ile var olan kaynakların turizm sektörü hizmetine nasıl sunulabileceği uzmanlık dalında araştırılarak, Geliştirme Planı ile de İlimiz Turizm hareketlerine gerek yatırımcı gerekse turist açısından yeni ufuklar açılmaktadır. Amasya'dan El askısı yazma, yemeni, ev yapımı kuşburnu ezmesi, pirinç ve elma alınması önerilir.
Bu arada 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayan Milli Mücadelenin ilk adımı 12 Haziran 191 9'da Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle devam etmiştir. Kurtuluş Mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 191 9'da yayınlanan "Amasya Tamimi" ile "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağı" Amasya'da ilan edilmiştir.
Tarihin akışı içerisinde önemli roller üstlenmiş olan Amasya, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda ilk önemli adımın atıldığı yer olmuştur.
Sıcak yöre insanımız, geleneksel kültür değerlerimizi, sahip olduğu doğa harikası çekicilikleri, tarihi değerleri, termal kaynakları, yerel turizmi geliştirmek amacıyla, yerli-yabancı yatırımcı ve turistlere sunmak onlarla paylaşmak arzusundadır.
YİYECEK & İÇECEK
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya14.jpgAmasya tarihi, köklü bir kültür düzeyi yanında ekolojik yapısı itibariyle zengin bir bitki örtüsüne, dolayısıyla da zengin mutfak kültürüne sahiptir. Yöreye özgün yemekler arasında, çatal çorba, cırıkda-cızlak (akıtma), helle çorbası, ekmekaşı (papara), kesme ibik çorbası, toyga çorbası, çılbır, bakla dolması, hengel (kıymasız mantı), pancar (pastırmalı), kabak kabuklu pilav, sirkeli ciğer, yuka tatlısı (yufka patlıcanlı pilav tatlısı), gömlek kadayıfı, halbur tatlısı, zerdali gallesi, vişneli ekmek (Amasya çöreği), sini su böreği (Amasya usulü) ve Yakasal böreği sayılabilir.
Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcak kanlı ve misafirperver Amasya sizi bekliyor.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya11.jpgAmasya Kalesi: Şehir merkezinde olup, Zübeyde Hanım Caddesi Mis-Un fabrikası yanındanayrılan yolu takiben gidilen mesire yerinin doğal güzelliği, otopark ve içme suyu bulunmaktadır. Hıdırellez, Mart dokuzu gibi sayılı günlerde halkın günübirlik piknik yaptığı bir yerdir. Kaleden 70 m. aşağıda Yeşilırmağa ve kral mezarlarına kadar uzanan M.Ö. III. yüzyıla ait merdivenli yer altı yolu, burç ve cami kalıntıları vardır.
Alpaslan Müzesi: Amasya İli, Taşova İlçesi, Alpaslan Beldesi Belediye Müzesi'nin ilk çekirdeği 1964'te yöreden toplanan arkeolojik ve etnografik eserlerle oluşturulmuştur. 1991 yılında Osmanlı Döneminden kalma bir hamam müze olarak yeniden düzenlenmiş ve 1994'te de Alpaslan Beldesi Belediye Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Müzede yörenin kültür ve medeniyet tarihine ışık tutan Eski Tunç, Hitit, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait seramik, bronz ve altın eserler sergilenmektedir. Ayrıca yine yörede bulunan çeşitli fosiller sergilenmektedir. Yöresel köy odası teşhirinde Selçuklu ve Osmanlı Dönemi ahşap işçiliğini yansıtan örneklere yer verilmektedir.
Hazeranlar Konağı: Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır.
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya7.jpgKızlar Sarayı: Kralkaya Mezarları çıkış yolu üzerinde şehir merkezinden 100 metre yükseklikte yer alır. ören yeri olan ve hamam kalıntılarının bulunduğu ve halen kazı çalışmalarının devam ettiği ören yeridir.
Çakallar: İl Merkezinin güneyinde, Ferhat Dağı eteğinde ve şehirden 250 metre yükseklikte yer alan Ali Kaya Et Lokantası açık ve kapalı mekanı, piknik alanı ve şehir merkezi ve vadisinin kuş bakışı izlenebildiği seyir terası yer almaktadır.
Ferhat Su Kanalı: Kentin su ihtiyacını karşılamak için Helenistik dönemde yapılmış olan su kanalı yaklaşık 75 cm. genişliğinde 18 km. uzunluğundadır. Terazi sistemine göre kanallar oyularak, tünel açılarak bazı yerlerinde duvarlar örülerek inşa edilmiştir.
Kral Kaya Mezarları: Adından da anlaşılacağı üzere binlerce yıl önceki insanlar kralları içindağları (sanatsal bir biçimde) oyarak mezar hazırlamışlar. Amasya İli'nin birçok yerinde irili ufaklı olarak yapılmış olan kaya mezarları Amasyalı tarihçi Strabon'un vermiş olduğu bilgilere göre, Pontus krallarının mezarlarıdır. Strabon'un sözünü ettiği, "Kızlar Sarayı" diye bilinen anıtsal nitelikteki beş kaya mezarıdır. Buradaki kral kaya mezarları şehre egemen bir noktada yapılmış ve varlıklarını günümüze değin devam ettirmişlerdir. Şehrin hemen hemen her yerinden gözüken bu mezarlar Amasya'ya mistik bir hava vermektedir.
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya8.jpg
Pirler Parkı: İl Merkezinde Pir İlyas Türbesi'nin de yer aldığı Pirler Parkı içerisinde Pirler Et Lokantası açık ve kapalı mekanları, yapay şelale, doğal dokusu ve piknik alanı olarak hizmet vermektedir.
Ziyaret (Gölbaşı): Amasya-Taşova karayolunun 3.km den sola ayrılarak ulaşılan Ziyaret Kasabası'nın girişinde havuz ve yeşil alanları kapalı ve açık lokantası yanında piknik yapma imkanı da bulunmaktadır.
Yeşil Yenice: Amasya-Taşova karayolunun 13. Km.'sinden, sağa ayrılarak ulaşılan doğal güzellikleri 800 yıllık anıtsal çınar ağacı minyatür havuzlu mesire yerinde yeme-içme tesisi bulunmaktadır.
Yassıçal (Yaylagöl Sosyal Tesisleri): Amasya-Taşova karayolunun 7. Km.'sinden sağa ayrılan karayolu güzergahından ve il merkezine 16 Km. uzaklıkta bulunan tesis 1050 rakımlı olup, bir yıldızlı Yatırım Belgeli Oteli 150 kişilik kapalı lokanta, (Tel.2416003) önünde havuzu kenarlarında ahşap çardaklar, yapay şelale, çocuk oyun bahçesi, piknik alanı, otopark, wc futbol, voleybol, kamp imkanı bulunmaktadır.
Kaynar Gölü: Amasya - Tokat karayolunun 14. Km.sinin sağında bulunan ve içerisinde balıkların yer aldığı göl ile yeme-içme tesisi bulunan piknik alanıdır.
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya6.jpgGök Medrese Camii: 1267 yılında Amasya Valisi Seyfettin Torumtay tarafından yaptırılmıştır. Cami, Medrese ve mezar odası ile kapalı bir külliye şeklindedir. Üzeri dokuz kubbe ile örtülüdür. Bitişiğinde bulunan kümbet mavi ve göz alıcı renklerle süslendiği için Gökmedrese adını almıştır. Cephesi gayet güzel taş işçiliği ile bezenmiştir. 1962 yılından 1978 yılına kadar müze olarak kullanılmış, 1980 yılından sonra da tekrar ibadete açılmıştır.
Sarılık: Tokat yolu üzerinde merkez ilçeye 13 Km. uzaklıkta günübirlik mesire yerlerindendir.
Terziköy Kaplıcası: Terziköy kaplıcası İl Merkezine 36 Km. uzaklıkta olan Otel, motel, bungalov konaklama tesisleri, kapalı yüzme havuzları, özel kabinler; lokanta, gazino, kafeterya, geniş yeşil alanı, çocuk oyun bahçesi, park, otopark ve piknik alanları ile yerli ve yabancı ziyaretçilere hizmet sunmaktadır.
Şarlayuk: Merzifon - Gümüşhacıköy karayolunun 12. Km.den sağa ayrılarak ulaşılan mesire yeri doğal güzelliği, yeme - içme tesisi ve piknik imkanları ile yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğradığı yerlerdendir.
Omarca: Gümüşhacıköy - Hamamözü karayolunun 12. Km. den sağa ayrılantepe üzerindeki stablize yolu takiben ulaşılır. Orman İşletme Müdürlüğünce düzenlenen çevre içme suyu, piknik ocak ve masaları, wc si doğal güzelliği nedeniyle yöre insanının hafta sonları tercih ettikleri ormaniçi dinlenme yeridir.
Gökoluk: Merkez ilçeye 59 Km.de ve Merzifon ilçesinde bulunmaktadır. Orman İşletme Müdürlüğünce düzenlenen yağmur barınağı, kır kahvesi, çocuk oyun alanı piknik ocak ve masaları, suyu, doğal güzelliği nedeniyle yöre insanının hafta sonları tercih ettikleri ormaniçi dinlenme yeridir.
Yedi Kuğular Kuş Cenneti (Yedikır Barajı): Amasya -Suluova karayoluna 7 Km. uzaklıkta bulunur. Baraj gölü çevresinde yer alan doğal güzelliği, yürüyüş parkuru, DSİ sosyal tesisleri ve balık üretim tesisleri ile amatör balık avcılığı, nedeniyle bölgenin çekici piknik alanı durumundadır. Göl; kuğu, yabankazı, yabanördeği, angut, karabatak ve balıkçıl vb. gibi 16 familyaya ait 34'den fazla kuş türünün barındığı bir kuş cenneti haline gelmiştir.
Gani Baba: Amasya - Suluova karayoluna 8 Km. Suluova ilçesi Saygılı Köyü yakınlarında türbe ziyareti ve piknik alanı olarak hizmet vermektedir.
Kapaklı: Amasya-Suluova karayolu üzerinde Merkez ilçeye 36 Km. uzaklıktadır. Orman İşletme Müdürlüğüne ait sosyal tesisleri, piknik masa ve ocakları, suyu, wc si ve doğal güzelliğiyle özellikle hafta sonları yöre insanlarının piknik için tercih ettikleri ormaniçi dinlenme yeridir.
Fethiye Camii: Fethiye mahallesindedir. Ruhi Tingiz Devlet Hastanesi'nin karşısında yer alan cami, ilk yapıldığı yıllarda kilise olarak inşa edilmiştir. Bizans İmparatoru Phocas'ın (602-610) kızı Helena tarafından yaptırılmış Kilise 1116 yılında Fetih Gazi tarafından camiye çevrilmiştir.
Aynalı Mağara: Amasya vadisinde yer alan mağaralardan en önemlisi ve en meşhuru Aynalı Mağara'dır. Bilindiği ve araştırmalardan anlaşıldığına göre burası bir kral mezarından öte ikamet edilmek üzere oyulmuştur. Büyük blok kaya parçası oyulmak suretiyle yerden 10-15 metre yüksekliğe ulaşan ihtişamlı bir mağaradır. Güneş ışıklarının vurmasıyla parlayan cephesinden dolayı "aynalı" ismi verilmiştir. Mağaranın içi renkli resimlerle süslenmiştir. Hz. İsa'nın 12 havarisinden birinin Hristiyanlığı bu mağaradan yaydığı söylenir.
Akınoğlu Göl Tesisleri: Amasya - Taşova karayolu 40. Km.sinden sağa ayrılan yolu takiben 10. Km.sinde bulunan Akınoğlu Beldesinde doğal güzelliği, gölü, gazinosu ve piknik alanı ile hizmet vermektedir.
Belevi Akpınar Dinlenme Tesisleri: Amasya - Taşova karayolunun 40. km.sinden sağa ayrılan yolu takiben 6. km. sinde bulunan Belevi Beldesinde, doğal güzelliği, Alabalıklı Gölü, kapalı ve açık mekanlı gazinosu piknik alanı ile hizmet vermektedir.
Burmalı Minare: Selçuklu Emirlerinden Necmeddin Ferruh Bey tarafından yaptırılmıştır. Damadı İzzeddin Mehmed Pervane Bey de 1300 yılında vakıflarını tanzim etmiştir. Zelzeleler, yangınlardan sık sık harap olmuş ve tamir görmüştür. Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde, minaresinin ahşap ve isminin de Mahkeme Camii olduğundan bahseder. 1730 yılındaki büyük yangında tekrar yanan caminin ahşap minaresi bu sefer taştan burma olmak üzere yaptırılmış ve caminin ismi de minaresinin şeklinden alınmış oldu. 1939 depreminden de büyük zarar görmüş ve 1958 yılında onarılmıştır.
Borabay Gölü: Amasya - Taşova karayolunun 44.Km.sinden sola ayrılan Taşova - Samsun karayolunu takiben 14. Km.den tekrar sola ayrılarak ulaşılan ve 1050 rakıma sahip bir doğa harikası olan Borabay Gölü ve çevresi Bakanlar Kurulunca Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Ormanlık alan içerisinde her biri 3 yataklı 9 adet bungalov tipi evler, gazinosu kamp imkanı, piknik alanları, doğa yürüyüşü ve dinlenme imkanları nedeniyle yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak merkezi durumundadır.
Kaplıcalar ve İçmeler:
Terziköy Kaplıcası: İl merkezine 36 Km. uzaklıkta Terziköy Kaplıcası yerleşim yerinde mülkiyeti İl Özel İdare Müdürlüğüne ait tesislerde; tüm odalarında termal suyun bulunduğu 75 yataklı Otel, 45 yataklı motel, gazino, lokanta, yüzme havuzları, özel kabinler, park, çocuk oyun bahçesi, otopark, alış-veriş yeri, özel pansiyonları ile kaplıca turizminin ilgi odağı olması yanında günübirlik piknik alanları yönü ile de hizmet vermektedir. Turizm Bakanlığınca Turizm Merkezi ilan edilmiştir. Halk arasında erkeklik kudretini artırdığına inanıldığı için, müşterisi boldur. Oteli ve pansiyonları vardır. Mide, böbrek hastalıklarıyla romatizma ve kalp rahatsızlıklarına iyi gelir. Su ısısı 37 derecedir.
Gözlek Kaplıcası: Amasya-Göynücek yolunun 18.km.sinde bisit yapı şeklinde olup konaklama imkanı yoktur. Mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelmektedir.
Hamamözü (Arkut Bey) Kaplıcası: İl merkezine 93 km. uzaklıkta Hamamözü İlçe merkezinde bulunmaktadır. Konaklama özel pansiyonlarda yapılabilmektedir. yeni modern tesis yapılmaktadır. Otuz köylük Hamamözü vadisinde bulunan kaplıcaların, yüzyıllardan bu yana işletildiği tarihsel kazılardan anlaşılmıştır. Biri kadınlara, diğeri erkeklere ait iki kubbeli hamamı bulunan kaplıcalar, her yıl binlerce kişiye şifa dağıtır. İçme ve banyo olarak kullanılır. Her türlü ağrılara, nefrit ve kadın hastalıklarına iyi gelen kaplıcaların bulunduğu yer, deniz seviyesinden 640 m. yüksektedir. Oteli ve pansiyonları vardır.
Ilısu Kaplıcası: İl merkezine 62 km.uzaklıkta olup Göynücek İlçesi Ilısu köyünde bulunmaktadır.Tesis ve konaklama imkanı yoktur.
Orta Karadeniz'de, Yeşilırmak vadisinde, Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yıllık bir tarihi gecmişin izlerini taşır.Tarihi boyunca krallıklara başkentlik yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur AMASYA…
Kurtuluş savaşının başlangıç temelleri de Amasya'da atılmıştır. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir.
Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcakkanlı ve misafirperver insanıyla Amasya sizi bekliyor.
İlk yerleşimin MÖ. 5500 yıllarına kadar uzandığı belirlenen Amasya; Antik Çağdan günümüze kadar geçen zaman içerisinde Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. 1.386 yılında Osmanlı topraklarına katılan Amasya, Osmanlı padişah ve şehzadelerinin gösterdikleri özel ilgi nedenleriyle "şehzadeler şehri" olarak da ün yapmıştır.
Amasya, Kurtuluş Savaşı sırasında da ön plana çıkmıştır. 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayan Milli Mücadelenin ilk adımı, 12 Haziran 1919'da Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle devam etmiştir. Kurtuluş Mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919'da yayınlanan Amasya Tamimi ile "Milletin İstiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağı" Amasya'da ilan edilmiştir.
Amasya, doğuda Tokat, güneyde Yozgat, batıda Çorum, kuzeyde Samsun İlleri ile çevrilidir. Yeşilırmağın Orta Karadeniz Dağları (Canik) arasında oluşturduğu vadi üzerinde kurulmuştur.Akdağ, Tavşan Dağı, İnegöl Dağı, Kocacık Tepesi, Kırklar Dağı, Ferhat Dağı önemli dağlarıdır. Sulama amaçlı gölet ve barajlar ile sulanan verimli ovalara sahiptir.
Borabay Gölü en önemli gölüdür. Yeşilırmak ve göletlerde yayın, sazan, turna, levrek, pullu gibi balık türleri bulunmaktadır.İlde Karadeniz iklimi - kara iklimi arasında bir geçiş iklimi hüküm sürer. Yazları kara iklimi kadar kurak, Karadeniz iklimi kadar yağışlı değildir. Kışları ise Karadeniz iklimi kadar ılıman, kara iklimi kadar sert değildir.
Amasya’da gezilecek yerlerin başında gelen,Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Hatuniye Cami avlusu ile bağlantılıdır. Çift kanatlı selamlık kapısından alçak tavanlı bir mekana girilir. Dört köşede birer oda ve odaların arasında orta sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı eyvanlarını giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap merdivenler işgal eder. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır.
Amasya Kalesi, Kral Kaya Mezarları, Aynalı Mağara (Kaya Mezarı), Ferhat Su Kanalı, Bimarhane (Darüşşifa), Sultan II. Bayezid Külliyesi, Haliliye Medresesi, Kapı Ağa Medresesi, Gök Medrese Cami, Burmalı Minare Cami, Sultan II. Bayezıt Külliyesi ve daha onlarca cami han ve hamamlar gezilip görülebilecek başlıca tarihi eserler arasında yer alır. Terziköy Kaplıcası, Yedi Kuğular Kuş Cenneti, Borabay Gölü, Baraklı Şelalesi görülmesi gereken doğal alanlardır.
Ne Yenir ? Amasya tarihi, köklü bir kültür düzeyi yanında ekolojik yapısı itibariyle zengin bir bitki örtüsüne, dolayısıyla da zengin mutfak kültürüne sahiptir. Yöreye özgün yemekler arasında, çatal çorba, cırıkda-cızlak (akıtma), helle çorbası, ekmekaşı (papara), kesme ibik çorbası, toyga çorbası, cilbir, bakla dolması, hengel (kıymasız mantı), pancar (pastırmalı), kabak kabuklu pilav, sirkeli ciğer, yuka tatlısı (yufka patlıcanlı pilav tatlısı), gömlek kadayıfı, halbur tatlısı, zerdali gallesi, vişneli ekmek (Amasya çöreği), sini su böreği (Amasya usulü) ve Yakasal böreği sayılabilir.
RESİMLER:
http://img208.imageshack.us/img208/7888/01promenantgecejpgul2.jpghttp://img442.imageshack.us/img442/3833/amasyajpgwz8.jpghttp://img260.imageshack.us/img260/2988/amasya014cb6.jpg http://img151.imageshack.us/img151/1117/geneljpgji3.jpghttp://img151.imageshack.us/img151/6549/amasyaevleri2jpgdk4.jpghttp://img228.imageshack.us/img228/1016/2sultanbeyazit2jpghq0.jpggenel resimler.
http://img147.imageshack.us/img147/5987/wwwresimmaxcomamasya000bv3.jpg yalı boyu evleri..http://img255.imageshack.us/img255/3452/amasyayesilirmakyaliboyjr4.jpg yalı boyu başka açıdan.
http://img259.imageshack.us/img259/6283/amasyahazeranlarkonagi2op9.jpg hazerhanlar konağı
http://img214.imageshack.us/img214/7545/amasyabuyukagamedresesiyq8.jpg büyük ağa medresesi.
EFSANE:
Amasya’da yüzyıllardır anlatıla gelen efsaneler vardır. Ferhat ile Şirin, Güzelce Kız (Aynalı Mağara), Kurtboğan, İnci Baba, Serçoban, Lokman Hekim ünlü olanlarıdır.
Ferhat İle Şirin Efsanesi
Ferhat, nakkaşlık yapan, Şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır. Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir.
Amasya Sultanı Mehmene Banu’ya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Sultan; Şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. “ Şehir'e suyu getir, Şirin'i vereyim” der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.
Ferhat'ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat’a. Su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek Ferhat’a ulaşır. Ferhat’ın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler sonra da. “Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirin'in öldü. Bak sana helvasını getirdim” der. Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. “Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır” der. Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur. Ferhat'ın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten “ŞİRİN !” seslenişleri yankılanır kayalarda.
Ferhat'ın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhat'ın yanına.
Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada. İkisini de gömerler yan yana. Her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış. iki sevgiliyi, iki gülü ayırmak için.
Güzelce Kız (Aynalı Mağara Efsanesi)
Güzelce Kız, bir kral kızıdır. Dünyalar güzelidir. O kadar güzeldir ki; görenler dayanamaz, yıldırım düşmüş gibi kendilerinden geçerler. Bu yüzden genç kız, hep peçeli gezer, güzel yüzünü kimseye gösteremez.
Artık zamanı gelmiştir diye düşünen babası, dört bir yana haberciler çıkarır kızını evlendirecektir ama kim kızının peçesini açıp güzelliğine dayanır, onu dünya gözüyle seyredebilirse kızını ona verecektir.
Bu çağrıya yedi iklim, dört bucaktan şehzadeler, vezir çocukları, dünya zenginleri, yiğitler, bilginler, kısacası gençliğine, bilek gücüne güvenenler dört nala Amasya’ya gelirler.
Amasya meydanında kurulan özel bölümde bulunan Güzelce Kız bekleyedursun. Kendine güvenen delikanlılar cesaretlerini toplayamaz, yanına yaklaşan ise peçesini kaldırmak istediğinde eli titrer, dizlerinin bağı çözülür. Bu sahneler günlerce devam eder. Bir gün fakir mi fakir, ama yiğit mi yiğit, gerçekten güzel, alımlı bir delikanlı “Ben de şansımı denemek istiyorum!” diye destur alıp tahtın yanına yaklaşır. Herkesin şaşkın bakışları arasında hiç vakit geçirmeden Güzelce Kız'ın peçesini kaldırır. O an öyle bir elektriklenme olur ki, bir aydınlanma, bir alev, bir ateş sarar etrafı. Kimse ne olduğunu anlayamaz. Meydanda bulunanlar korkudan yerlere kapanır. Sonra, sonsuz bir sessizlik içinden kömür kesilir iki genç, yan yana uzanmış şekilde.
İki gencin cesedi, şehre yakın yerdeki bağ ve bahçelikler yanında bulunan kaya mezar içinde iki ayrı odaya gömülür. Bu kaya mezarının dışı güneşle birlikte Güzelce Kız’ın yüzü gibi parlamaya başlar. Bu parlaklığından dolayı da, daha sonra kaya mezarın adı " Aynalı Mağara" diye ünlenir.
İğneci Baba
İğneci Baba ile kardeş olan Serçoban, Amasya merkeze bağlı Karasenir Köyü’ne yerleşir. Çobanlık ile geçimini sağlayan, hal ve hareketleri, ibadetinin sadeliği ile tanınır.
Bir gün Amasya’da ayakkabıcılıkla geçimini sağlayan ağabeyi İğneci Baba’yı ziyarete gelir. Beraberinde de koyunlarından sağdığı sütü bir mendiline çıkılayıp hediye olarak getirir. Amacı, kendi mendiline koyduğu sütün, mendilden sızmadığını göstermektir. Serçoban mendilini kunduracı dükkanının duvarındaki bir çiviye asar. Bu sırada İğneci Baba dükkanında bir bayanın ayak ölçünü almaktadır. Serçoban, bayanın topuklarını görünce, “ne kadar da güzel” diye aklından geçirdiğinde çiviye asılan mendilden süt yavaş yavaş damlamaya başlar.
İğneci Baba, kardeşinin niyetinde bozulmalar olduğunu sezer ama hiç birşey belli etmez. Bayan ayak ölçünü verip dükkandan ayrılınca, İğnecibaba, kardeşi Serçoban’a “ Keramet dağ başında ermekte değil, keramet burada, çıkındaki sütü damlatmamakta” der.
Mezarı bugün özel bir mekan olarak hazırlanmış, Kocacık Çarşısı’ndadır.
Serçoban
Serçoban, Amasya merkezdeki Kocacık Çarşısı’nda türbesi bulunan İğneci Baba ile kardeştir. İğneci Baba ayakkabı tamiri, kardeşi Serçoban ise çobanlık yapar.
Serçoban, bir gün dağda sürülerini otlatırken kaçan oğlağı yakalamak ister, Serçoban kovalar, oğlak kaçar, iyice yorulan Serçobon "Seni yakaladığımda keseceğim" der. Sonunda yakaladığı oğlağı sözünü yerine getirmek için tam kesmek üzere iken mahzun ve etkileyici bakışları ile karşılaşan Serçoban, duygulanır “ Beni de çok yordun mübarek ” der ve yakaladığı oğlağı serbest bırakır.
Serçoban öldüğünde, sürüdeki hayvanların her biri ağaca dönüşür ve bir orman oluşur. Mezarın bulunduğu mevkii kendi adı ile adak ve mesire yeri olarak ziyaret edilir. Yöre insanı oradaki ağaçları kesmenin kendilerine kötülük getireceğine inanır.
GENELGE:
Amasya Tamimi (22 Haziran 1919)
1- Vatanın tamamı, milletin istiklâli tehlikededir. Hükümet merkezi İtilaf Devletleri'nin etkisi ve denetimi altında bulunduğundan, sahip olduğu sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum, milletimizi adı var, kendi yok durumuna düşürüyor.
"Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." Milletin durumunu ve davranışını göz önünde bulundurarak haklarını dünyaya duyurmak için her türlü etki ve denetimden uzak bir milli heyetin varlığı gerekmektedir. Bunun için her taraftan vuku bulan teklif ve milli istek üzerine Anadolu’nun en güvenilir yeri olan Sivas’ta milli bir kongrenin süratle toplanması kararlaştırılmıştır. Bunun için, bütün illerin her livasından parti ayrılıkları dikkate alınmaksızın muktedir ve milletin güvenini kazanmış üçer kişinin olabildiğince çabuk yetiştirmek üzere hemen yola çıkarılması gerekmektedir. Her ihtimale karşı bunun bir milli sır hâlinde tutularak ve delegelerin gereken yerlere kimliklerini gizleyerek gelmeleri,
2- Doğu vilâyetleri nâmına 10 Temmuz’da Erzurum’da toplanması gereken kongre için sözü geçen vilâyetlerin Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetleri’nden seçilmiş üyeler zaten Erzurum’a doğru yola çıkarılmışlardır. O vakte kadar diğer vilâyetlerimizin temsilcileri de Sivas’a geleceklerinden Erzurum Kongresi’nin üyeleri belirlenecek zamanda umumi toplantıya katılmak üzere Sivas’a hareket edecektir.
3- Yukarıdaki esaslara göre, temsilciler Müdafaa-i Hukuk-u Milliye
Cemiyetleri ve belediye başkanları tarafından ve çeşitli suretlerde seçileceklerdir.
4- Bu esasların uygulanmasına 3. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, Eski Bahriye Nâzırı Rauf Bey, 15. Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa, 13. Kolordu Kumandan Vekili Miralay Cevad bey, 3. Kolordu Kumandanı Miralay Refet Bey, Samsun Mutasarrıfı Hâmit Bey, 2. Ordu Müfettişi Cemal Paşa, 12. Kolordu Kumandanı Miralay Selahattin Bey, 25.Kolordu Kumandanı Ali Fuat paşa, Bursa’da 17. Kolordu Kumandan Vekili Miralay Bekir Sami Bey,, Edirne’de Kolordu Kumandanı Cafer Tayyar Bey ve diğer bazı sivil ve askeri önemli kişiler tarafından çalışılacaktır. Bundan başka eski sadrazam Müşir Ahmed İzzet Paşa, Nâfıa Nâzırı Ferit Bey, âyan üyesinden Ahmed Rıza Bey gibi kişilerden fikir ve düşünceler alınacaktır.
5- Reddi İlhak ve Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetlerinin verecekleri telgrafların telgrafhânelerce kabul edilmeyerek çekilmesi Posta ve Telgraf Müdüriyet-i Umumiyesi’nden bildirilmiştir. Bu husus kesin şekilde reddedilerek her ne şekilde olursa olsun serbestçe yazışmaların sağlanması için gösterilerde bulunarak yazışmalar sağlanacak ve bunlar elde edilinceye kadar gösterilere devam edilecektir.
6- Askeri ve sivil kuruluşlar hiçbir suretle terk ve başkasına verilmeyecektir. Vatanın herhangi bir tarafına yeniden yapılacak düşman işgâl hareketleri bütün orduyu ilgilendirecek ve meydana gelen duruma göre memleketin savunmasına birlikte girişilecektir. Bu sebeple komutanlar derhal birbirini haberdâr edeceklerdir. Silah ve savaş malzemesi kesinlikle elden çıkarılmayacaktır.
TARİHİ:
Amasya'nın tarihi M.Ö. 4000 senelerine dayanmaktadır. Hititlerden sonra Asurlar bir süre Amasya’yı işgal ettiler. Hitit başkenti Hattuşaş, Amasya’nın güney batısındadır.
M.Ö. 6. asırda Pers ve M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı Büyük İskender’in istilasına uğradı. Pontus krallığının başkenti Sinop’a taşınmadan önce Amasya idi. M.Ö. 1. asırda Romalılar Mitridat’ı yenince Amasya, Roma İmparatorluğuna geçti. M.S. 355’te Roma İmparatorluğunun devamı olan Bizans’ın eline geçti. 712’de Araplar, İslam ordularıyla Amasya’yı fethettiler. Fakat bir süre sonra Bizanslılar Amasya’yı geri aldılar. 1071 Malazgirt savaşından kısa bir süre sonra Danişmendoğlu’nun başkenti oldu. Melik Danişmend Ahmed Gazi Amasya’yı fethetti.
Daha sonra Türkiye Selçuklularının hakimiyetine geçen Amasya'ya bilahare İlhanlılar hakim oldu. İlhanlı genel valisi Timurtaş'ın Mısır'a kaçmasından sonra yetine tayin edilen Büyük Şeyh Hasan vekaleten Alaaddin Eratna'yı Anadolu'ya gönderdi. Bir müddet sonra, Eratna bağımsızlığını ilan ederek Eratna Beyliğini kurdu. 1360'da Şadgeldi, Eratna Beyliğinden ayrılarak Amasya'da Amasya Beyliği'ni kurdu.
Yıldırım Bayezid 1393’te Amasya’yı Osmanlı Devletine kattı. Osmanlılar devrinde “Şehzadeler şehri” olarak isim yapmıştır. Osmanlı sultanlarından İkinci Murad ve Yavuz Sultan Selim Han Amasya’da doğmuşlardır. Fatih Sultan Mehmed Han 8 yaşında iken Amasya valisi olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman Han sık sık Amasya’ya gelmiştir. İkinci Bayezid şehzadeliğini Amasya’da geçirmiştir.
1402 Ankara Savaşını Timur Han kazanınca, Amasya’nın teslim olmasını istedi. Amasya teslim olmadı. Timur’un Amasya halkını cezalandırmasını, Amasya’daki alimlere sorduğu 10 sual kurtardı. İlyas Çelebi, Timur’un sorduğu on suali bilince, Timur, Amasya halkını bağışladı. Amasya, Osmanlı Devletini ikinci defa kuran Çelebi Sultan Mehmed'in üssü oldu. Devlette birliğin sağlanmasından sonra Amasya, sancak merkezi oldu. Bir ara Rum eyaletinin de merkez sancağı vazifesi gördü. Sultan İkinci Murad ve İkinci Bayezid gibi Osmanlı sultanları ve bazı şehzadeleri Amasya'da sancağa çıkıp, bir taraftan idare tecrübelerini arttırırken, diğer taraftan Amasya'nın geniş kültür muhitinin ilminden istifade ettiler.
Osmanlı idaresi altında Amasya, bir çok tarihi hadiselere şahit oldu. Osmanlı Devleti ile İran Safevi Devleti arasındaki ilk barış da, 29 Mayıs 1555'te Amasya'da yapılmıştır.
Tanzimattan sonra Sivas’a bağlı bir sancak haline getirilen Amasya, İstiklal Harbinde mühim bir yer işgal etmiş, Sivas Kongresine burada karar verilmiştir. Meşhur Amasya Tamimi Türkiye’nin bütün şehirlerine buradan duyurulmuş ve Amasya Protokolü burada imzalanmıştır.
1773 ve 1841’de şiddetli deprem, 1915’te büyük bir yangın Amasya’yı büyük çapta harab etmiştir.
YEMEKLERİ:
Amasya Yöresel Yemekleri
Amasya, tarihsel yaşamı nedeniyle köklü bir kültür birikimine, ekolojik yapısı itibari ile zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Bu zenginlikler mutfak kültürüne de yansımıştır.
Her yörenin kendine özgü yemekleri vardır. Bazı yemekler ise diğer yörelerde de bilinmesine rağmen yöremizde değişiklik arz eder. İlimiz yöresel yemeklerinin başlıcaları:
Çorbalar
Çatal Çorba, Sakala Çarpan, Toyga Çorbası, Cilbir, Helle Çorbası, Kesme İbik Çorbası, Yarma Çorbası.
Etli Yemekler
Bakla Dolması, Etli Bamya, Keşkek, Ciğer Sarması, Göbek Dolması, Madımak, Mıhlama, Mumbar-İşkembe, Pastırmalı Pancar, Patlıcan Pehli, Pastırma Gağallemesi, Pirpirim, Sirkeli Ciğer ve Sulu Köfte.
Tatlılar
Dene Hasudası, Kuymak, Yuka tatlısı, Ayva Gallesi, Elma Tatlısı, Fırın Sütlüç, Gelin Parmağı, Gömlek Kadayıfı, Kalbur Tatlısı, Höşmerim, Peluza (Hasuda), Şeker Böreği, Unutma Beni, Vişneli Ekmek ve Zerdali Gallasi.
RESİM:
http://img144.imageshack.us/img144/7453/355558700026amasyayesilxb7.jpg
http://img120.imageshack.us/img120/1448/355558720041amasyabigagxw2.jpg
http://img144.imageshack.us/img144/9387/355560030075amasyabluemwx5.jpg
http://img144.imageshack.us/img144/8482/355560060079amasyakaleoa2.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/1809/355560090101amasyapontictombsq f2.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/4448/355560120111amasyayesilirmakjg 6.jpg
http://img144.imageshack.us/img144/7951/355561460194amasyaviewsru5.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/2302/355561480197amasyapontictombsf g5.jpg
http://img79.imageshack.us/img79/6075/355562040256amasyasaatkvs7.jpg
http://img68.imageshack.us/img68/2719/355562050257amasyayesilwx4.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/3428/355562060260amasyayesilirmakrf 7.jpg
http://img65.imageshack.us/img65/2554/355562070262amasyayesilnu2.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/9131/amasya2nc4.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/2797/amasya7cx7.jpg
http://img68.imageshack.us/img68/1884/amasya14tm7.jpg
http://img68.imageshack.us/img68/6038/amasya10tl2.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/57/yaliboyu16ib3.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/2586/yaliboyu10dt1.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/8974/355574060351amasyakidsou6.jpg
Hamur İşleri
Amasya Çöreği, Yağlı-Katmer, Kabak Kabuklu Pilav, Bişi, Cırıkta-Cızlak_Akıtma, Döndürme, Ekmek Aşı (Papara), Eli Böğründe, Haşaşlı Çörek, Haşaşlı-Cevizli Puaça, Hengel (Kıymasız Mantı, Kaypak, Mayalı, Patlıcanlı Pilav, Sini Su Böreği, Tepsi Böreği, Yakasal Böreği ve Yanuç.
Ferhat ile Şirin'in Kenti
Ferhat ile Şirin'in aşk hikayesine ev sahipliği yapan Amasya, bambaşka yolculuklara yelken açıyor.
GENEL BİLGİLER
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya4.jpgKentleri: Merkez, Göynücek, Gümüşhacık, Hamamözü, Merzifon, Suluova, Taşova
Amasya, uygarlıklar beşiği güzel yurdumuzun Orta Karadeniz Bölgesi Yeşilırmak Vadisinde Harşena Dağı eteklerine kurulan nadide incilerinden biridir. Arkeolojik verilere göre Kalkolitik Çağa (M.Ö. 5500) kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Bu tarihi süreç içinde; Hitit Frig, Kimmer, İskit, Lidya, Pers, Hellen, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. 7 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca krallık başkentliği yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur.
Açık bir Müze- Kent görünümündeki bu antik şehir; krallıklara başkentlik yapmış, Anadolu'nun Oxford'u unvanıyla bağrından pek çok bilim adamı, sanatkâr, yazar ve şair çıkarmış, nicelerine de ilham kaynağı olmuş, Selçuklu ve Osmanlı Şehzadelerinin yetiştirildiği bir eğitim beldesi olarak görev yapmış, özellikle Osmanlı Döneminde uzun yıllar çeşitli bilim ve sanat dallarına öncülük etmiştir. Doğuda Tokat, güneyde Tokat ve Yozgat, batıda Çorum, kuzeyde Samsun illeriyle çevrilidir.
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya5.jpgMilli Mücadelemizin temeli burada atılmış, ilk özgürlük meşalesi burada yakılmış, "Milletin istiklalini yine milletin azm u kararı kurtaracaktır" ilkesi tüm yurda buradan duyurulmuştur. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir.
Dünyanın ilk coğrafyası Strabon, Sultan II. Murat, Yavuz Sultan Selim, Hattatlar piri Şeyh Hamdullah, Fatih Döneminin ünlü hekimi Sabuncuzâde Şerafeddin gibi pek çok ünlü şahsiyet Amasya'da dünyaya gelmiş ve burada yetişmişlerdir.
Amasya Kalesi, muhteşem Harşena Dağı'nın zirvesinde, heybetli bir hükümdarın başındaki yakut bir taç gibi durur. Boynuna takılmış zümrüt gibi gerdanlık gibi nazlı nazlı akan Yeşilırmak boyunca sıralanan, birbirinden güzel Yalıboyu Konakları, bu gerdanlığa dizilmiş nadide elmaslar gibidir. Üzerindeki Çağlayan Köprü, İstasyon Köprü, Alçak Köprü ve Künç Köprü, Mahalleleri değil adeta çağları ve kültürleri kucaklaştırmakta ve birbirine bağlamaktadır.
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya13.jpgDoğa harikası Borabay Gölü ve çevresi ile Terziköy Kaplıcaları'nın Bakanlar Kurulu'nca turizm merkezi olarak tespit edilmesinin yanı sıra Turizm Bakanlığımızca da ilimiz düzeyindeki Turizm Envanteri ve Turizm Geliştirme Planı hazırlanmıştır. Bu uygulama ile var olan kaynakların turizm sektörü hizmetine nasıl sunulabileceği uzmanlık dalında araştırılarak, Geliştirme Planı ile de İlimiz Turizm hareketlerine gerek yatırımcı gerekse turist açısından yeni ufuklar açılmaktadır. Amasya'dan El askısı yazma, yemeni, ev yapımı kuşburnu ezmesi, pirinç ve elma alınması önerilir.
Bu arada 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayan Milli Mücadelenin ilk adımı 12 Haziran 191 9'da Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle devam etmiştir. Kurtuluş Mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 191 9'da yayınlanan "Amasya Tamimi" ile "Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağı" Amasya'da ilan edilmiştir.
Tarihin akışı içerisinde önemli roller üstlenmiş olan Amasya, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda ilk önemli adımın atıldığı yer olmuştur.
Sıcak yöre insanımız, geleneksel kültür değerlerimizi, sahip olduğu doğa harikası çekicilikleri, tarihi değerleri, termal kaynakları, yerel turizmi geliştirmek amacıyla, yerli-yabancı yatırımcı ve turistlere sunmak onlarla paylaşmak arzusundadır.
YİYECEK & İÇECEK
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya14.jpgAmasya tarihi, köklü bir kültür düzeyi yanında ekolojik yapısı itibariyle zengin bir bitki örtüsüne, dolayısıyla da zengin mutfak kültürüne sahiptir. Yöreye özgün yemekler arasında, çatal çorba, cırıkda-cızlak (akıtma), helle çorbası, ekmekaşı (papara), kesme ibik çorbası, toyga çorbası, çılbır, bakla dolması, hengel (kıymasız mantı), pancar (pastırmalı), kabak kabuklu pilav, sirkeli ciğer, yuka tatlısı (yufka patlıcanlı pilav tatlısı), gömlek kadayıfı, halbur tatlısı, zerdali gallesi, vişneli ekmek (Amasya çöreği), sini su böreği (Amasya usulü) ve Yakasal böreği sayılabilir.
Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcak kanlı ve misafirperver Amasya sizi bekliyor.
GÖRMEDEN DÖNMEYİN
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya11.jpgAmasya Kalesi: Şehir merkezinde olup, Zübeyde Hanım Caddesi Mis-Un fabrikası yanındanayrılan yolu takiben gidilen mesire yerinin doğal güzelliği, otopark ve içme suyu bulunmaktadır. Hıdırellez, Mart dokuzu gibi sayılı günlerde halkın günübirlik piknik yaptığı bir yerdir. Kaleden 70 m. aşağıda Yeşilırmağa ve kral mezarlarına kadar uzanan M.Ö. III. yüzyıla ait merdivenli yer altı yolu, burç ve cami kalıntıları vardır.
Alpaslan Müzesi: Amasya İli, Taşova İlçesi, Alpaslan Beldesi Belediye Müzesi'nin ilk çekirdeği 1964'te yöreden toplanan arkeolojik ve etnografik eserlerle oluşturulmuştur. 1991 yılında Osmanlı Döneminden kalma bir hamam müze olarak yeniden düzenlenmiş ve 1994'te de Alpaslan Beldesi Belediye Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Müzede yörenin kültür ve medeniyet tarihine ışık tutan Eski Tunç, Hitit, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait seramik, bronz ve altın eserler sergilenmektedir. Ayrıca yine yörede bulunan çeşitli fosiller sergilenmektedir. Yöresel köy odası teşhirinde Selçuklu ve Osmanlı Dönemi ahşap işçiliğini yansıtan örneklere yer verilmektedir.
Hazeranlar Konağı: Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır.
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya7.jpgKızlar Sarayı: Kralkaya Mezarları çıkış yolu üzerinde şehir merkezinden 100 metre yükseklikte yer alır. ören yeri olan ve hamam kalıntılarının bulunduğu ve halen kazı çalışmalarının devam ettiği ören yeridir.
Çakallar: İl Merkezinin güneyinde, Ferhat Dağı eteğinde ve şehirden 250 metre yükseklikte yer alan Ali Kaya Et Lokantası açık ve kapalı mekanı, piknik alanı ve şehir merkezi ve vadisinin kuş bakışı izlenebildiği seyir terası yer almaktadır.
Ferhat Su Kanalı: Kentin su ihtiyacını karşılamak için Helenistik dönemde yapılmış olan su kanalı yaklaşık 75 cm. genişliğinde 18 km. uzunluğundadır. Terazi sistemine göre kanallar oyularak, tünel açılarak bazı yerlerinde duvarlar örülerek inşa edilmiştir.
Kral Kaya Mezarları: Adından da anlaşılacağı üzere binlerce yıl önceki insanlar kralları içindağları (sanatsal bir biçimde) oyarak mezar hazırlamışlar. Amasya İli'nin birçok yerinde irili ufaklı olarak yapılmış olan kaya mezarları Amasyalı tarihçi Strabon'un vermiş olduğu bilgilere göre, Pontus krallarının mezarlarıdır. Strabon'un sözünü ettiği, "Kızlar Sarayı" diye bilinen anıtsal nitelikteki beş kaya mezarıdır. Buradaki kral kaya mezarları şehre egemen bir noktada yapılmış ve varlıklarını günümüze değin devam ettirmişlerdir. Şehrin hemen hemen her yerinden gözüken bu mezarlar Amasya'ya mistik bir hava vermektedir.
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya8.jpg
Pirler Parkı: İl Merkezinde Pir İlyas Türbesi'nin de yer aldığı Pirler Parkı içerisinde Pirler Et Lokantası açık ve kapalı mekanları, yapay şelale, doğal dokusu ve piknik alanı olarak hizmet vermektedir.
Ziyaret (Gölbaşı): Amasya-Taşova karayolunun 3.km den sola ayrılarak ulaşılan Ziyaret Kasabası'nın girişinde havuz ve yeşil alanları kapalı ve açık lokantası yanında piknik yapma imkanı da bulunmaktadır.
Yeşil Yenice: Amasya-Taşova karayolunun 13. Km.'sinden, sağa ayrılarak ulaşılan doğal güzellikleri 800 yıllık anıtsal çınar ağacı minyatür havuzlu mesire yerinde yeme-içme tesisi bulunmaktadır.
Yassıçal (Yaylagöl Sosyal Tesisleri): Amasya-Taşova karayolunun 7. Km.'sinden sağa ayrılan karayolu güzergahından ve il merkezine 16 Km. uzaklıkta bulunan tesis 1050 rakımlı olup, bir yıldızlı Yatırım Belgeli Oteli 150 kişilik kapalı lokanta, (Tel.2416003) önünde havuzu kenarlarında ahşap çardaklar, yapay şelale, çocuk oyun bahçesi, piknik alanı, otopark, wc futbol, voleybol, kamp imkanı bulunmaktadır.
Kaynar Gölü: Amasya - Tokat karayolunun 14. Km.sinin sağında bulunan ve içerisinde balıkların yer aldığı göl ile yeme-içme tesisi bulunan piknik alanıdır.
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/amasya6.jpgGök Medrese Camii: 1267 yılında Amasya Valisi Seyfettin Torumtay tarafından yaptırılmıştır. Cami, Medrese ve mezar odası ile kapalı bir külliye şeklindedir. Üzeri dokuz kubbe ile örtülüdür. Bitişiğinde bulunan kümbet mavi ve göz alıcı renklerle süslendiği için Gökmedrese adını almıştır. Cephesi gayet güzel taş işçiliği ile bezenmiştir. 1962 yılından 1978 yılına kadar müze olarak kullanılmış, 1980 yılından sonra da tekrar ibadete açılmıştır.
Sarılık: Tokat yolu üzerinde merkez ilçeye 13 Km. uzaklıkta günübirlik mesire yerlerindendir.
Terziköy Kaplıcası: Terziköy kaplıcası İl Merkezine 36 Km. uzaklıkta olan Otel, motel, bungalov konaklama tesisleri, kapalı yüzme havuzları, özel kabinler; lokanta, gazino, kafeterya, geniş yeşil alanı, çocuk oyun bahçesi, park, otopark ve piknik alanları ile yerli ve yabancı ziyaretçilere hizmet sunmaktadır.
Şarlayuk: Merzifon - Gümüşhacıköy karayolunun 12. Km.den sağa ayrılarak ulaşılan mesire yeri doğal güzelliği, yeme - içme tesisi ve piknik imkanları ile yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğradığı yerlerdendir.
Omarca: Gümüşhacıköy - Hamamözü karayolunun 12. Km. den sağa ayrılantepe üzerindeki stablize yolu takiben ulaşılır. Orman İşletme Müdürlüğünce düzenlenen çevre içme suyu, piknik ocak ve masaları, wc si doğal güzelliği nedeniyle yöre insanının hafta sonları tercih ettikleri ormaniçi dinlenme yeridir.
Gökoluk: Merkez ilçeye 59 Km.de ve Merzifon ilçesinde bulunmaktadır. Orman İşletme Müdürlüğünce düzenlenen yağmur barınağı, kır kahvesi, çocuk oyun alanı piknik ocak ve masaları, suyu, doğal güzelliği nedeniyle yöre insanının hafta sonları tercih ettikleri ormaniçi dinlenme yeridir.
Yedi Kuğular Kuş Cenneti (Yedikır Barajı): Amasya -Suluova karayoluna 7 Km. uzaklıkta bulunur. Baraj gölü çevresinde yer alan doğal güzelliği, yürüyüş parkuru, DSİ sosyal tesisleri ve balık üretim tesisleri ile amatör balık avcılığı, nedeniyle bölgenin çekici piknik alanı durumundadır. Göl; kuğu, yabankazı, yabanördeği, angut, karabatak ve balıkçıl vb. gibi 16 familyaya ait 34'den fazla kuş türünün barındığı bir kuş cenneti haline gelmiştir.
Gani Baba: Amasya - Suluova karayoluna 8 Km. Suluova ilçesi Saygılı Köyü yakınlarında türbe ziyareti ve piknik alanı olarak hizmet vermektedir.
Kapaklı: Amasya-Suluova karayolu üzerinde Merkez ilçeye 36 Km. uzaklıktadır. Orman İşletme Müdürlüğüne ait sosyal tesisleri, piknik masa ve ocakları, suyu, wc si ve doğal güzelliğiyle özellikle hafta sonları yöre insanlarının piknik için tercih ettikleri ormaniçi dinlenme yeridir.
Fethiye Camii: Fethiye mahallesindedir. Ruhi Tingiz Devlet Hastanesi'nin karşısında yer alan cami, ilk yapıldığı yıllarda kilise olarak inşa edilmiştir. Bizans İmparatoru Phocas'ın (602-610) kızı Helena tarafından yaptırılmış Kilise 1116 yılında Fetih Gazi tarafından camiye çevrilmiştir.
Aynalı Mağara: Amasya vadisinde yer alan mağaralardan en önemlisi ve en meşhuru Aynalı Mağara'dır. Bilindiği ve araştırmalardan anlaşıldığına göre burası bir kral mezarından öte ikamet edilmek üzere oyulmuştur. Büyük blok kaya parçası oyulmak suretiyle yerden 10-15 metre yüksekliğe ulaşan ihtişamlı bir mağaradır. Güneş ışıklarının vurmasıyla parlayan cephesinden dolayı "aynalı" ismi verilmiştir. Mağaranın içi renkli resimlerle süslenmiştir. Hz. İsa'nın 12 havarisinden birinin Hristiyanlığı bu mağaradan yaydığı söylenir.
Akınoğlu Göl Tesisleri: Amasya - Taşova karayolu 40. Km.sinden sağa ayrılan yolu takiben 10. Km.sinde bulunan Akınoğlu Beldesinde doğal güzelliği, gölü, gazinosu ve piknik alanı ile hizmet vermektedir.
Belevi Akpınar Dinlenme Tesisleri: Amasya - Taşova karayolunun 40. km.sinden sağa ayrılan yolu takiben 6. km. sinde bulunan Belevi Beldesinde, doğal güzelliği, Alabalıklı Gölü, kapalı ve açık mekanlı gazinosu piknik alanı ile hizmet vermektedir.
Burmalı Minare: Selçuklu Emirlerinden Necmeddin Ferruh Bey tarafından yaptırılmıştır. Damadı İzzeddin Mehmed Pervane Bey de 1300 yılında vakıflarını tanzim etmiştir. Zelzeleler, yangınlardan sık sık harap olmuş ve tamir görmüştür. Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde, minaresinin ahşap ve isminin de Mahkeme Camii olduğundan bahseder. 1730 yılındaki büyük yangında tekrar yanan caminin ahşap minaresi bu sefer taştan burma olmak üzere yaptırılmış ve caminin ismi de minaresinin şeklinden alınmış oldu. 1939 depreminden de büyük zarar görmüş ve 1958 yılında onarılmıştır.
Borabay Gölü: Amasya - Taşova karayolunun 44.Km.sinden sola ayrılan Taşova - Samsun karayolunu takiben 14. Km.den tekrar sola ayrılarak ulaşılan ve 1050 rakıma sahip bir doğa harikası olan Borabay Gölü ve çevresi Bakanlar Kurulunca Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. Ormanlık alan içerisinde her biri 3 yataklı 9 adet bungalov tipi evler, gazinosu kamp imkanı, piknik alanları, doğa yürüyüşü ve dinlenme imkanları nedeniyle yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak merkezi durumundadır.
Kaplıcalar ve İçmeler:
Terziköy Kaplıcası: İl merkezine 36 Km. uzaklıkta Terziköy Kaplıcası yerleşim yerinde mülkiyeti İl Özel İdare Müdürlüğüne ait tesislerde; tüm odalarında termal suyun bulunduğu 75 yataklı Otel, 45 yataklı motel, gazino, lokanta, yüzme havuzları, özel kabinler, park, çocuk oyun bahçesi, otopark, alış-veriş yeri, özel pansiyonları ile kaplıca turizminin ilgi odağı olması yanında günübirlik piknik alanları yönü ile de hizmet vermektedir. Turizm Bakanlığınca Turizm Merkezi ilan edilmiştir. Halk arasında erkeklik kudretini artırdığına inanıldığı için, müşterisi boldur. Oteli ve pansiyonları vardır. Mide, böbrek hastalıklarıyla romatizma ve kalp rahatsızlıklarına iyi gelir. Su ısısı 37 derecedir.
Gözlek Kaplıcası: Amasya-Göynücek yolunun 18.km.sinde bisit yapı şeklinde olup konaklama imkanı yoktur. Mide ve bağırsak hastalıklarına iyi gelmektedir.
Hamamözü (Arkut Bey) Kaplıcası: İl merkezine 93 km. uzaklıkta Hamamözü İlçe merkezinde bulunmaktadır. Konaklama özel pansiyonlarda yapılabilmektedir. yeni modern tesis yapılmaktadır. Otuz köylük Hamamözü vadisinde bulunan kaplıcaların, yüzyıllardan bu yana işletildiği tarihsel kazılardan anlaşılmıştır. Biri kadınlara, diğeri erkeklere ait iki kubbeli hamamı bulunan kaplıcalar, her yıl binlerce kişiye şifa dağıtır. İçme ve banyo olarak kullanılır. Her türlü ağrılara, nefrit ve kadın hastalıklarına iyi gelen kaplıcaların bulunduğu yer, deniz seviyesinden 640 m. yüksektedir. Oteli ve pansiyonları vardır.
Ilısu Kaplıcası: İl merkezine 62 km.uzaklıkta olup Göynücek İlçesi Ilısu köyünde bulunmaktadır.Tesis ve konaklama imkanı yoktur.
Orta Karadeniz'de, Yeşilırmak vadisinde, Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yıllık bir tarihi gecmişin izlerini taşır.Tarihi boyunca krallıklara başkentlik yapmış, bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, şehzadelerin eğitim gördüğü bir belde olmuştur AMASYA…
Kurtuluş savaşının başlangıç temelleri de Amasya'da atılmıştır. Amasya, tarihi ve kültürel zenginlikleri yanı sıra, özellikle Yeşilırmak kıyısına yapılmış Yalıboyu evleri ile dikkat çekmektedir.
Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, tarih ve doğanın birlikte bulunduğu ilginç bir antik kent görmek istiyorsanız sıcakkanlı ve misafirperver insanıyla Amasya sizi bekliyor.
İlk yerleşimin MÖ. 5500 yıllarına kadar uzandığı belirlenen Amasya; Antik Çağdan günümüze kadar geçen zaman içerisinde Hitit, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmıştır. 1.386 yılında Osmanlı topraklarına katılan Amasya, Osmanlı padişah ve şehzadelerinin gösterdikleri özel ilgi nedenleriyle "şehzadeler şehri" olarak da ün yapmıştır.
Amasya, Kurtuluş Savaşı sırasında da ön plana çıkmıştır. 19 Mayıs 1919'da Samsun'da başlayan Milli Mücadelenin ilk adımı, 12 Haziran 1919'da Mustafa Kemal'in Amasya'ya gelmesiyle devam etmiştir. Kurtuluş Mücadelesinin planları hazırlanmış, Erzurum ve Sivas Kongrelerinin toplanmasına burada karar verilmiş, 22 Haziran 1919'da yayınlanan Amasya Tamimi ile "Milletin İstiklalini yine milletin azim ve kararının kurtaracağı" Amasya'da ilan edilmiştir.
Amasya, doğuda Tokat, güneyde Yozgat, batıda Çorum, kuzeyde Samsun İlleri ile çevrilidir. Yeşilırmağın Orta Karadeniz Dağları (Canik) arasında oluşturduğu vadi üzerinde kurulmuştur.Akdağ, Tavşan Dağı, İnegöl Dağı, Kocacık Tepesi, Kırklar Dağı, Ferhat Dağı önemli dağlarıdır. Sulama amaçlı gölet ve barajlar ile sulanan verimli ovalara sahiptir.
Borabay Gölü en önemli gölüdür. Yeşilırmak ve göletlerde yayın, sazan, turna, levrek, pullu gibi balık türleri bulunmaktadır.İlde Karadeniz iklimi - kara iklimi arasında bir geçiş iklimi hüküm sürer. Yazları kara iklimi kadar kurak, Karadeniz iklimi kadar yağışlı değildir. Kışları ise Karadeniz iklimi kadar ılıman, kara iklimi kadar sert değildir.
Amasya’da gezilecek yerlerin başında gelen,Yalı boyu evleri dizisindeki en güzel konak olan Hazeranlar Konağı Osmanlı döneminin en zarif sivil mimari örneklerinden birisidir. Konak Defterdar Hasan Talat Efendi tarafından kız kardeşi Hazeran Hanım adına 1872 yılında yaptırılmıştır. Hatuniye Cami avlusu ile bağlantılıdır. Çift kanatlı selamlık kapısından alçak tavanlı bir mekana girilir. Dört köşede birer oda ve odaların arasında orta sofanın uzantıları eyvanlar yer alır. Batı eyvanlarını giriş kata bağlayan sade korkuluklu ahşap merdivenler işgal eder. Katlarda oturma ve yatak odaları, avlu, kahve odası, ocaklı oda, ebeveyn ve selamlık odaları ile hela sofa etrafında yer almaktadır.
Amasya Kalesi, Kral Kaya Mezarları, Aynalı Mağara (Kaya Mezarı), Ferhat Su Kanalı, Bimarhane (Darüşşifa), Sultan II. Bayezid Külliyesi, Haliliye Medresesi, Kapı Ağa Medresesi, Gök Medrese Cami, Burmalı Minare Cami, Sultan II. Bayezıt Külliyesi ve daha onlarca cami han ve hamamlar gezilip görülebilecek başlıca tarihi eserler arasında yer alır. Terziköy Kaplıcası, Yedi Kuğular Kuş Cenneti, Borabay Gölü, Baraklı Şelalesi görülmesi gereken doğal alanlardır.
Ne Yenir ? Amasya tarihi, köklü bir kültür düzeyi yanında ekolojik yapısı itibariyle zengin bir bitki örtüsüne, dolayısıyla da zengin mutfak kültürüne sahiptir. Yöreye özgün yemekler arasında, çatal çorba, cırıkda-cızlak (akıtma), helle çorbası, ekmekaşı (papara), kesme ibik çorbası, toyga çorbası, cilbir, bakla dolması, hengel (kıymasız mantı), pancar (pastırmalı), kabak kabuklu pilav, sirkeli ciğer, yuka tatlısı (yufka patlıcanlı pilav tatlısı), gömlek kadayıfı, halbur tatlısı, zerdali gallesi, vişneli ekmek (Amasya çöreği), sini su böreği (Amasya usulü) ve Yakasal böreği sayılabilir.
RESİMLER:
http://img208.imageshack.us/img208/7888/01promenantgecejpgul2.jpghttp://img442.imageshack.us/img442/3833/amasyajpgwz8.jpghttp://img260.imageshack.us/img260/2988/amasya014cb6.jpg http://img151.imageshack.us/img151/1117/geneljpgji3.jpghttp://img151.imageshack.us/img151/6549/amasyaevleri2jpgdk4.jpghttp://img228.imageshack.us/img228/1016/2sultanbeyazit2jpghq0.jpggenel resimler.
http://img147.imageshack.us/img147/5987/wwwresimmaxcomamasya000bv3.jpg yalı boyu evleri..http://img255.imageshack.us/img255/3452/amasyayesilirmakyaliboyjr4.jpg yalı boyu başka açıdan.
http://img259.imageshack.us/img259/6283/amasyahazeranlarkonagi2op9.jpg hazerhanlar konağı
http://img214.imageshack.us/img214/7545/amasyabuyukagamedresesiyq8.jpg büyük ağa medresesi.
EFSANE:
Amasya’da yüzyıllardır anlatıla gelen efsaneler vardır. Ferhat ile Şirin, Güzelce Kız (Aynalı Mağara), Kurtboğan, İnci Baba, Serçoban, Lokman Hekim ünlü olanlarıdır.
Ferhat İle Şirin Efsanesi
Ferhat, nakkaşlık yapan, Şirin’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır. Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Şirin’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir.
Amasya Sultanı Mehmene Banu’ya, kız kardeşi Şirin için, dünürcü gönderir Ferhat. Sultan; Şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister delikanlıdan. “ Şehir'e suyu getir, Şirin'i vereyim” der, demesine de su, Şahinkayası denen uzak mı uzak bir yerdedir.
Ferhat'ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne. Kayalar yarılır, yol verir suya. Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir sanki şehirde.
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat’a. Su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek Ferhat’a ulaşır. Ferhat’ın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler sonra da. “Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirin'in öldü. Bak sana helvasını getirdim” der. Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner. “Şirin yoksa dünyada yaşamak bana haramdır” der. Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng gelir başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur. Ferhat'ın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten “ŞİRİN !” seslenişleri yankılanır kayalarda.
Ferhat'ın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar ki Ferhat cansız yatıyor. Atar kendini kayalıklardan aşağıya. Cansız vücudu uzanır Ferhat'ın yanına.
Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, ama iki seven genç yoktur artık bu dünyada. İkisini de gömerler yan yana. Her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış. iki sevgiliyi, iki gülü ayırmak için.
Güzelce Kız (Aynalı Mağara Efsanesi)
Güzelce Kız, bir kral kızıdır. Dünyalar güzelidir. O kadar güzeldir ki; görenler dayanamaz, yıldırım düşmüş gibi kendilerinden geçerler. Bu yüzden genç kız, hep peçeli gezer, güzel yüzünü kimseye gösteremez.
Artık zamanı gelmiştir diye düşünen babası, dört bir yana haberciler çıkarır kızını evlendirecektir ama kim kızının peçesini açıp güzelliğine dayanır, onu dünya gözüyle seyredebilirse kızını ona verecektir.
Bu çağrıya yedi iklim, dört bucaktan şehzadeler, vezir çocukları, dünya zenginleri, yiğitler, bilginler, kısacası gençliğine, bilek gücüne güvenenler dört nala Amasya’ya gelirler.
Amasya meydanında kurulan özel bölümde bulunan Güzelce Kız bekleyedursun. Kendine güvenen delikanlılar cesaretlerini toplayamaz, yanına yaklaşan ise peçesini kaldırmak istediğinde eli titrer, dizlerinin bağı çözülür. Bu sahneler günlerce devam eder. Bir gün fakir mi fakir, ama yiğit mi yiğit, gerçekten güzel, alımlı bir delikanlı “Ben de şansımı denemek istiyorum!” diye destur alıp tahtın yanına yaklaşır. Herkesin şaşkın bakışları arasında hiç vakit geçirmeden Güzelce Kız'ın peçesini kaldırır. O an öyle bir elektriklenme olur ki, bir aydınlanma, bir alev, bir ateş sarar etrafı. Kimse ne olduğunu anlayamaz. Meydanda bulunanlar korkudan yerlere kapanır. Sonra, sonsuz bir sessizlik içinden kömür kesilir iki genç, yan yana uzanmış şekilde.
İki gencin cesedi, şehre yakın yerdeki bağ ve bahçelikler yanında bulunan kaya mezar içinde iki ayrı odaya gömülür. Bu kaya mezarının dışı güneşle birlikte Güzelce Kız’ın yüzü gibi parlamaya başlar. Bu parlaklığından dolayı da, daha sonra kaya mezarın adı " Aynalı Mağara" diye ünlenir.
İğneci Baba
İğneci Baba ile kardeş olan Serçoban, Amasya merkeze bağlı Karasenir Köyü’ne yerleşir. Çobanlık ile geçimini sağlayan, hal ve hareketleri, ibadetinin sadeliği ile tanınır.
Bir gün Amasya’da ayakkabıcılıkla geçimini sağlayan ağabeyi İğneci Baba’yı ziyarete gelir. Beraberinde de koyunlarından sağdığı sütü bir mendiline çıkılayıp hediye olarak getirir. Amacı, kendi mendiline koyduğu sütün, mendilden sızmadığını göstermektir. Serçoban mendilini kunduracı dükkanının duvarındaki bir çiviye asar. Bu sırada İğneci Baba dükkanında bir bayanın ayak ölçünü almaktadır. Serçoban, bayanın topuklarını görünce, “ne kadar da güzel” diye aklından geçirdiğinde çiviye asılan mendilden süt yavaş yavaş damlamaya başlar.
İğneci Baba, kardeşinin niyetinde bozulmalar olduğunu sezer ama hiç birşey belli etmez. Bayan ayak ölçünü verip dükkandan ayrılınca, İğnecibaba, kardeşi Serçoban’a “ Keramet dağ başında ermekte değil, keramet burada, çıkındaki sütü damlatmamakta” der.
Mezarı bugün özel bir mekan olarak hazırlanmış, Kocacık Çarşısı’ndadır.
Serçoban
Serçoban, Amasya merkezdeki Kocacık Çarşısı’nda türbesi bulunan İğneci Baba ile kardeştir. İğneci Baba ayakkabı tamiri, kardeşi Serçoban ise çobanlık yapar.
Serçoban, bir gün dağda sürülerini otlatırken kaçan oğlağı yakalamak ister, Serçoban kovalar, oğlak kaçar, iyice yorulan Serçobon "Seni yakaladığımda keseceğim" der. Sonunda yakaladığı oğlağı sözünü yerine getirmek için tam kesmek üzere iken mahzun ve etkileyici bakışları ile karşılaşan Serçoban, duygulanır “ Beni de çok yordun mübarek ” der ve yakaladığı oğlağı serbest bırakır.
Serçoban öldüğünde, sürüdeki hayvanların her biri ağaca dönüşür ve bir orman oluşur. Mezarın bulunduğu mevkii kendi adı ile adak ve mesire yeri olarak ziyaret edilir. Yöre insanı oradaki ağaçları kesmenin kendilerine kötülük getireceğine inanır.
GENELGE:
Amasya Tamimi (22 Haziran 1919)
1- Vatanın tamamı, milletin istiklâli tehlikededir. Hükümet merkezi İtilaf Devletleri'nin etkisi ve denetimi altında bulunduğundan, sahip olduğu sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum, milletimizi adı var, kendi yok durumuna düşürüyor.
"Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." Milletin durumunu ve davranışını göz önünde bulundurarak haklarını dünyaya duyurmak için her türlü etki ve denetimden uzak bir milli heyetin varlığı gerekmektedir. Bunun için her taraftan vuku bulan teklif ve milli istek üzerine Anadolu’nun en güvenilir yeri olan Sivas’ta milli bir kongrenin süratle toplanması kararlaştırılmıştır. Bunun için, bütün illerin her livasından parti ayrılıkları dikkate alınmaksızın muktedir ve milletin güvenini kazanmış üçer kişinin olabildiğince çabuk yetiştirmek üzere hemen yola çıkarılması gerekmektedir. Her ihtimale karşı bunun bir milli sır hâlinde tutularak ve delegelerin gereken yerlere kimliklerini gizleyerek gelmeleri,
2- Doğu vilâyetleri nâmına 10 Temmuz’da Erzurum’da toplanması gereken kongre için sözü geçen vilâyetlerin Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetleri’nden seçilmiş üyeler zaten Erzurum’a doğru yola çıkarılmışlardır. O vakte kadar diğer vilâyetlerimizin temsilcileri de Sivas’a geleceklerinden Erzurum Kongresi’nin üyeleri belirlenecek zamanda umumi toplantıya katılmak üzere Sivas’a hareket edecektir.
3- Yukarıdaki esaslara göre, temsilciler Müdafaa-i Hukuk-u Milliye
Cemiyetleri ve belediye başkanları tarafından ve çeşitli suretlerde seçileceklerdir.
4- Bu esasların uygulanmasına 3. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, Eski Bahriye Nâzırı Rauf Bey, 15. Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa, 13. Kolordu Kumandan Vekili Miralay Cevad bey, 3. Kolordu Kumandanı Miralay Refet Bey, Samsun Mutasarrıfı Hâmit Bey, 2. Ordu Müfettişi Cemal Paşa, 12. Kolordu Kumandanı Miralay Selahattin Bey, 25.Kolordu Kumandanı Ali Fuat paşa, Bursa’da 17. Kolordu Kumandan Vekili Miralay Bekir Sami Bey,, Edirne’de Kolordu Kumandanı Cafer Tayyar Bey ve diğer bazı sivil ve askeri önemli kişiler tarafından çalışılacaktır. Bundan başka eski sadrazam Müşir Ahmed İzzet Paşa, Nâfıa Nâzırı Ferit Bey, âyan üyesinden Ahmed Rıza Bey gibi kişilerden fikir ve düşünceler alınacaktır.
5- Reddi İlhak ve Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyetlerinin verecekleri telgrafların telgrafhânelerce kabul edilmeyerek çekilmesi Posta ve Telgraf Müdüriyet-i Umumiyesi’nden bildirilmiştir. Bu husus kesin şekilde reddedilerek her ne şekilde olursa olsun serbestçe yazışmaların sağlanması için gösterilerde bulunarak yazışmalar sağlanacak ve bunlar elde edilinceye kadar gösterilere devam edilecektir.
6- Askeri ve sivil kuruluşlar hiçbir suretle terk ve başkasına verilmeyecektir. Vatanın herhangi bir tarafına yeniden yapılacak düşman işgâl hareketleri bütün orduyu ilgilendirecek ve meydana gelen duruma göre memleketin savunmasına birlikte girişilecektir. Bu sebeple komutanlar derhal birbirini haberdâr edeceklerdir. Silah ve savaş malzemesi kesinlikle elden çıkarılmayacaktır.
TARİHİ:
Amasya'nın tarihi M.Ö. 4000 senelerine dayanmaktadır. Hititlerden sonra Asurlar bir süre Amasya’yı işgal ettiler. Hitit başkenti Hattuşaş, Amasya’nın güney batısındadır.
M.Ö. 6. asırda Pers ve M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı Büyük İskender’in istilasına uğradı. Pontus krallığının başkenti Sinop’a taşınmadan önce Amasya idi. M.Ö. 1. asırda Romalılar Mitridat’ı yenince Amasya, Roma İmparatorluğuna geçti. M.S. 355’te Roma İmparatorluğunun devamı olan Bizans’ın eline geçti. 712’de Araplar, İslam ordularıyla Amasya’yı fethettiler. Fakat bir süre sonra Bizanslılar Amasya’yı geri aldılar. 1071 Malazgirt savaşından kısa bir süre sonra Danişmendoğlu’nun başkenti oldu. Melik Danişmend Ahmed Gazi Amasya’yı fethetti.
Daha sonra Türkiye Selçuklularının hakimiyetine geçen Amasya'ya bilahare İlhanlılar hakim oldu. İlhanlı genel valisi Timurtaş'ın Mısır'a kaçmasından sonra yetine tayin edilen Büyük Şeyh Hasan vekaleten Alaaddin Eratna'yı Anadolu'ya gönderdi. Bir müddet sonra, Eratna bağımsızlığını ilan ederek Eratna Beyliğini kurdu. 1360'da Şadgeldi, Eratna Beyliğinden ayrılarak Amasya'da Amasya Beyliği'ni kurdu.
Yıldırım Bayezid 1393’te Amasya’yı Osmanlı Devletine kattı. Osmanlılar devrinde “Şehzadeler şehri” olarak isim yapmıştır. Osmanlı sultanlarından İkinci Murad ve Yavuz Sultan Selim Han Amasya’da doğmuşlardır. Fatih Sultan Mehmed Han 8 yaşında iken Amasya valisi olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman Han sık sık Amasya’ya gelmiştir. İkinci Bayezid şehzadeliğini Amasya’da geçirmiştir.
1402 Ankara Savaşını Timur Han kazanınca, Amasya’nın teslim olmasını istedi. Amasya teslim olmadı. Timur’un Amasya halkını cezalandırmasını, Amasya’daki alimlere sorduğu 10 sual kurtardı. İlyas Çelebi, Timur’un sorduğu on suali bilince, Timur, Amasya halkını bağışladı. Amasya, Osmanlı Devletini ikinci defa kuran Çelebi Sultan Mehmed'in üssü oldu. Devlette birliğin sağlanmasından sonra Amasya, sancak merkezi oldu. Bir ara Rum eyaletinin de merkez sancağı vazifesi gördü. Sultan İkinci Murad ve İkinci Bayezid gibi Osmanlı sultanları ve bazı şehzadeleri Amasya'da sancağa çıkıp, bir taraftan idare tecrübelerini arttırırken, diğer taraftan Amasya'nın geniş kültür muhitinin ilminden istifade ettiler.
Osmanlı idaresi altında Amasya, bir çok tarihi hadiselere şahit oldu. Osmanlı Devleti ile İran Safevi Devleti arasındaki ilk barış da, 29 Mayıs 1555'te Amasya'da yapılmıştır.
Tanzimattan sonra Sivas’a bağlı bir sancak haline getirilen Amasya, İstiklal Harbinde mühim bir yer işgal etmiş, Sivas Kongresine burada karar verilmiştir. Meşhur Amasya Tamimi Türkiye’nin bütün şehirlerine buradan duyurulmuş ve Amasya Protokolü burada imzalanmıştır.
1773 ve 1841’de şiddetli deprem, 1915’te büyük bir yangın Amasya’yı büyük çapta harab etmiştir.
YEMEKLERİ:
Amasya Yöresel Yemekleri
Amasya, tarihsel yaşamı nedeniyle köklü bir kültür birikimine, ekolojik yapısı itibari ile zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Bu zenginlikler mutfak kültürüne de yansımıştır.
Her yörenin kendine özgü yemekleri vardır. Bazı yemekler ise diğer yörelerde de bilinmesine rağmen yöremizde değişiklik arz eder. İlimiz yöresel yemeklerinin başlıcaları:
Çorbalar
Çatal Çorba, Sakala Çarpan, Toyga Çorbası, Cilbir, Helle Çorbası, Kesme İbik Çorbası, Yarma Çorbası.
Etli Yemekler
Bakla Dolması, Etli Bamya, Keşkek, Ciğer Sarması, Göbek Dolması, Madımak, Mıhlama, Mumbar-İşkembe, Pastırmalı Pancar, Patlıcan Pehli, Pastırma Gağallemesi, Pirpirim, Sirkeli Ciğer ve Sulu Köfte.
Tatlılar
Dene Hasudası, Kuymak, Yuka tatlısı, Ayva Gallesi, Elma Tatlısı, Fırın Sütlüç, Gelin Parmağı, Gömlek Kadayıfı, Kalbur Tatlısı, Höşmerim, Peluza (Hasuda), Şeker Böreği, Unutma Beni, Vişneli Ekmek ve Zerdali Gallasi.
RESİM:
http://img144.imageshack.us/img144/7453/355558700026amasyayesilxb7.jpg
http://img120.imageshack.us/img120/1448/355558720041amasyabigagxw2.jpg
http://img144.imageshack.us/img144/9387/355560030075amasyabluemwx5.jpg
http://img144.imageshack.us/img144/8482/355560060079amasyakaleoa2.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/1809/355560090101amasyapontictombsq f2.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/4448/355560120111amasyayesilirmakjg 6.jpg
http://img144.imageshack.us/img144/7951/355561460194amasyaviewsru5.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/2302/355561480197amasyapontictombsf g5.jpg
http://img79.imageshack.us/img79/6075/355562040256amasyasaatkvs7.jpg
http://img68.imageshack.us/img68/2719/355562050257amasyayesilwx4.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/3428/355562060260amasyayesilirmakrf 7.jpg
http://img65.imageshack.us/img65/2554/355562070262amasyayesilnu2.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/9131/amasya2nc4.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/2797/amasya7cx7.jpg
http://img68.imageshack.us/img68/1884/amasya14tm7.jpg
http://img68.imageshack.us/img68/6038/amasya10tl2.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/57/yaliboyu16ib3.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/2586/yaliboyu10dt1.jpg
http://img296.imageshack.us/img296/8974/355574060351amasyakidsou6.jpg
Hamur İşleri
Amasya Çöreği, Yağlı-Katmer, Kabak Kabuklu Pilav, Bişi, Cırıkta-Cızlak_Akıtma, Döndürme, Ekmek Aşı (Papara), Eli Böğründe, Haşaşlı Çörek, Haşaşlı-Cevizli Puaça, Hengel (Kıymasız Mantı, Kaypak, Mayalı, Patlıcanlı Pilav, Sini Su Böreği, Tepsi Böreği, Yakasal Böreği ve Yanuç.
0 yorum: