Düzcenin Tarihi
Düzce'nin tarihi 14. yy'dan daha gerisine dayanmamaktadır. Ancak Düzce’nin 8 km kuzeyinde yeralan Konuralp kasabasının tarihi MÖ 3. yy' a kadar dayanmaktadır. Konuralp'in mevcut arkeolojik eserlerden saptandığı kadarıyla zengin bir tarihi vardır. Konuralp M.Ö. 74 yılına kadar Bilecik, Bolu, Kocaeli ve Sakarya şehirlerini kaplayan bir alanda hakimiyet süren BITHYNIA Devleti'nin önemli şehirlerinden birisiydi ve adıda 'Prusias Pros Hypios (Melen Kenarındaki Prusias)'dı. M.Ö. yılında, kısa bir süre Pontus istilasına uğrayan şehir, aynı yıl Roma hakimiyetine girdi.
Roma devrinde şehir Latin kültürünün tesiri altında kaldı, adıda ' Prusias ad Hypium' olarak değişti. Roma devrinde şehirde Hıristiyanlık hakimiyeti hüküm sürdü. 395'de Roma İmparatorluğu ikiye bölününce şehir Doğu Roma İmparatorluğu’nun sınırları içinde kaldı.
Osman Gazi'nin komutanlarından Konuralp Bey, Düzce ve çevresini Osmanlı topraklarına katma emrini aldı. Bunun üzerine 1321-1323 yılları arasında bu yöredeki Bizans tekfurları ile yaptığı savaş sonunda DÜZBAZAR (Düzce Ovası)’ı ve Bizans Prusias'ını fethetti.
Düzce'nin ilk yöneticileri Konuralp Bey, Sungur Bey, Şemsi ve Gündüz Alp'tir.
14.yy.dan itibaren bu bölgeye Konuralp ili ve kısaca 'Konrapa' denmiştir. Konrapa Bolu'nun fethinden sonra, Bolu Sancağına bağlı bir nahiye haline geldi.
16.yy.ın ikinci yarısında Düzce kalabalık köyler tarafından 'pazar' mahali olarak seçilmiş ve o yüzdende ova ortasındaki köye 'Düzce Pazarı ' denilmiştir.
Düzce; Osmanlı İmparatorluğu döneminde donanmanın kereste gereksinimini karşılamada önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca İstanbul'u, Sivas ve Erzurum'a bağlayan yolun üzerinde olması Düzce'nin önemini arttırmıştır.
18. ve 19. yy.da Düzce ayanların kontrolü altında yaşamıştır.
Düzce'nin ilk yöneticileri Konuralp Bey, Sungur Bey, Şemsi ve Gündüz Alp'tir.
14.yy.dan itibaren bu bölgeye Konuralp ili ve kısaca 'Konrapa' denmiştir. Konrapa Bolu'nun fethinden sonra, Bolu Sancağına bağlı bir nahiye haline geldi.
16.yy.ın ikinci yarısında Düzce kalabalık köyler tarafından 'pazar' mahali olarak seçilmiş ve o yüzdende ova ortasındaki köye 'Düzce Pazarı ' denilmiştir.
Düzce; Osmanlı İmparatorluğu döneminde donanmanın kereste gereksinimini karşılamada önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca İstanbul'u, Sivas ve Erzurum'a bağlayan yolun üzerinde olması Düzce'nin önemini arttırmıştır.
18. ve 19. yy.da Düzce ayanların kontrolü altında yaşamıştır.
Abdüllaziz ve Abdülmecit döneminde, Kafkasya'dan, Doğu Karadeniz'den, Doğu Anadolu'dan ve Rumeli'den gelen göçmenler Düzce'nin nüfusunun artmasında ve şehrin büyümesinde önemli rol oynamışlardır. Hükümet yeni gelenlere ücretsiz toprak sağlamıştır. Düzce'ye göç eden Türkler; Çerkez, Abhaz, Laz, Gürcü, Ordulu, Hemşinli, Batumlu, Hopalı, Tatar, Boşnak, Arnavut ve Bulgaristanlı…gibi geldikleri yerlerin isimleri ile anılmışlardır.
Düzce'nin arzetmeye başladığı ticari önem karşısında Rum ve Ermenilerinde şehre yerleşmesiyle birlikte renkli bir sosyal yapı ortaya çıkmıştır.
2. Abdülhamit döneminde Düzce'ye bağlı 137 köy vardı ve 6618 hane ile 36.088 nüfus yaşıyordu.
1869 yılına kadar Düzce nahiye olarak Göynük'e bağlıydı. 1870 yılında kaza oldu ve Kastamonu vilayetinin Bolu Sancağı'na bağlandı.
Düzce'de yaşayan Abhazların ileri gelenlerinden Elbuz Bey ailesinden Behice Hanım saraya giderek 2. Abdulhamit'le evlendi.
1915 yılında hükümetin emriyle Düzce'deki Ermeni Mahallesi (İcadiye Mahallesi) boşaltıldı.
30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla Fransız askerleri komşu kazalara kadar çıkartma yaptılar. Bu dönemde Bulgaristan göçmeni Nuri Bey, Düzce Müdafa-i Hukuk Cemiyetini kurdu.
Milli Mücadele döneminde Düzce'de haraketli askeri ve siyasi gelişmeler yaşandı.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Düzce ilçesi Bolu vilayetine bağlandı. Düzce'nin ilk Kaymakamı Midhad Kemal Bey'dir.
Cumhuriyet dönemi boyunca, Düzce sanayi ve ticari alanda sürekli bir gelişme ve büyüme yaşadı. Düzce’nin güçlü ekonomik yapısının yanında sosyal faaaliyetler alanında sürekli bir hareketlilik yaşanmaktadır. Bu özellikleri itibariyle Düzce tarih sayfasına 1950’den itibaren “İL” olarak geçme isteğinde bulunmuştur.
Düzce 1944 Düzce Depremi, 1957 Abant Depremi, 1967 Adapazarı Depremi ve 17 Ağustos Körfez Depremlerinden büyük ölçüde etkilenmiştir. 12 Kasım Düzce Depremi ise şehri yerle bir etmiştir.
Deprem yaralarının daha kolay ve hızlı sarılabilmesi amacıyla Bakanlar Kurulu kararınca Düzce “Türkiye’nin 81। İLİ” olmuştur.
Akçakoca
Akçakoca, Karadeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz Bölümü’nün en batısınde yar alan ve doğudan Zonguldak İli’nin Alaplı İlçesi, Batıdan Sakaryı İli’nin Kocaali İlçesi, güneyden Düzce İli’nin Yığılca ve Cumayeri İlçeleri Kuzeyden Karadeniz ile çevrilidir. İlçenin yüzölçümü 463 kilometrekaredir.
Çilimli
Çilimli Batı Karadeniz Bölgesinde yer almakta olup, doğusunda ve güneyinde Düzce ili, batısında Cumayeri ilçesi ve kuzeyinde Akçakoca ilçesi bulunmaktadır.
Cumayeri
Cumayeri 1987 yılında Gümüşova beldesiyle birlikte birleşerek Cumaova adı altında ilçe olmuştur. Cumayeri, 1993 tarihinde Gümüşova’dan ayrılmış ve müstakil bir ilçe olmuştur. Cumayeri, Aralık 1999’da Düzce’nin il olmasıyla birlikte Düzce’ye bağlanmıştır.
Gölkaya
Gölyaka ilçesi Batı Karadeniz Bölgesi, batı sınırları içerisinde Düzce İlinin en batı ucunda yer almaktadır. Doğuda Düzce ili, batıda Sakarya’nın Hendek ilçesi, kuzeyde Gümüşova ilçesi ve güneyde Bolu’nun Mudurnu ilçesi ile çevrilidir.
Gümüşova
Gümüşova ilçesi D-100 Karayolu üzerinde bulunmaktadır. İlçe Düzce iline 18 km. mesafede olup Düzce ovasının bitişiğindedir. Düzce’nin güneybatısında yer alan Gümüşova, batıda Sakarya ili, güneybatıda Bolu ili, güneyde Gölyaka ilçesi, doğuda Çilimli ilçesi ve kuzeyde Cumayeri ilçesiyle komşudur.
Kaynaşlı
Kaynaşlı, İstanbul-Ankara yolu üzerinde, Bolu Dağı’nın Düzce Ovası’yla birleştiği boğazda kurulmuştur. İlçe doğu ve güneyden Bolu İli, Batıdan Düzce İli ve kuzeyden Yığılca ilçesiyle komşudur. D-100 karayolu ilçenin tam ortasından, Anadolu otobanı da kuzeyinden geçmektedir.
Yığılca
Yığılca, batıdan Düzce ili ve Akçakoca ilçesi, güneyden Kaynaşlı ilçesi ve Bolu ili, kuzeyden Zonguldak ilinin Alaplı ilçesi, doğudan Bolu ilinin Mengen ilçesi ile çevrili bulunmaktadır। İlçenin il merkezine uzaklığı 38 km. olup en yakın komşu kentlerden Adapazarı’na 100 km, Ankara’ya 276 km ve İstanbul’a 234 km. uzaklıktadır.
Beyköy
Beyköy Düzce'nin güneyinde, 40 derece 15 dakika ve 41 derece 5 dakika kuzey enlemleriyle; 30 derece 29 dakika 32 derece 37 dakika dogu boylami arasinda, denizden 112 metre yükseklikteki düz bir arazide kurulmustur.Ortalama egimi % 0-10 arasinda olan Beyköy Beldesinin güneyinden Keremali Daglarindan dogup Efteni gölüne dökülen Ugur Suyu deresi geçmektedir.
Konuralp
18 Kasım 1994 tarihinde açılan, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserlerin sergilendiği Konuralp Müzesi'nde, 3 teşhir salonu, 1 laboratuar, 2 depo, 1 konferans salonu, idari kısım ve hizmet odası mevcuttur. Müzede 1.831 arkeolojik, 456 etnoğrafik ve 3.837 adet çeşitli devirlere ait sikke olmak üzere toplam 6.124 eser yer alıyor. Arkeoloji ve etnoğrafya salonlarında birbirine bağlı duvar vitrinleri yer alan müzenin arkeoloji salonunda 4 adet sikke vitrini bulunuyor.
Boğaziçi
Boğaziçi Beldesi, 1993 yılında kurulmuş olup, Ballar, Çayırtarla, Dokuzpınar, Şekerpınar, Yazlık, ve Yeşilköy olmak üzere 6 adet mahallesi vardır. 2000 yılı Nüfus sayım sonuçlarına göre nüfusu 2769’dur.
0 yorum: