TARİHÇESİ:
http://www.mardin.gov.tr/images/resim/gerekl6.jpg
Pesend-i şi'rini matlub eden Galip İstanbul'da
Zemin-i kişver-i Bağdad u ya Mardin'den gelsin
Ş.Galip
Fırat ve Dicle nehirleri arasında Mezopotamya denen bölgede, tarih boyunca halklar yerleşti. Birçok millet bu bölgeye geldi ve buradan göçüp gitti. Birbirlerine bulutlar gibi karıştı. Bilahare birbirlerinden yeniden ayrıldı. Bu birleşme ve ayrılma uzun müddet sürdü. Mezopotamya gerçekten birçok milletin ve medeniyetin doğduğu, geliştiği ve birbirine karıştığı münbit bir alandır.
Bir dağın tepesinde kurulmuş olan Mardin, Yukarı Mezopotamya'nın en eski şehirlerinden biridir. Harika bir doğa güzelliğine sahip, üzerine kurulduğu dağlardan aşağıya göz alabildiğine uzanan bağ ve bahçelerle bezenmiş, yemyeşil Mezopotamyaca sanki bekçilik etmektedir.
"MÖ.8000 yıllarında 30 ve 40 Kuzey enlemleri arasında bulunan ve Anadolu'dan İran'a doğru uzanan 1500 km. lik bir alanda hem tahıl yetiştiriliyor hem de hayvan sürüleri besleniyordu. Bu alanda yapılan kazı çalışmaları sırasında çıkan kemiklerden anlaşıldığına göre koyun ve keçi sürülerinin beslenmekte olduğu anlaşılmaktadır." Tarımın başlangıcını, ilk çiftçileri ve çobanları anlatan kitapların ortak sentezi bu olduğuna göre; Mardin de sözü edilen enlemler arasında bulunması itibariyle M.Ö.8000 yıl öncesine kadar giden bir yerleşik geçmişe sahiptir diyebiliriz.
Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğunun şiirsel kentlerinden biridir. M.Ö.4500'den başlayarak klasik anlamda yerleşim gören Mardin, Su-bari, Sümer, Akad, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Roma, Bizans, Araplar, Selçuklu, Artuklu, Osmanlı dönemine ilişkin bir çok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesidir.
Geçmişi tek karede dondurmayan, taş sokaklarında dolaşanlara geniş bir tarih yelpazesi sunan büyüleyici bir şehirdir.
Mardin İsminin Kaynağı
Mardin adı hakkında pek çeşitli söylenceler vardır; J.A.Dupre've J.Von Hammer, Marde kelimesinin Savaşçı bir kavim olan Mardelerle ilgili olduğunu. Mardelerin İran Hükümdarlarından Arşedir (226-241) tarafından buraya yerleştirildiklerini anlatır. Şehir ve kavim isimleri arasındaki benzerlik, Mazıdağı yöresinde oturan Yezidilerin Şeytana tapmaları, eski bir İran ananesinin devamı olarak şerre kötülüğe ibadet eden Marde Merin bu bölgeye yerleştirildiklerinin delilidir. C.Ritter her ne kadar bu ifadeyi naklederse de bu ifadeye şüpheli bakar.
Çoğu kaynaklarda: Mardin"in gerçek adı"Merdin" diye geçer. Zira halkın çoğu da bugün böyle demektedir. Bu ad,"kaleler" anlamına gelir. Şehre bu adın verilmesinin nedeni de yakınında bir çok kalenin bulunmasıdır. Mardin kalesi olan, Kuşlar Yuvası, Kartal Kalesi veya Kartal Yuvası, Eskikale Köyünde bulunan Kal'at ül Mara Kalesi Deyrulzafaran Manastırının kuzey doğusundaki Arur Kalesi ve Erdemeşt Kalesi bu adın verilmesine etken olmuştur.
VII. Yüzyılda İmparator Maoricius ( 1582-602) devri tarihini yazan Theophilaktos Simokattes'da ve Tarihçi Procopius, aynı devir Coğrafyacısı Georgius Cyprius da; Ermenice kaynaklarda Merdin, Süryanice kaynaklarında Merdo, Merdi Marda ve Mardin okunuşlarında rastlanıldığı, Süryani imla farklarının bu kelimenin belirli, belirsiz ve çoğul şekillerindeki ayrılıklarından doğduğu ifade edilmektedir.
Tarihte Mardin için birçok isim kullanılmıştır. Bunlar: Erdobe, Tidu, Merdin, Merdö, Merdi, Merda, Merde. Kartal Yuvası, Kuşlar Yuvası, Mardin...dir.
Uygarlıklar Şehri Mardin'in Tarihteki Rolü
Mardin'in ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmiyorsa da, kuruluşu eski yakın doğu tarihine göre Subariler zamanına kadar dayanmaktadır.
MÖ.4500 de Kuzey Mezopotamya'da Zagros Dağlarına kadar, batıda Habur ve Balih'e kadar uzanan bölgede Subariler adında kabileler yaşamakta idi. Subariler Mardin'e 80 km. uzaklığındaki Ceylanpınar ve Rasulayn'in hemen güneyinde Tel Halef denen siteyi kendilerine merkez yapıp tarihte ilk ülkeyi kurdukları biliniyor. http://www.mardin.gov.tr/images/resim/tas_islemesi_ornek.jpg Subarile r, tarihçiler tarafından ön Asuriler olarak bilinmekte olup, ülkelerine Subarto denilmekteydi.
Alman Arkeologu Baron Max Von Oppenheim'in 1911-1929 yılları arasında yaptığı kazılardan elde edilen sonuçlara göre: Subarilerin Mezopotamya'da(MÖ.4500-3500) yaşadıklarını bu tespite sebep olarak da Sümer ve Babil katları arasında bulduğu kiremitleri göstermiştir.
Gırnavaz Höyüğünde 1982 yılında başlayıp 1991 yılına kadar sürdürülen Arkeolojik kazı ve araştırmalar sonucunda Gırnavaz'ın MÖ.4000 den MÖ.7.yüzyıla kadar sürekli olarak yerleşme alanı olduğu anlaşılmaktadır. MÖ.4000 sonlarına tarihlenen Geç Uruk Devri, Gırnavaz kalıntılarının en alt kültür tabakasını oluşturmaktadır. Bu kültür tabakasının üzerinde yer alan Er Hanedanlar Devri MÖ.3000 yıllarına rastlar. Er Hanedanlar Devri mimari tabakaları daha çok ölü gömme adetleri açısından araştırılmış ve değerlendirilmiştir. Tespit edilen mezarlara göre ölüler bu devirde eski Mezopotamya geleneklerine göre uygun olarak açılan çukurlara dizler karınlarına çekik olarak yatırılmakta daha sonra yakılan hafif ateşle manevi temizlik sağlanarak dünyevi ilişkiler kesilmektedir.http://www.mardin.gov.tr/images/resim/alman_arkeolog.jpg Ayrıca mezar içinde şahsi eşya olarak metal silahlar, metal süs eşyaları, yarı kıymetli taşlardan ve hayvan kemiklerinden yapılan süs eşyaları ve mühürler, kült ve seramik kap örnekleri çok sayıda tespit edilmiştir.
Fırat Vadisinin doğusunda oturan bir kavim Sınar'ın güneydoğusunu istila edip, Ur şehrini kendilerine başkent yapmışlardır. Hükmettikleri bölgeye de Sümer denilmiştir. Sümer Kralı MÖ.2850 yılındaki Lugarzer-kiz Akdeniz'e kadar uzandığı seferinde Mardin'i hükmü altına almıştır.
Şehircilik, sulama ve tarım alanında ileri bir seviyeye ulaşan Sümerler geniş fetihler sonucu güçlerini kaybedince 30 yıl sonra Mardin'i Akadlara bırakmışlardır. MÖ.2820.
Akadlar, Sümerleri ilk defa Sargon(Şerkino) komutasındaki bir orduyla yenmişler ve Sümer Kralı Lugar-zerkiz'i esir edip Nigara'ya sürgün etmişlerdir. Fetihlerini Basra Körfezine kadar ulaştırmışlardır. Daha sonra Sargon'un oğlu Nıbamsın, Meluke ve Man'ı istila edip Suriye ve Filistin yoluyla Akdeniz'e ulaşıp Yunan adalarına çıkmıştır. Akadlar, MÖ. 2500 yıllarında Sümerlerle anlaşarak Akad- Sümer Devletini kurmuşlardır.
Prof.Dr.Ekrem Memiş'in Eski Çağ Türkiye Tarihi adlı kitabında; "Mezopotamya'da büyük bir imparatorluk vücuda getiren Sami kökenli Akkadlar'ın vesikalarından anlaşıldığına göre, MÖ. 3000 yılın sonlarında Mardin merkez olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Kuzey Mezopotamya'daki Musul ve Kerkük dolaylarında Hurriler adıyla anılan bir kavim oturuyordu. Hurri dili üzerinde yapılan filolojik tetkikler, bu kavmin dilinin Asya kökenli dillerden olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca bu dilin MÖ.9-6 yüzyıllar arasında Doğu Anadolu'da güçlü bir devlet kuran Urartu kavminin diline benzediği, bir başka deyişle MÖ. 1000 yılında karşımıza çıkan Urartularla MÖ. 3000 yıl Akad metinlerinden tanıdığımız Hunilerin' akraba oldukları tespit edilmiştir.
Demek oluyorki MÖ.3000 yıl Anadolu kavimlerinden biri de Güneydoğu Anadolu'da oturan daha sonraları Kuzey Mezopotamya ve Kuzey Suriye'ye kadar sirayet eden Hurrilerdi. Ancak, Doğu Anadolu Bölgesinde yapılan arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları neticesinde ele geçirilen buluntulardan MÖ. 6000-5000 yılları arasında tarihlenen Neolotik Devir kültürü ile MÖ.3000 yılları arasında yerleştirilen Kalkolotik Devir Kültürünün Hurriler'e ait olduğu anlaşılmıştır. http://www.mardin.gov.tr/images/resim/uzum_bollugu_taslara.jpg Hatta MÖ.3000 yıla tarihlenen Eski Tunç Çağı kültürü ile Kalkolitik ve Neolotik Devir kültürleri arasında hiçbir kopukluğun olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca şu gerçekte ortaya çıkmıştır ki kesintisiz devam eden ve Hurriler'e ait olduğu kabul edilen bu kültür doğrusunu söylemek gerekirse kuzeyde Kafkasya'dan güneyde Kuzey Suriye'ye; batıdan Malatya-Elazığ Bölgesinde Urmiye Gölüne kadar uzanan geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.
Sargon sülalesine, MÖ.2230 yıllarında kuzey ve kuzeydoğudan gelen Guttiler son verdiler. Uruk'lu Uta-Kegal, Guttileri ülkesinden sürdü ise de yardımcısı Ur-Nammu bir darbeyle yönetimden uzaklaştırmış ve III.Ur sülalesini kurmuştur. Ur-Nammu dört bölgenin kralı unvanını almayarak sadece Sümer-Akad unvanıyla yetindi. Onun yerine geçen Şulgi, Guttiler ve Hunilerle savaşarak topraklarını doğu ve kuzeydoğuya genişlettiler. Şulgi'den sonra yönetime geçen Şu-Sin batıdan gelen saldırıları karşıladı.
Amuru'lara karşı zafer kazanan İbi-Sin kentin Elam-lar'ın eline geçmesine engel olamadı. Mardin artık Elam şehriydi. Güney İran'dan(Susa) gelen koyu renkli Elam'lı-lar daha sonra da Sami Irklı Amuru'lar Mezopotamya'ya gelip kendilerine Babil şehrini merkez yaptılar. Amuri ailesinin altıncı ferdi olan Hammurabi'nin ünü yaptığı yasalardan kaynaklanmaktadır. Sümer topraklarını Babil'in idaresi altına alınca bu kez de Babil Devleti kurulmuş oldu. Yukarı Mezopotamya'ya saldırınca Mardin'i de istila ederek topraklarına katmıştır. (MÖ.2200-1925)
Hammurabi Babil ve Güney Babil MÖ. 1931-1910 yılları arasında hüküm süren İtibıl zamanına kadar yaşamıştır, îtibıl'ın hükümdarlığının altıncı yılında (MÖ. 1925) Mardin'i işgal eden Hititler, daha sonra Babil'i de topraklarına katmışlardır.
Hititler, Mardin'i işgallerinden 1 yıl sonra terkedip, İran dolaylarından gelen Ari Irkından Midiller, Mardin ve çevresini ellerine geçirmişlerdir. 500 yıl hüküm süren Midiller, bilinmeyen bir sebepten Mısır'lılara vergiye bağlanmışlar ve bir Midil Prensesi Mısır Firavunu ile evlenmiştir. MÖ. 1367 yılında Midiller arasında iç savaş çıkınca bu fırsatı bilen Asur Kralı Asurobalit, Mardin ve çevresini topraklarına katmıştır.
Asurobalit Mardin'i işgal edince Midiller, Hitit Kralı Şup-piluliuma'yı yardımlarına çağırdılar. Zira kral Luluilmiran'ı MÖ. 1354 yılında Emet'e(Diyarbakır'a) sefer yaparken, her ihtimale karşı şehrin korunması için Mardin'e asker bırakmıştır.
MÖ. 1305 te Adadniran, Mardin'e hükmetmiş, MÖ. 1240 ta da I.Şalmanasır, Mardin ve havalisine hakim olmuştur. MÖ. 1190 da Anadolu'dan gelen bazı Ari ırk kavimleri Mardin'i almışlardır.
60 yıl sonra I.Tıplatpalasır, Sıncar, Nusaybin ve Mardin'den geçerek 20 bin kişilik Maşiki kuvvetinin koruduğu Kemecin'e saldırıp onları yendikten sonra Mardin ve çevresini tekrar ele geçirmiştir.
MÖ. 1060 I.Asurnasırbal zamanında Hititler birleşerek Gılgamış yakınlarında Asur'ları yenmişlerdir. Asurlar tekrardan kuvvetlenmeleri üzerine yine Mardin, Asur hakimiyetine girmiştir. MÖ.890 yılında II.Tıplatninip http://www.mardin.gov.tr/images/resim/60_yıl_sonra.jpg Dicle'nin kaynağına kadar ulaşıp I.Lıglatnasırın Kitabesinin yanına kendi Kitabesini dikmiştir. MÖ.883 te Tıplatninip Mardin'e gelerek şehri kalesinde bir Hitit Kralı ile Hanikilyon Kralının elçilerini kabul etmiştir.
Asur döneminde Mardin'e Erdobe denilirdi. MÖ.800 yılına kadar Asuriler'in elinde kalan Mardin daha sonra Urartu Krallığına geçmiştir. Asur-lardan olan Urartu Kralı Mimes zamanında Mardin 50 yıl Urartu idaresine girmiştir. Urartu'nun başşehri Tuşpa (Van)dı. Günden güne Urartu devleti kuvvetleniyordu. Hatta bu arada Asur topraklarını bile işgal etmişlerdir. Asur Kralı IV.Tıplatpalı-sır (MÖ.745-727), Urartu Kralı Şardur'u MÖ. 743 te Fırat yakınındaki Kemenci'de yendikten sonra Van'ı da alarak eski topraklarını kurtarmıştır.
Kemerlerin bir kolu olan Sityaniler Mardin çevresinde MÖ.612 yılına kadar hüküm sürmüşlerdir. MÖ. 608 yılında ise İran'dan gelen Midiler buraları da ele geçirmişlerdir. Bu arada Aşkuzilerle bir anlaşma yapan Midiller, Babil Kralı Nebuplasır idaresindeki Ninova'ya hücum edip şehri yağmalayıp paylaşmışlardır. Bu arada Habur ve Balih nehirleri arasında yaşayan Aramiler istiklaline kavuşunca, Aşkuzi ve Kemerilerle birleşerek Harran şehrini yağma etmişlerdir.
Mardin, Keldo Kralı Nebublasır'ın idaresindeydi. Nebublasır topraklarını geri almak için oğlu Nebuhad-nasır'ı bir ordu ile üzerlerine yolladı. O da Aşkuzileri, Ermeyi ve Aramileri yenip, Harran'ı vergiye bağladı. Böylece Subaro tarafları Babil topraklarına katıldı. Nebuhadnasırın ölümü üzerine Nabunit memleketin idaresini oğlu Belşasar'a bıraktı. MÖ. 539 da Pers Kralı Kureyş ile yaptığı savaşta ölen Belşasar'dan sonra Babil Perslerin eline geçmiştir.
Büyük İskender Mısır'ı aldıktan sonra Mezopotamya'ya gelerek İran'a gitmek için Mardin'den geçti. Buraları da istila ederek ele geçirdi. Bu tarihte Mardin Makedonya şehri oldu(MÖ:335). İskender'in Babil'de MÖ.323 yılının 28 Mayısında ölümünden sonra komutanlar arasında taht kavgası başlamış ve sonunda devletin dörde ayrılması uygun görülmüştür. Mardin doğu bölümünde olduğu için Nikanır denilen General Slev-kos'un payına düşmüştür(MÖ.311).
Göçebe İranlı olan Partlar egemenliklerini kazandıktan sonra Paktorya'yı ve Fırat-İndus nehirleri arasındaki ülkeleri topraklarına katmışlardır(M.Ö.237-131). Partlar krallığı müstakil sitelerden oluşuyor ve her sitenin hükümdarı bulunuyordu. Part Kralı I.Midritad M.Ö. 171-139 zamanında ülkesinin sınırları Hindistan'a kadar uzanmış Dicle ve Hazar Denizi kıyıları Part topraklarına katılmıştır. Bir savaşta Nikanor denilen II.Di-mitrios'a esir düşmüştür.(MÖ. 138-128) Bu sıralarda Urfa Krallığı egemenliğine kavuşmuştu (MÖ.131). Böylece Mardin ve çevresi Urfa Krallığının(Abgarlar) topraklarında kalmış oldu.
MS.249 da Roma Hükümdarı Filibos saltanatının 5.yılında bir isyan hazırlayıp DC.Abgar'ı memleketten kovmuştur. Şehrin Valiliğine de Hapsioğlu Uralyonos tayin edilmişti. Mardin de Urfaya'ya bağlı olduğu için Roma egemenliğine girmiştir. MS.250 yılında Dakiyos, Pers ülkesini zaptedmiştir. Bu arada tahribata uğrayan Nusaybin'i de onarmıştır.
MS.330 yılında ateşe ibadet eden ve güneşe tapan Şad Buhari isminde bir kral gelip Mardin Kalesinde kalır. Rahatsız olan kral, kalede kaldığı süre içerisinde iyi olunca, kendisine bir kasır yaptırıp, 12 yıl burada yaşar. Daha sonra kendi memleketi Pers'ten birçok asker ve halk getirip, onları Mardin'e yerleştirir. Getirilen halkın vasıtasıyla MS.442 yılına kadar birçok ilerlemeler görülür.
MS.442 yılında halkı kasıp kavuran amansız bir veba salgını şehri yaşanmaz bir hale getirmiştir. Yaklaşık 100 sene sonra bu yerleşim yerine Ursiyanos adlı Romalı bir kumandan büyük bir ekiple Mardin'i 47 yılda inşa etmeyi başarmış ve http://www.mardin.gov.tr/images/resim/savur_ilcesi_dereici.jpg halkın tekrar buraya gelmesini sağlamıştır. Bu süreç içinde Perslerin ünlü merkezleri olan Dara yeniden inşa edilmiştir.
Mardin'de Bizanslar MS.640 yılında Hz.Ömer'in kumandanlarından îlyas Bin Ganem'in işgaline kadar varlıklarını devam ettirmişlerdir. MS.692 de Emeviler'in MS.824 te Mardin ve çevresi Halife Memun zamanında Abbasilere bağlanmış ve İslamiyet bu dönemde hızla yayılmıştır.
MS.885-978 yılları arasında buralarda hüküm süren Hamdaniler'in kaleyi kesin olarak zaptedişleri 895 yılına rastlar. Doğal olan kalenin bazı yerlerine surlar yaparak bazı yerlerini de onararak günümüze kadar dimdik kalmasını sağladılar. MS.990'da ancak Musul'da tutunabilen Hamdaniler'in topraklarını birer birer ele geçiren ******iler Mardin'i de zaptederler. Bu arada Mardin ve çevresinde çarşılar, camiler yaparak onarımlarla İpek yolu üzerinde bulunan bu önemli şehri ticari açıdan canlandırırlar. Alparslan'ın Malazgirt zaferinden sonra Türklerin Anadolu'ya ulaşan akınları neticesinde gittikçe zayıflayan ******iler Devleti Nusaybin'de M.S.1089'da Selçuklulara yenilerek onların hakimiyeti altına girer.
Artuklular'dan İl-Gazi Bey Mardin'i MS. 1105 te ele geçirerek devletin başkenti yapar. Halep'i aldığı gibi Haçlılara karşı giriştiği mücadeleler dolayısıyla İlgazi Bey büyük ün kazanır. Antakya Haçlı Prensi Roger'i yenerek Silvan'ı da ele geçirir. İlgazi'nin ölümünden sonra oğulları ve yeğenleri devletin başına geçerek Diyarbakır, Harput Kalesi ve civarına hakim olarak, Haçlı, Frankları, Urfa Konutu. Bilecik Haçlı Senyörünü ve Kudüs Kralı Bodven'i yenerek Haçlılara karşı büyük bir başarı kazanırlar. Böylece Artuklular bölgede direnme görmeden büyük bir devlet kurarlar.
Bu devletin 304 yıllık egemenlikleri sürecinde çok sayıda tarihi camii, medrese, hamam, kervansaray ve medreseye yapılmış bir çok camii, medrese ve manastır onarılmıştır. Artuklular'm günümüze kadar ayakta durabilmiş eserleri günümüz insanını çok eskilere götürerek mitolojik bir hava teneffüs ettirir .
Timur. Artuklular döneminde 1393 te Mardin Kalesini kuşatıp işgal etmeye yeltense de başarılı olamaz Bu nedenle civarda deyim yerindeyse "ölüm piramitleri" meydana getirir. Timur 1395 yılının Ramazan ayında Mardin'i almak için büyük bir umutla yeni bir kuşatma hazırlıklarına Kızıltepe'de otağını kurarak başlar. Mardin halkı kaleye sığınarak Timur'un şiddetli hücumlarına karşı koymak suretiyle o zamanın en büyük ordusu ve hükümdarını hüsrana uğratmıştır.
Artuklular halkın bu başarısından dolayı Mardin'i onarma faaliyetine girişirler. 15. yüzyılda güçlenen Ka-rakoy unlular 'in bu devleti ortadan kaldırmak için Mardin'i 2 yıl kadar kuşatması bu girişimleri aksatır. Halk bu kuşatmaya daha fazla dayanamayarak yapılan antlaşma gereği şehrin kalesini Karakoyunlular'a teslim eder(MS.1409). Mardin Karakoyunlular'ın egemenliğinde 61 yıl kalır. Bu süreç içinde aşiretler ayaklanarak Karakoyulular'm rejimine karşı koyarlar ve devleti zaman zaman ele geçirirler.
Karakoyunlular'ı MS. 1462 yılında yenen Akkoyunlular kalenin egemenliğini de ele geçirirler. Bu dönemde Mardin'e Paşa olarak gelen Kasım Bey. Timur'un yakıp yıktığı şehri ve kaleyi onarmaya girişir. Bu çalışmasını ve başarısını taçlandıran bugüne kadar ihtişamla ayakta durmayı başaran ve tarihe meydan okuyan "Kasım Paşa Medresesini" yaptırır.
16.yüzyılın başında Akkoyunluları egemenliğine alan Şah İsmail güçlü bir Şii devleti kurmayı başarır. Bu dönemde Anadolu'ya girip Şiiliği kabul etmeyenleri zalimce öldürmekten geri kalmaz. http://www.mardin.gov.tr/images/resim/mardin_evleri_dıs_gorunum.jpgB u durumu gören Mardin hakimi diğer şehirler gibi zulme ve yağmalamaya karşı, şehri ve halkı korumak için kalenin anahtarını kan dökmeden Şah İsmail'e teslim eder...
Mardin'in kesin olarak Osmanlıların eline geçmesi Mısır seferini düzenleyen Yavuz Sultan Selim döneminde gerçekleşmiştir. (Amid)Diyarbakır Valisi Bıyıklı Mehmet Paşa ve Kürt bilgini İdris-i Bitlisinin Yavuz Sultan Selim'in emriyle 1516'da Mardin ve kalesini dokuz aydan fazla kuşatmış, çeşitli illerden gönderilen Osmanlı takviye kuvvetleri, Doğu Anadolu'dan gelen Kürt Beylerinin kuvvetleriyle kaleye defalarca saldırılar düzenlenmiştir.
GENEL BİLGİ:
Gerek stratejik konumu gerekse ticari zenginliği açısından Mardin, Ön Asya coğrafyası içinde önemli bir merkezdir. Assur kral yollarının kesiştiği noktada yer alan Girnavaz Höyük’te gerçekleştirilen kazılar, buranın M.Ö. 4.bin sonlarından M.Ö. 7.yüzyıla kadar kesintisiz iskan gördüğünü kanıtlamıştır. Yeni Assur dönemi mimari kalıntılarının yanı sıra çanak-çömlek, süzgeç, şişe, seramik heykelcikler, taş insan heykelciği, silindir mühürler gibi birçok küçük buluntunun ele geçtiği Girnavaz, Yukarı Mezopotamya kültürünün tüm özelliklerini yansıtmaktadır. Yörenin folklörü açısından da önemli bir motifi günümüze taşıyan höyüğün, cinlerin toplu olarak yaşadığı yer olduğuna inanılır ve özellikle akıl hastalarının sağlıklarına kavuşturulması için ziyaret edilir.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md1-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md1.jpg)
Mardin - Günbatımı
Hırıstiyanlık açısından çok önemli bir merkez olan Mardin’de, çeşitli dönemlerin eserleri, benzer yapı geleneğini yansıtarak belirli bir mimari bütünlük içinde günümüze kadar ulaşmıştır. Özgün mimarisiyle Mardin evleri, Kasımiye, Zinciriye, Marufiye Medreseleri, Kırklar, Mar Mihail, Behirmiz, Meryem Ana, Mar Yusuf, Mar Bitris kiliseleri, Deyr’ul Zafaran ve Deyr’ul Umur Manastırı, Ulu Cami, Çubuk, Molla Hari Cami ve Kale kentin önemli eserlerini oluşturmaktadır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md11-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md11.jpg)
Midyat - Mar Şarbil Kilisesi
Yüzölçümü 12760 kilometrekare olan Mardin, kuzeyinde uzanan Güneydoğu Toroslar ile güneyindeki Arabistan platformunun kesiştiği alanda yer almaktadır. İl toprakların büyük bir bölümünü "Mardin-Midyat Eşiği" denilen alan kaplar.
2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı geçici sonuçlarına göre nüfusu 705098’dir. Merkez ilçenin yanısıra Dargeçit, Derik, Kızıltepe, Mazıdağı, Midyat, Nusaybin, Ömerli, Savur, Yeşilli Mardin’in ilçeleridir.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md7-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md7.jpg)
Bakırcılık
GAP’ın tamamlanmasıyla birlikte Mardin’de sulanacak 100 bin hektar alan sayesinde üretilecek pamuk, Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işletmelerde değerlendirilecektir. Ayrıca; unlu mamuller üretimi ile meyve işleme ve tohum üretiminin yanısıra Mardin, yetiştirdiği üzümünü de sınai bazda değerlendirecektir. Bölge’deki tarımın gerek duyduğu fosfatlı gübrenin bir bölümü, ildeki gübre fabrikalarıyla sağlanacaktır. Mardin’de Organize Sanayi Bölgesi’nin yanısıra 1140 kişiyi istihdam eden ve yaklaşık 190 civarında küçük kuruluşun yer aldığı küçük sanayi sitesi mevcuttur. Ayrıca Mardin’de Serbest Bölge mevcuttur.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md2-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md2.jpg)
Mardin Evleri
MARDİN EVLERİ
Kentin mimarisinde kullanılan temel malzeme kolay işlenebilen kalker taşıdır. Kapalı yaşam biçiminin tüm özelliklerini yansıtan Mardin Evleri, 4 metre yüksekliğe varan duvarlarla çevrelenir ve sokaktan ayrılır. Gerek planları, gerekse bezeme ve malzemeleri ile Anadolu konut mimarisinde ayrıcalıklı bir yere sahip olan Mardin evleri, kente açık hava müzesi özelliğini kazandırmaktadır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md8-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md8.jpg)
Ulu Camii
ULU CAMİİ
Mardin Ulu Camii’nde bir çok kitabe olmasına rağmen ilk kuruluş tarihi ve geçirdiği dönemler hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bazı araştırmacılar yapının kiliseden camiye çevrildiğini ileri sürse de mevcut veriler bu fikri desteklememektedir. Mardin camilerinin en eskilerinden olan yapı bezemeleri ve planı açısından önemlidir.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md9-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md9.jpg)
Ulu Camii
LATİFİYE CAMİİ
Cumhuriyet alanının güneyinde yer alan Latifiye Camii, Artuklular döneminde (1371) Abdüllatif tarafından yaptırılmıştır. Yapım malzemesi olarak çift renkli taş kullanılan eserin mimber ve mahfili ahşap işçiliğinin güzel örneklerindendir.
REYHANİYE CAMİİ
Çarşı içinde yer alan camii, 15.yüzyılda inşaa edilip, 18 ve 19.yüzyıllarda onarım görmüştür. Dikdörtgen planı, selsebilli eyvanı ve minaresi ile Mardin camilerinin en büyüklerinden olan yapı iki katlıdır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md3-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md3.jpg)
Kasımiye Medresesi
KASIMİYE MEDRESESİ
Kasımiye Medresesi Mardin il merkezinin güneybatısında yer almaktadır. Güneyde ovaya açık bir cepheye sahip olan medrese, Mardin yapılarının en büyüklerindendir. Yapı kompleksi medrese, cami ve bir zaviyeden oluşmaktadır. Kitabesi bulunmayan bu medresenin yapımına Artukoğulları döneminde başlandığı ve Akkoyunlular döneminde, Sultan Kasım tarafından 1487-1502 yılları arasında tamamlatıldığı kabul edilmektedir. Kasımiye Medresesi açık avlulu, tek veya iki eyvanlı şemaya bağlı olarak inşa edilmiş iki katlı, kesme taş ve tuğlanın bir arada kullanıldığı bir yapıdır.
ZİNCİRİYE MEDRESESİ
Zinciriye Medresesi 1385 yılında Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılmıştır. Bu nedenle "Sultan İsa Medresesi" diye de anılır. Bir dönem müze olarak kullanılan yapı, dilimli kubbeleri ve anıtsal giriş kapısı ile Mardin’deki yapıların en görkemlilerinden biridir.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md4-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md4.jpg)
Deyr'ül Zafaran Manastırı
DEYR'ÜL ZAFARAN MANASTIRI
Deyr’ul Zafaran Manastırı, Mardin’in doğusunda Mezopotamya ovasına bakan yamaçlarda yer almaktadır. Bir Sin Mabedinin üzerine kurulan manastırın kesin tarihi belli olmamakla birlikte manastıra dönüştürülmesi 4.yüzyıl da olmuştur. Süryani Kadim Cemaati’nin dini merkezlerinden olan manastırın içerisinde çeşitli kutsal eşyalarla birlikte 52 Süryani patriğinin mezarı da yer almaktadır. Yapı, çeşitli dönemlerde yapılan eklemelerle kent turizmindeki önemini korumaktadır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md5-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md5.jpg)
Deyr'ül Zafaran Manastırı
DEYR’UL UMUR MANASTIRI
Midyat’ın 18 km doğusunda yer alan yapı, M.S. 397 yılında, Savur’lu Mor Samuel ile Katmin’li Mor Şemun tarafından inşa edilmiştir. Meryem Ana Kilisesi, Resuller Kilisesi, Kırk Şehit Kilisesi, Mor Şamuel Mabedi, Mor Şemun Mabedi gibi mekanları bünyesinde barındıran manastır, 615-1049 yılları arasında Metropolitlik merkezi görevini üstlenmiştir.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md10-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md10.jpg)
MOR YAKUP MANASTIRI
Eski bir tapınak kalıntısı üzerine inşaa edilen manastır, Nusaybin ilçe merkezinde yer almaktadır. M.Ö. 328 yılında, Mor Yakup’un ölümünden sonra, adına ithafen inşaa edilen yapı özgün mimarisiyle Nusaybin’deki önemli eserler arasındadır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md6-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md6.jpg)
MARDİNDE EL SANATLARI
Mardin’deki kumaş dokumacılığı tamamı ile ortadan kalkmış, kuyumculuk özellikle Midyat ve Merkez İlçe’de gelişmiştir. Yine aynı yörede dantel ve oya işlemeciliği de gelişmekte, perde, masa örtüsü, yastık kenarı gibi ürünler yapılmaktadır. Bakırcılık ve kalaycılık ise eski önemini yitirmiştir. Tüm Mardin’de yapıların en belirgin özellikleri zengin taş işçiliğine sahip olmalarıdır. Yok olma aşamasında olan bu sanatı öğretmek amacıyla, Midyat Kaymakamlığı "Taş Kesme ve İşleme Atölyesi" açmıştır. Bu atölye de eski ustalar öğrencilere bu sanatı öğretmektedirler. Atölye bölge de yapılan restorasyon çalışmaları için iyi bir kaynak teşkil etmektedir
MARDİN ÜNLÜLERİ:
Dr. Masum Türker - Eski Ekonomi Bakanı
http://www.mardinimiz.com/images/masumturker.jpg
1951 yılında Mardin'de doğdu. 1969 yılında Pertevniyal Lisesi'ni, 1973 yılında İ. Ü. İşletme Fakültesi'ni bitirdi. Öğrenci iken, 1967 yılında muhasebe mesleğine başladı. 1971 yılından itibaren mali müşavir olarak çalışmaya başladı. 1999 yılına kadar Türkerler Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttü. 2003 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde doktorasını verdi. 1970 yılında muhasebeciliğin yanı sıra gazetecilik yapmaya başladı. Güneş Gazetesinde Murahhas üye, Nokta ve Ekonomik Trend Dergilerinde Genel Yayın Yönetmeni, Yeni Yüzyıl Gazetesinde yazar olarak çalıştı. 1978-1982 yılları arasında Gazi Üniversitesinde Bolu İdari Bilimler Fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Banka yönetim kurulu üyeliği ve murakıplığı, şirket genel müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1975-1999 yılları arasında Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneğinde Genel Sekreterlik, Genel Başkan Yardımcılığı ve Genel Başkanlık; TÜRMOB'da Genel Başkan Yardımcılığı ve Temel Eğitim ve Staj Merkezi'nde Başkanlık, Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu Eğitim Komitesi üyeliği görevlerinde bulundu. Muhasebe ve vergi konularında yayınlanmış kitapları ve araştırmaları vardır. Yeminli Mali Müşavir olan Masum Türker, halen İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim görevlisi, Türkiye Denetim Standartları Kurulu Başkanı ve merkezi Roma'da olan Akdeniz Ülkeleri Muhasebeciler Federasyonu Başkan vekilidir. 1999-2002 döneminde İstanbul Milletvekili olarak TBMM'de görev almış, 2002 yılında ise Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini üstlenmiştir. Sayın Dr. Masum Türker, DSP Genel Başkan Yardımcısı olarak aktif siyaset hayatına devam etmektedir.
Muammer Güler - İstanbul Valisi
http://www.mardinimiz.com/images/muammerguler.jpg
1949 Yılında Mardin’de doğdu.İlk,Orta ve Lise öğrenimini Ankara’da tamamlayarak 1972 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ nden mezun oldu. İlk Kamu görevine 14.03.1973 tarihinde Balıkesir Maiyet Memuru ( Kaymakam Adayı ) olarak başladı. Sırasıyla Çal İlçesi Kaymakam Vekilliği, Pehlivanköy, Horasan Kaymakamlıklarında bulunduktan sonra İçişleri Bakanlığı Personel Şube Müdürlüğü’ne atandı.İçişleri Bakanlığı’ nda Şube Müdürü, Daire Başkanı, Personel Genel Müdür Yardımcılığı ve Personel Genel Müdürlüğü’ nde bulundu. Personel Genel Müdürü iken 29.01.1992 tarihinde Niğde Valiliği’ ne atandı. Daha sonra 27.09.1993 tarihinde Kayseri Valiliği’ne ve 06.07.1994 tarihinde Gaziantep Valiliği’ne atandı. Bu görevini sürdürürken 28.07.2000 tarihinde Samsun Valiliği’ne atandı. 30.01.2003 tarihinde İstanbul Valiliği’ne atanarak 17.02.2003 tarihinde görevine başladı. Matematik Öğretmeni Neval Hanımla 1977 yılında evlenmiştir. Güler çiftinin Barış ve Burcu adlarında iki çocuğu bulunmaktadır.
Murathan Mungan - Şair ve Yazar
http://www.mardinimiz.com/images/murathan.jpg
Murathan Mungan, 2l Nisan 1955’te Istanbul’da doğdu. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları, memleketi olan Mardin’de geçti. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. Aynı bölümde “master”ını tamamladı. Ankara’da Devlet Tiyatroları’nda ve Istanbul’da Şehir Tiyatroları’nda “Dramaturg” olarak çalıştı. 1987’de günlük gazete olarak yayımlanan Söz gazetesinde,“Kültür-Sanat Sayfası” editörlüğü yaptı. 1988’ten beri serbest yazar olarak çalışmakta ve halen Istanbul’da yaşamaktadır.
Kemal Nehrozoğlu - Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri
http://www.mardinimiz.com/images/knevrozoglu.jpg
1940'ta doğdu. Kemal Nehrozoğlu ilkokula Urfa'da başladı, babasının memleketi Midyat'ta bitirdi. Ortaokula da Midyat'ta başladı, liseyi Ankara'da tamamladı. Ankara Gazi Lisesi'nin fen bölümünden iyi dereceyle mezun oldu. Gülnar ve Erdemli ilçelerinde kaymakam vekilliği yaptı. 1964'te kaymakamlık kursunu bitirdikten sonra Sivas'ın İmranlı ilçesi kaymakamlığına geçti. Ardından Eskişehir'in Seyitgazi ilçesi kaymakamlığına atandı. Daha sonra Konya Vali Yardımcılığı'na atandı. 12 Eylül yönetimi onu Muğla Valiliği'ne getirdi. Valilik görevi üç yıl kadar sürdü, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olan Nehrozoğlu 2 çocuk babasıdır.
Aydın Ayaydın - Eski Bakan ve Yazar
http://www.mardinimiz.com/images/759.jpg
Mardin Derik-1951, Mehmet, Bedia-İstanbul İTİA, Marmara Üniv. Sosyal Bilimler Enst.İktisat Master ve Doktora -İngilizce-Ekonometri Profesör Dr., Öğretim Üyesi-Bankalar Birliği Başkanı, Emlakbank Gn.Md. ve Yön.Kur.Başkanı, Vakıfbank Genel Müdürü, Şekerbank Genel Müdürü, İş Bankası, Sınai Kalkınma Bankası ve Sınai Yatırım Bankası Yön.Kur.Üyesi, İKV , İAV Yönetim Kurulu Üyesi, M.Ü. Öğretim Üyesi, Hür Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı, Eski BJK Asbaşkanı ve Basın Sözcüsü, Rekabet Kurulu Başkanı, -Evli, 3 Çocuk.
Süleyman Bölünmez - Milletvekili ve İş Adamı
http://www.mardinimiz.com/images/sbolunmez.jpg
1956'da Mardin'de doğdu. Ortaokul mezunu olan Bölünmez, serbest ticaret ile uğraşmaktadır. Bölünmez Petrolcülük A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı olan Bölünmez, aşığı olduğu Mardinspor'un kulüp başkanlığını sürdürmektedir. Bekar ve 3 çocuk babası olan Bölünmez, Mardin Bağımsız Milletvekilidir.
suleymanbolunmez@tbmm.gov.tr
Betül Mardin - Halkla İlişkiler Uzmanı
http://www.mardinimiz.com/images/betulmardin.jpg
Arnavutköy Amerikan Kız Koleji ve BBC Televizyon kursu mezunudur. 1956 yılından itibaren basın, tiyatro, sinema ve televizyonda çalışan Betül Mardin, 1968 yılında çalışmaya başladığı halkla ilişkiler dalında yerel ve uluslararası alanda birçok ödül kazandı.
Uzun yıllar beş yıldızlı otellerin halkla ilişkiler danışmanlığını yapan Betül Mardin, turizm sektöründe halkla ilişkilerin yerleşmesine önemli katkıda bulundu. 1987 yılında Nilgün Pirinççioğlu, Canan Bengisarp, Cemal Noyan ve Cemal Karman ile İ.M.A.G.E Halkla İlişkileri, kuran Mardin bu şirketin başkanlık görevini halen devam ettiriyor. İngilizce ve Fransızca bilen Betül Mardin'in Haldun Dormen'den Ömer adında bir oğlu var.
Berdan Mardini - Sanatçı
http://www.mardinimiz.com/images/berdanmardini1.jpg
Anne ve babası Mardin'in Yaylabaşı köyünden olan Mardini, 5 Kasım 1978'de Diyarbakır'da doğdu. Yedi kardeş'in 6. sı olan olan Mardini'nin babası T.Z.D. Kurumunda çalışan bir devlet memuruydu. Babasının mesleği nedeniyle eğitimini değişik illerde sürdürmek zorunda kaldı. İlkokul ikinci sınıfa kadar Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde okudu. Daha sonra babasının tayini çıkınca, ailesiyle birlikte Isparta’nın Gelendost taşındı. İlkokul üçüncü sınıfa Gelendost'ta devam etti. O yıllarda yeteneği ön plana çıkmaya başlıyordu. Okulda oynadığı piyes, tiyatro gibi sanat alanlarında sesinin güzelliği çevresi tarafından fark edildi. Aslında sahne anlamında müzik hayatına başlaması tamamen bir tesadüftü. Bu dönem içerisinde sabahtan akşama kadar işyerinde,işten sonra da ailesinden gizli olarak sahne hayatına başladı. Çevresi çok başarılı olduğuna inanıyordu. İstanbul'un değişik semtlerinden teklifler gelmeye başlamıştı. Bu arada profesyonel anlamda müziğe merak sarmaya başlamış ve teklifleri değerlendirme kararı almıştı. Ama konfeksiyon hayatı devam ediyordu. İkisinin de bir arada gitmeyeceğini düşünerek ailesine gece sahne aldığını ve artık müzikle uğraşmak istediğini söyledi. Ailesinden de olumlu yanıt aldı. Bir iki yıl Bakırköy’de sahne aldıktan sonra Etiler Zorba Taverna haftanın bir günü türkü gecesi yapmasını istemişti. Pazar günleri orada çıkmaya başladı. Bir dönem sonra şu sıralar da sahne aldığı yer olan Taksim Mektup Bar’da çıkmaya başladı. Sahne yıllarına başladıktan sonra kendisinden iki yaş büyük olan ağabeğide gitar çalmaya başlayarak Berdan'a sahnede eşlik etmeye başladı. Nihayet profesyonel çalışması 2000 yılının kasım ayında piyasaya çıktı. Albümü Canan Prodüksiyon tarafından yapılmıştı. Ama gerek yapım hatası gerekse tanıtım hatası kitlelere onu ulaştıramamıştı. Bu albüm kendisi için iyi bir tecrübe oldu. 2000 yılından 2002 yılına kadar bu anlamda mücadele verdi ve sonunda istediği albümü yaptı.
Zeynel Abidin Erdem - İş Adamı
http://www.mardinimiz.com/images/zabidin.jpg
1944 Yılında Mardin, Savur'da doğdu.İlk,Orta ve Lise öğrenimini Mardin’de tamamladı. 1970 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü’nden mezun oldu. 1972-1974 yılları arasında İstanbul Kimya Mühendisleri Odası başkanlığı, 1973-1976 yılları arasında da Sınai Anorganik Kimya Kürsüsü'nde asistanlık, 1973'te Kimsan İş ve İşçi sendikası genel başkanlığı ve Milliyetçi Demokrasi Partisi'nde (MDP) İstanbul il başkanlığı görevlerinde bulundu. Türkiye'deki Amerikan Ticaret Odası olan Türk Amerikan İşadamları Derneği Genel Başkanı, DEIK Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Türk İspanyol İş Konseyi Başkanı, Türk Fransız İş Konseyi Başkan Yardımcısı görevlerini sürdürmektedir. 1999 yılında Sudan Devlet Onur Nişanına layık görülmüş aynı zamanda Sudan Fahri Konsolosu görevini de sürdürmektedir. 13 Aralık 2002 tarihinde Dr. Zeynel Abidin ERDEM 'e İspanya Kralı Juan Carlos I Türk İspanyol ilişkilerine yapmış olduğu katkılar sebebiyle layık gördüğü Commander of the Order of Spanish Civil Merit Kraliyet Onur Nişanı İspanya Büyükelçisi Manuel de la Camara tarafından takdim edilmiştir. Avukat olan Emine Hanım ile 1982 yılında evlenmiştir. Erdem çiftinin Mehmet Rıza ve
Zeynep Berrin adlarında oğlu ve bir kızı bulunmaktadır.
Fehim Adak - Devlet Eski Bakanı
http://www.mardinimiz.com/images/fehimadak.jpg
MARDİN - 1931, Abdürrezzak, Muhdiye - İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi - Arapça - İnşaat Yüksek Mühendisi - Mardin İI Bayındırlık Müdürü, DSİ Diyarbakır Bölge Müdürü, DSİ Ankara Murakabe Müşavere Kurulu Üyesi - IV, V ve XX nci Dönem Mardin Milletvekili - Ticaret, Bayındırlık, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Devlet Eski Bakanı - Evli, 6 Çocuk.
M.Asım Hacımustafaoğlu - Nevşehir Valisi
http://www.mardinimiz.com/images/asimvali.bmp
1945 yılında Mardin’de doğdu. 1963 yılında Rize Lisesinden mezun oldu. 1967 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi İdari Şubeyi BİRİNCİLİKLE bitirdi.Koç Topluluğunun 1963 yılında ilk kez SBF’ne tahsis ettiği burstan 4 yıl müddetle yararlanmasına ve iş teklifine rağmen 1967 yılında İDARE mesleğini seçti.1969 yılında 48. Dönem Kaymakamlık kursunu BİRİNCILİKLE bitirdi. KONYA Vali Yardımcılığı ve Vali Vekilliği görevlerinde bulundu.1992 yılında, İstanbul’da Bağcılar İlçesinin kurulması üzerine, Bağcılar’ın ilk Kaymakamı olarak atandı ve Ekim 1997 tarihine kadar 5 yıl süre ile bu görevi sürdürdü. Bağcılar’da başta eğitim ve sağlık olmak üzere birçok sorunun çözümü için çalıştı. Bağcılar İlçesi Hizmet Vakfının kurucu başkanlığını yaptı.Ekim 1997’de Samsun Vali Yardımcılığına atandı.Bakan ve Valiler tarafından verilmiş çok sayıda TAKDİR BELGESİ bulunmaktadır.
Adnan Avuka - Gazeteci ve Fotoğraf Sanatçısı
http://www.mardinimiz.com/images/adnanavuka.jpg
Mardin Savurkapı Mahallesi'nde 1950 yılında doğdu. İlk, orta ve Ticaret Lisesi öğrenimini Mardin'de tamamladı. Okul yıllarında atletizm sporuna olan ilgisi, 1966–1973 yılları arasında Türkiye genelinde oldukça iyi dereceler almasını sağladı. 1966 yılında gazeteciliğe amatör olarak başladı. Türk Haberler Ajansı, Yeni İstanbul Gazetesi, Tercüman Gazetesi, TRT ve Hürriyet Haber Ajansı'nda görev yaptı. Gazetecilikteki başarısından dolayı 5 kez değişik yıllarda "Yılın Gazetecisi" seçilirken, çektiği fotoğraflar "Yılın Fotoğrafları" kategorisinde dereceler aldı. Adnan AVUKA sadece Türkiye'de değil, uluslararası sergilere de imza attı. Mardin eski Valisi Temel KOÇAKLAR'ın eşi Sabahat KOÇAKLAR'ın yardımları ile Suriye'nin Halep şehrinde, okul arkadaşı Kemal Akın'ın katkıları ile Avusturya'nın başkenti Viyana'da, Mardinli işadamı Hacı Münir ÇAĞLAR'ın katkıları ile Mısır'ın başkenti Kahire'de uluslararası sergilerini gerçekleştirdi. Adnan AVUKA, 3 yıl başkanlık yaptığı Atatürkçü Düşünce Derneği Mardin Şubesi kurucusu ve Türk Spor Yazarları Mardin temsilcisidir. 1976 yılından bu yana atletizm milli hakemliği yapmaktadır. Halen Doğan Haber Ajansı ve Cumhuriyet Gazetesi Mardin il temsilciliği ile Güney Hâkimiyet ve Mardin'de yayınlanan mahalli gazetelerin haber ve foto muhabirliğini yapmaktadır. Adnan AVUKA, evli, üç çocuk ve üç torun sahibidir.
Mümtaz Tahincioğlu - TOMSFED Başkan
http://www.mardinimiz.com/images/mumtaz.jpg
1952'de Mardin'de doğdu. 1968'de İngiltere'ye gitti ve İngiltere'de kaldığı süre içerisinde "Fomula 4" kursuna katılarak bu sporla tanıştı. Türkiye'ye döndükten sonra 1989'dan itibaren "karting" sporunun gelişmesi için çalıştı. İstanbul'un ikinci Otomobil Spor Kulübü'nü (İMK) kurdu. 1989-1992 yılları arasında 3 kez Türkiye Karting Şampiyonu oldu ve Dünya Karting Şampiyonası'nda da Türkiye'yi ilk kez temsil etti. 1997'de Otomobil Fed. Başkanlığı'na seçildi.
Ercan Yazgan - Oyuncu
http://www.mardinimiz.com/images/1325.jpg
1946'da Mardin'de doğdu. 1971 yılından beri birçok filmde rol almıştır. 1999 yılında 36.Antalya Film Şenliği'nde 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' ödülünü aldı. Akıllarda kalan en önemli iki filmi 'Bizimkiler' dizisinde Kapıcı Cafer ve 'Kaygısızlar' dizisinde ise Memnun Kaygısız rolüdür. Toplam 20 film ve dizide rol alan Yazgan, yapımcı olarak Bir Milyara Bir Çocuk filmini çekmiştir.
Ali Bulaç - Gazeteci
http://www.mardinimiz.com/images/alibulac.jpg
1951 yılında Mardin’de dünyaya geldi. 1975 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünden, 1980 yılında ise İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümünden mezun oldu.1984 yılında Düşünce Yayınları’nın, 1984 yılında ise İnsan Yayınları’nın kuruluşuna öncülük etti. 1988 yılında Türkiye Yazarlar Birliği’nin “Fikir Ödülü”ne layık görüldü. Halen Zaman Gazetesinde köşe yazıları yazıyor.
MARDİN RESİMLERİ:
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/1.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/10.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/100.jpg
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/101.jpg
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/11.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/12.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/13.jpg
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/14.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/15.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/16.JPG
http://www.mardin.gov.tr/images/resim/gerekl6.jpg
Pesend-i şi'rini matlub eden Galip İstanbul'da
Zemin-i kişver-i Bağdad u ya Mardin'den gelsin
Ş.Galip
Fırat ve Dicle nehirleri arasında Mezopotamya denen bölgede, tarih boyunca halklar yerleşti. Birçok millet bu bölgeye geldi ve buradan göçüp gitti. Birbirlerine bulutlar gibi karıştı. Bilahare birbirlerinden yeniden ayrıldı. Bu birleşme ve ayrılma uzun müddet sürdü. Mezopotamya gerçekten birçok milletin ve medeniyetin doğduğu, geliştiği ve birbirine karıştığı münbit bir alandır.
Bir dağın tepesinde kurulmuş olan Mardin, Yukarı Mezopotamya'nın en eski şehirlerinden biridir. Harika bir doğa güzelliğine sahip, üzerine kurulduğu dağlardan aşağıya göz alabildiğine uzanan bağ ve bahçelerle bezenmiş, yemyeşil Mezopotamyaca sanki bekçilik etmektedir.
"MÖ.8000 yıllarında 30 ve 40 Kuzey enlemleri arasında bulunan ve Anadolu'dan İran'a doğru uzanan 1500 km. lik bir alanda hem tahıl yetiştiriliyor hem de hayvan sürüleri besleniyordu. Bu alanda yapılan kazı çalışmaları sırasında çıkan kemiklerden anlaşıldığına göre koyun ve keçi sürülerinin beslenmekte olduğu anlaşılmaktadır." Tarımın başlangıcını, ilk çiftçileri ve çobanları anlatan kitapların ortak sentezi bu olduğuna göre; Mardin de sözü edilen enlemler arasında bulunması itibariyle M.Ö.8000 yıl öncesine kadar giden bir yerleşik geçmişe sahiptir diyebiliriz.
Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğunun şiirsel kentlerinden biridir. M.Ö.4500'den başlayarak klasik anlamda yerleşim gören Mardin, Su-bari, Sümer, Akad, Babil, Mitaniler, Asur, Pers, Roma, Bizans, Araplar, Selçuklu, Artuklu, Osmanlı dönemine ilişkin bir çok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesidir.
Geçmişi tek karede dondurmayan, taş sokaklarında dolaşanlara geniş bir tarih yelpazesi sunan büyüleyici bir şehirdir.
Mardin İsminin Kaynağı
Mardin adı hakkında pek çeşitli söylenceler vardır; J.A.Dupre've J.Von Hammer, Marde kelimesinin Savaşçı bir kavim olan Mardelerle ilgili olduğunu. Mardelerin İran Hükümdarlarından Arşedir (226-241) tarafından buraya yerleştirildiklerini anlatır. Şehir ve kavim isimleri arasındaki benzerlik, Mazıdağı yöresinde oturan Yezidilerin Şeytana tapmaları, eski bir İran ananesinin devamı olarak şerre kötülüğe ibadet eden Marde Merin bu bölgeye yerleştirildiklerinin delilidir. C.Ritter her ne kadar bu ifadeyi naklederse de bu ifadeye şüpheli bakar.
Çoğu kaynaklarda: Mardin"in gerçek adı"Merdin" diye geçer. Zira halkın çoğu da bugün böyle demektedir. Bu ad,"kaleler" anlamına gelir. Şehre bu adın verilmesinin nedeni de yakınında bir çok kalenin bulunmasıdır. Mardin kalesi olan, Kuşlar Yuvası, Kartal Kalesi veya Kartal Yuvası, Eskikale Köyünde bulunan Kal'at ül Mara Kalesi Deyrulzafaran Manastırının kuzey doğusundaki Arur Kalesi ve Erdemeşt Kalesi bu adın verilmesine etken olmuştur.
VII. Yüzyılda İmparator Maoricius ( 1582-602) devri tarihini yazan Theophilaktos Simokattes'da ve Tarihçi Procopius, aynı devir Coğrafyacısı Georgius Cyprius da; Ermenice kaynaklarda Merdin, Süryanice kaynaklarında Merdo, Merdi Marda ve Mardin okunuşlarında rastlanıldığı, Süryani imla farklarının bu kelimenin belirli, belirsiz ve çoğul şekillerindeki ayrılıklarından doğduğu ifade edilmektedir.
Tarihte Mardin için birçok isim kullanılmıştır. Bunlar: Erdobe, Tidu, Merdin, Merdö, Merdi, Merda, Merde. Kartal Yuvası, Kuşlar Yuvası, Mardin...dir.
Uygarlıklar Şehri Mardin'in Tarihteki Rolü
Mardin'in ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmiyorsa da, kuruluşu eski yakın doğu tarihine göre Subariler zamanına kadar dayanmaktadır.
MÖ.4500 de Kuzey Mezopotamya'da Zagros Dağlarına kadar, batıda Habur ve Balih'e kadar uzanan bölgede Subariler adında kabileler yaşamakta idi. Subariler Mardin'e 80 km. uzaklığındaki Ceylanpınar ve Rasulayn'in hemen güneyinde Tel Halef denen siteyi kendilerine merkez yapıp tarihte ilk ülkeyi kurdukları biliniyor. http://www.mardin.gov.tr/images/resim/tas_islemesi_ornek.jpg Subarile r, tarihçiler tarafından ön Asuriler olarak bilinmekte olup, ülkelerine Subarto denilmekteydi.
Alman Arkeologu Baron Max Von Oppenheim'in 1911-1929 yılları arasında yaptığı kazılardan elde edilen sonuçlara göre: Subarilerin Mezopotamya'da(MÖ.4500-3500) yaşadıklarını bu tespite sebep olarak da Sümer ve Babil katları arasında bulduğu kiremitleri göstermiştir.
Gırnavaz Höyüğünde 1982 yılında başlayıp 1991 yılına kadar sürdürülen Arkeolojik kazı ve araştırmalar sonucunda Gırnavaz'ın MÖ.4000 den MÖ.7.yüzyıla kadar sürekli olarak yerleşme alanı olduğu anlaşılmaktadır. MÖ.4000 sonlarına tarihlenen Geç Uruk Devri, Gırnavaz kalıntılarının en alt kültür tabakasını oluşturmaktadır. Bu kültür tabakasının üzerinde yer alan Er Hanedanlar Devri MÖ.3000 yıllarına rastlar. Er Hanedanlar Devri mimari tabakaları daha çok ölü gömme adetleri açısından araştırılmış ve değerlendirilmiştir. Tespit edilen mezarlara göre ölüler bu devirde eski Mezopotamya geleneklerine göre uygun olarak açılan çukurlara dizler karınlarına çekik olarak yatırılmakta daha sonra yakılan hafif ateşle manevi temizlik sağlanarak dünyevi ilişkiler kesilmektedir.http://www.mardin.gov.tr/images/resim/alman_arkeolog.jpg Ayrıca mezar içinde şahsi eşya olarak metal silahlar, metal süs eşyaları, yarı kıymetli taşlardan ve hayvan kemiklerinden yapılan süs eşyaları ve mühürler, kült ve seramik kap örnekleri çok sayıda tespit edilmiştir.
Fırat Vadisinin doğusunda oturan bir kavim Sınar'ın güneydoğusunu istila edip, Ur şehrini kendilerine başkent yapmışlardır. Hükmettikleri bölgeye de Sümer denilmiştir. Sümer Kralı MÖ.2850 yılındaki Lugarzer-kiz Akdeniz'e kadar uzandığı seferinde Mardin'i hükmü altına almıştır.
Şehircilik, sulama ve tarım alanında ileri bir seviyeye ulaşan Sümerler geniş fetihler sonucu güçlerini kaybedince 30 yıl sonra Mardin'i Akadlara bırakmışlardır. MÖ.2820.
Akadlar, Sümerleri ilk defa Sargon(Şerkino) komutasındaki bir orduyla yenmişler ve Sümer Kralı Lugar-zerkiz'i esir edip Nigara'ya sürgün etmişlerdir. Fetihlerini Basra Körfezine kadar ulaştırmışlardır. Daha sonra Sargon'un oğlu Nıbamsın, Meluke ve Man'ı istila edip Suriye ve Filistin yoluyla Akdeniz'e ulaşıp Yunan adalarına çıkmıştır. Akadlar, MÖ. 2500 yıllarında Sümerlerle anlaşarak Akad- Sümer Devletini kurmuşlardır.
Prof.Dr.Ekrem Memiş'in Eski Çağ Türkiye Tarihi adlı kitabında; "Mezopotamya'da büyük bir imparatorluk vücuda getiren Sami kökenli Akkadlar'ın vesikalarından anlaşıldığına göre, MÖ. 3000 yılın sonlarında Mardin merkez olmak üzere Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Kuzey Mezopotamya'daki Musul ve Kerkük dolaylarında Hurriler adıyla anılan bir kavim oturuyordu. Hurri dili üzerinde yapılan filolojik tetkikler, bu kavmin dilinin Asya kökenli dillerden olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca bu dilin MÖ.9-6 yüzyıllar arasında Doğu Anadolu'da güçlü bir devlet kuran Urartu kavminin diline benzediği, bir başka deyişle MÖ. 1000 yılında karşımıza çıkan Urartularla MÖ. 3000 yıl Akad metinlerinden tanıdığımız Hunilerin' akraba oldukları tespit edilmiştir.
Demek oluyorki MÖ.3000 yıl Anadolu kavimlerinden biri de Güneydoğu Anadolu'da oturan daha sonraları Kuzey Mezopotamya ve Kuzey Suriye'ye kadar sirayet eden Hurrilerdi. Ancak, Doğu Anadolu Bölgesinde yapılan arkeolojik kazılar ve yüzey araştırmaları neticesinde ele geçirilen buluntulardan MÖ. 6000-5000 yılları arasında tarihlenen Neolotik Devir kültürü ile MÖ.3000 yılları arasında yerleştirilen Kalkolotik Devir Kültürünün Hurriler'e ait olduğu anlaşılmıştır. http://www.mardin.gov.tr/images/resim/uzum_bollugu_taslara.jpg Hatta MÖ.3000 yıla tarihlenen Eski Tunç Çağı kültürü ile Kalkolitik ve Neolotik Devir kültürleri arasında hiçbir kopukluğun olmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca şu gerçekte ortaya çıkmıştır ki kesintisiz devam eden ve Hurriler'e ait olduğu kabul edilen bu kültür doğrusunu söylemek gerekirse kuzeyde Kafkasya'dan güneyde Kuzey Suriye'ye; batıdan Malatya-Elazığ Bölgesinde Urmiye Gölüne kadar uzanan geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.
Sargon sülalesine, MÖ.2230 yıllarında kuzey ve kuzeydoğudan gelen Guttiler son verdiler. Uruk'lu Uta-Kegal, Guttileri ülkesinden sürdü ise de yardımcısı Ur-Nammu bir darbeyle yönetimden uzaklaştırmış ve III.Ur sülalesini kurmuştur. Ur-Nammu dört bölgenin kralı unvanını almayarak sadece Sümer-Akad unvanıyla yetindi. Onun yerine geçen Şulgi, Guttiler ve Hunilerle savaşarak topraklarını doğu ve kuzeydoğuya genişlettiler. Şulgi'den sonra yönetime geçen Şu-Sin batıdan gelen saldırıları karşıladı.
Amuru'lara karşı zafer kazanan İbi-Sin kentin Elam-lar'ın eline geçmesine engel olamadı. Mardin artık Elam şehriydi. Güney İran'dan(Susa) gelen koyu renkli Elam'lı-lar daha sonra da Sami Irklı Amuru'lar Mezopotamya'ya gelip kendilerine Babil şehrini merkez yaptılar. Amuri ailesinin altıncı ferdi olan Hammurabi'nin ünü yaptığı yasalardan kaynaklanmaktadır. Sümer topraklarını Babil'in idaresi altına alınca bu kez de Babil Devleti kurulmuş oldu. Yukarı Mezopotamya'ya saldırınca Mardin'i de istila ederek topraklarına katmıştır. (MÖ.2200-1925)
Hammurabi Babil ve Güney Babil MÖ. 1931-1910 yılları arasında hüküm süren İtibıl zamanına kadar yaşamıştır, îtibıl'ın hükümdarlığının altıncı yılında (MÖ. 1925) Mardin'i işgal eden Hititler, daha sonra Babil'i de topraklarına katmışlardır.
Hititler, Mardin'i işgallerinden 1 yıl sonra terkedip, İran dolaylarından gelen Ari Irkından Midiller, Mardin ve çevresini ellerine geçirmişlerdir. 500 yıl hüküm süren Midiller, bilinmeyen bir sebepten Mısır'lılara vergiye bağlanmışlar ve bir Midil Prensesi Mısır Firavunu ile evlenmiştir. MÖ. 1367 yılında Midiller arasında iç savaş çıkınca bu fırsatı bilen Asur Kralı Asurobalit, Mardin ve çevresini topraklarına katmıştır.
Asurobalit Mardin'i işgal edince Midiller, Hitit Kralı Şup-piluliuma'yı yardımlarına çağırdılar. Zira kral Luluilmiran'ı MÖ. 1354 yılında Emet'e(Diyarbakır'a) sefer yaparken, her ihtimale karşı şehrin korunması için Mardin'e asker bırakmıştır.
MÖ. 1305 te Adadniran, Mardin'e hükmetmiş, MÖ. 1240 ta da I.Şalmanasır, Mardin ve havalisine hakim olmuştur. MÖ. 1190 da Anadolu'dan gelen bazı Ari ırk kavimleri Mardin'i almışlardır.
60 yıl sonra I.Tıplatpalasır, Sıncar, Nusaybin ve Mardin'den geçerek 20 bin kişilik Maşiki kuvvetinin koruduğu Kemecin'e saldırıp onları yendikten sonra Mardin ve çevresini tekrar ele geçirmiştir.
MÖ. 1060 I.Asurnasırbal zamanında Hititler birleşerek Gılgamış yakınlarında Asur'ları yenmişlerdir. Asurlar tekrardan kuvvetlenmeleri üzerine yine Mardin, Asur hakimiyetine girmiştir. MÖ.890 yılında II.Tıplatninip http://www.mardin.gov.tr/images/resim/60_yıl_sonra.jpg Dicle'nin kaynağına kadar ulaşıp I.Lıglatnasırın Kitabesinin yanına kendi Kitabesini dikmiştir. MÖ.883 te Tıplatninip Mardin'e gelerek şehri kalesinde bir Hitit Kralı ile Hanikilyon Kralının elçilerini kabul etmiştir.
Asur döneminde Mardin'e Erdobe denilirdi. MÖ.800 yılına kadar Asuriler'in elinde kalan Mardin daha sonra Urartu Krallığına geçmiştir. Asur-lardan olan Urartu Kralı Mimes zamanında Mardin 50 yıl Urartu idaresine girmiştir. Urartu'nun başşehri Tuşpa (Van)dı. Günden güne Urartu devleti kuvvetleniyordu. Hatta bu arada Asur topraklarını bile işgal etmişlerdir. Asur Kralı IV.Tıplatpalı-sır (MÖ.745-727), Urartu Kralı Şardur'u MÖ. 743 te Fırat yakınındaki Kemenci'de yendikten sonra Van'ı da alarak eski topraklarını kurtarmıştır.
Kemerlerin bir kolu olan Sityaniler Mardin çevresinde MÖ.612 yılına kadar hüküm sürmüşlerdir. MÖ. 608 yılında ise İran'dan gelen Midiler buraları da ele geçirmişlerdir. Bu arada Aşkuzilerle bir anlaşma yapan Midiller, Babil Kralı Nebuplasır idaresindeki Ninova'ya hücum edip şehri yağmalayıp paylaşmışlardır. Bu arada Habur ve Balih nehirleri arasında yaşayan Aramiler istiklaline kavuşunca, Aşkuzi ve Kemerilerle birleşerek Harran şehrini yağma etmişlerdir.
Mardin, Keldo Kralı Nebublasır'ın idaresindeydi. Nebublasır topraklarını geri almak için oğlu Nebuhad-nasır'ı bir ordu ile üzerlerine yolladı. O da Aşkuzileri, Ermeyi ve Aramileri yenip, Harran'ı vergiye bağladı. Böylece Subaro tarafları Babil topraklarına katıldı. Nebuhadnasırın ölümü üzerine Nabunit memleketin idaresini oğlu Belşasar'a bıraktı. MÖ. 539 da Pers Kralı Kureyş ile yaptığı savaşta ölen Belşasar'dan sonra Babil Perslerin eline geçmiştir.
Büyük İskender Mısır'ı aldıktan sonra Mezopotamya'ya gelerek İran'a gitmek için Mardin'den geçti. Buraları da istila ederek ele geçirdi. Bu tarihte Mardin Makedonya şehri oldu(MÖ:335). İskender'in Babil'de MÖ.323 yılının 28 Mayısında ölümünden sonra komutanlar arasında taht kavgası başlamış ve sonunda devletin dörde ayrılması uygun görülmüştür. Mardin doğu bölümünde olduğu için Nikanır denilen General Slev-kos'un payına düşmüştür(MÖ.311).
Göçebe İranlı olan Partlar egemenliklerini kazandıktan sonra Paktorya'yı ve Fırat-İndus nehirleri arasındaki ülkeleri topraklarına katmışlardır(M.Ö.237-131). Partlar krallığı müstakil sitelerden oluşuyor ve her sitenin hükümdarı bulunuyordu. Part Kralı I.Midritad M.Ö. 171-139 zamanında ülkesinin sınırları Hindistan'a kadar uzanmış Dicle ve Hazar Denizi kıyıları Part topraklarına katılmıştır. Bir savaşta Nikanor denilen II.Di-mitrios'a esir düşmüştür.(MÖ. 138-128) Bu sıralarda Urfa Krallığı egemenliğine kavuşmuştu (MÖ.131). Böylece Mardin ve çevresi Urfa Krallığının(Abgarlar) topraklarında kalmış oldu.
MS.249 da Roma Hükümdarı Filibos saltanatının 5.yılında bir isyan hazırlayıp DC.Abgar'ı memleketten kovmuştur. Şehrin Valiliğine de Hapsioğlu Uralyonos tayin edilmişti. Mardin de Urfaya'ya bağlı olduğu için Roma egemenliğine girmiştir. MS.250 yılında Dakiyos, Pers ülkesini zaptedmiştir. Bu arada tahribata uğrayan Nusaybin'i de onarmıştır.
MS.330 yılında ateşe ibadet eden ve güneşe tapan Şad Buhari isminde bir kral gelip Mardin Kalesinde kalır. Rahatsız olan kral, kalede kaldığı süre içerisinde iyi olunca, kendisine bir kasır yaptırıp, 12 yıl burada yaşar. Daha sonra kendi memleketi Pers'ten birçok asker ve halk getirip, onları Mardin'e yerleştirir. Getirilen halkın vasıtasıyla MS.442 yılına kadar birçok ilerlemeler görülür.
MS.442 yılında halkı kasıp kavuran amansız bir veba salgını şehri yaşanmaz bir hale getirmiştir. Yaklaşık 100 sene sonra bu yerleşim yerine Ursiyanos adlı Romalı bir kumandan büyük bir ekiple Mardin'i 47 yılda inşa etmeyi başarmış ve http://www.mardin.gov.tr/images/resim/savur_ilcesi_dereici.jpg halkın tekrar buraya gelmesini sağlamıştır. Bu süreç içinde Perslerin ünlü merkezleri olan Dara yeniden inşa edilmiştir.
Mardin'de Bizanslar MS.640 yılında Hz.Ömer'in kumandanlarından îlyas Bin Ganem'in işgaline kadar varlıklarını devam ettirmişlerdir. MS.692 de Emeviler'in MS.824 te Mardin ve çevresi Halife Memun zamanında Abbasilere bağlanmış ve İslamiyet bu dönemde hızla yayılmıştır.
MS.885-978 yılları arasında buralarda hüküm süren Hamdaniler'in kaleyi kesin olarak zaptedişleri 895 yılına rastlar. Doğal olan kalenin bazı yerlerine surlar yaparak bazı yerlerini de onararak günümüze kadar dimdik kalmasını sağladılar. MS.990'da ancak Musul'da tutunabilen Hamdaniler'in topraklarını birer birer ele geçiren ******iler Mardin'i de zaptederler. Bu arada Mardin ve çevresinde çarşılar, camiler yaparak onarımlarla İpek yolu üzerinde bulunan bu önemli şehri ticari açıdan canlandırırlar. Alparslan'ın Malazgirt zaferinden sonra Türklerin Anadolu'ya ulaşan akınları neticesinde gittikçe zayıflayan ******iler Devleti Nusaybin'de M.S.1089'da Selçuklulara yenilerek onların hakimiyeti altına girer.
Artuklular'dan İl-Gazi Bey Mardin'i MS. 1105 te ele geçirerek devletin başkenti yapar. Halep'i aldığı gibi Haçlılara karşı giriştiği mücadeleler dolayısıyla İlgazi Bey büyük ün kazanır. Antakya Haçlı Prensi Roger'i yenerek Silvan'ı da ele geçirir. İlgazi'nin ölümünden sonra oğulları ve yeğenleri devletin başına geçerek Diyarbakır, Harput Kalesi ve civarına hakim olarak, Haçlı, Frankları, Urfa Konutu. Bilecik Haçlı Senyörünü ve Kudüs Kralı Bodven'i yenerek Haçlılara karşı büyük bir başarı kazanırlar. Böylece Artuklular bölgede direnme görmeden büyük bir devlet kurarlar.
Bu devletin 304 yıllık egemenlikleri sürecinde çok sayıda tarihi camii, medrese, hamam, kervansaray ve medreseye yapılmış bir çok camii, medrese ve manastır onarılmıştır. Artuklular'm günümüze kadar ayakta durabilmiş eserleri günümüz insanını çok eskilere götürerek mitolojik bir hava teneffüs ettirir .
Timur. Artuklular döneminde 1393 te Mardin Kalesini kuşatıp işgal etmeye yeltense de başarılı olamaz Bu nedenle civarda deyim yerindeyse "ölüm piramitleri" meydana getirir. Timur 1395 yılının Ramazan ayında Mardin'i almak için büyük bir umutla yeni bir kuşatma hazırlıklarına Kızıltepe'de otağını kurarak başlar. Mardin halkı kaleye sığınarak Timur'un şiddetli hücumlarına karşı koymak suretiyle o zamanın en büyük ordusu ve hükümdarını hüsrana uğratmıştır.
Artuklular halkın bu başarısından dolayı Mardin'i onarma faaliyetine girişirler. 15. yüzyılda güçlenen Ka-rakoy unlular 'in bu devleti ortadan kaldırmak için Mardin'i 2 yıl kadar kuşatması bu girişimleri aksatır. Halk bu kuşatmaya daha fazla dayanamayarak yapılan antlaşma gereği şehrin kalesini Karakoyunlular'a teslim eder(MS.1409). Mardin Karakoyunlular'ın egemenliğinde 61 yıl kalır. Bu süreç içinde aşiretler ayaklanarak Karakoyulular'm rejimine karşı koyarlar ve devleti zaman zaman ele geçirirler.
Karakoyunlular'ı MS. 1462 yılında yenen Akkoyunlular kalenin egemenliğini de ele geçirirler. Bu dönemde Mardin'e Paşa olarak gelen Kasım Bey. Timur'un yakıp yıktığı şehri ve kaleyi onarmaya girişir. Bu çalışmasını ve başarısını taçlandıran bugüne kadar ihtişamla ayakta durmayı başaran ve tarihe meydan okuyan "Kasım Paşa Medresesini" yaptırır.
16.yüzyılın başında Akkoyunluları egemenliğine alan Şah İsmail güçlü bir Şii devleti kurmayı başarır. Bu dönemde Anadolu'ya girip Şiiliği kabul etmeyenleri zalimce öldürmekten geri kalmaz. http://www.mardin.gov.tr/images/resim/mardin_evleri_dıs_gorunum.jpgB u durumu gören Mardin hakimi diğer şehirler gibi zulme ve yağmalamaya karşı, şehri ve halkı korumak için kalenin anahtarını kan dökmeden Şah İsmail'e teslim eder...
Mardin'in kesin olarak Osmanlıların eline geçmesi Mısır seferini düzenleyen Yavuz Sultan Selim döneminde gerçekleşmiştir. (Amid)Diyarbakır Valisi Bıyıklı Mehmet Paşa ve Kürt bilgini İdris-i Bitlisinin Yavuz Sultan Selim'in emriyle 1516'da Mardin ve kalesini dokuz aydan fazla kuşatmış, çeşitli illerden gönderilen Osmanlı takviye kuvvetleri, Doğu Anadolu'dan gelen Kürt Beylerinin kuvvetleriyle kaleye defalarca saldırılar düzenlenmiştir.
GENEL BİLGİ:
Gerek stratejik konumu gerekse ticari zenginliği açısından Mardin, Ön Asya coğrafyası içinde önemli bir merkezdir. Assur kral yollarının kesiştiği noktada yer alan Girnavaz Höyük’te gerçekleştirilen kazılar, buranın M.Ö. 4.bin sonlarından M.Ö. 7.yüzyıla kadar kesintisiz iskan gördüğünü kanıtlamıştır. Yeni Assur dönemi mimari kalıntılarının yanı sıra çanak-çömlek, süzgeç, şişe, seramik heykelcikler, taş insan heykelciği, silindir mühürler gibi birçok küçük buluntunun ele geçtiği Girnavaz, Yukarı Mezopotamya kültürünün tüm özelliklerini yansıtmaktadır. Yörenin folklörü açısından da önemli bir motifi günümüze taşıyan höyüğün, cinlerin toplu olarak yaşadığı yer olduğuna inanılır ve özellikle akıl hastalarının sağlıklarına kavuşturulması için ziyaret edilir.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md1-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md1.jpg)
Mardin - Günbatımı
Hırıstiyanlık açısından çok önemli bir merkez olan Mardin’de, çeşitli dönemlerin eserleri, benzer yapı geleneğini yansıtarak belirli bir mimari bütünlük içinde günümüze kadar ulaşmıştır. Özgün mimarisiyle Mardin evleri, Kasımiye, Zinciriye, Marufiye Medreseleri, Kırklar, Mar Mihail, Behirmiz, Meryem Ana, Mar Yusuf, Mar Bitris kiliseleri, Deyr’ul Zafaran ve Deyr’ul Umur Manastırı, Ulu Cami, Çubuk, Molla Hari Cami ve Kale kentin önemli eserlerini oluşturmaktadır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md11-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md11.jpg)
Midyat - Mar Şarbil Kilisesi
Yüzölçümü 12760 kilometrekare olan Mardin, kuzeyinde uzanan Güneydoğu Toroslar ile güneyindeki Arabistan platformunun kesiştiği alanda yer almaktadır. İl toprakların büyük bir bölümünü "Mardin-Midyat Eşiği" denilen alan kaplar.
2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı geçici sonuçlarına göre nüfusu 705098’dir. Merkez ilçenin yanısıra Dargeçit, Derik, Kızıltepe, Mazıdağı, Midyat, Nusaybin, Ömerli, Savur, Yeşilli Mardin’in ilçeleridir.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md7-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md7.jpg)
Bakırcılık
GAP’ın tamamlanmasıyla birlikte Mardin’de sulanacak 100 bin hektar alan sayesinde üretilecek pamuk, Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işletmelerde değerlendirilecektir. Ayrıca; unlu mamuller üretimi ile meyve işleme ve tohum üretiminin yanısıra Mardin, yetiştirdiği üzümünü de sınai bazda değerlendirecektir. Bölge’deki tarımın gerek duyduğu fosfatlı gübrenin bir bölümü, ildeki gübre fabrikalarıyla sağlanacaktır. Mardin’de Organize Sanayi Bölgesi’nin yanısıra 1140 kişiyi istihdam eden ve yaklaşık 190 civarında küçük kuruluşun yer aldığı küçük sanayi sitesi mevcuttur. Ayrıca Mardin’de Serbest Bölge mevcuttur.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md2-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md2.jpg)
Mardin Evleri
MARDİN EVLERİ
Kentin mimarisinde kullanılan temel malzeme kolay işlenebilen kalker taşıdır. Kapalı yaşam biçiminin tüm özelliklerini yansıtan Mardin Evleri, 4 metre yüksekliğe varan duvarlarla çevrelenir ve sokaktan ayrılır. Gerek planları, gerekse bezeme ve malzemeleri ile Anadolu konut mimarisinde ayrıcalıklı bir yere sahip olan Mardin evleri, kente açık hava müzesi özelliğini kazandırmaktadır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md8-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md8.jpg)
Ulu Camii
ULU CAMİİ
Mardin Ulu Camii’nde bir çok kitabe olmasına rağmen ilk kuruluş tarihi ve geçirdiği dönemler hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bazı araştırmacılar yapının kiliseden camiye çevrildiğini ileri sürse de mevcut veriler bu fikri desteklememektedir. Mardin camilerinin en eskilerinden olan yapı bezemeleri ve planı açısından önemlidir.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md9-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md9.jpg)
Ulu Camii
LATİFİYE CAMİİ
Cumhuriyet alanının güneyinde yer alan Latifiye Camii, Artuklular döneminde (1371) Abdüllatif tarafından yaptırılmıştır. Yapım malzemesi olarak çift renkli taş kullanılan eserin mimber ve mahfili ahşap işçiliğinin güzel örneklerindendir.
REYHANİYE CAMİİ
Çarşı içinde yer alan camii, 15.yüzyılda inşaa edilip, 18 ve 19.yüzyıllarda onarım görmüştür. Dikdörtgen planı, selsebilli eyvanı ve minaresi ile Mardin camilerinin en büyüklerinden olan yapı iki katlıdır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md3-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md3.jpg)
Kasımiye Medresesi
KASIMİYE MEDRESESİ
Kasımiye Medresesi Mardin il merkezinin güneybatısında yer almaktadır. Güneyde ovaya açık bir cepheye sahip olan medrese, Mardin yapılarının en büyüklerindendir. Yapı kompleksi medrese, cami ve bir zaviyeden oluşmaktadır. Kitabesi bulunmayan bu medresenin yapımına Artukoğulları döneminde başlandığı ve Akkoyunlular döneminde, Sultan Kasım tarafından 1487-1502 yılları arasında tamamlatıldığı kabul edilmektedir. Kasımiye Medresesi açık avlulu, tek veya iki eyvanlı şemaya bağlı olarak inşa edilmiş iki katlı, kesme taş ve tuğlanın bir arada kullanıldığı bir yapıdır.
ZİNCİRİYE MEDRESESİ
Zinciriye Medresesi 1385 yılında Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılmıştır. Bu nedenle "Sultan İsa Medresesi" diye de anılır. Bir dönem müze olarak kullanılan yapı, dilimli kubbeleri ve anıtsal giriş kapısı ile Mardin’deki yapıların en görkemlilerinden biridir.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md4-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md4.jpg)
Deyr'ül Zafaran Manastırı
DEYR'ÜL ZAFARAN MANASTIRI
Deyr’ul Zafaran Manastırı, Mardin’in doğusunda Mezopotamya ovasına bakan yamaçlarda yer almaktadır. Bir Sin Mabedinin üzerine kurulan manastırın kesin tarihi belli olmamakla birlikte manastıra dönüştürülmesi 4.yüzyıl da olmuştur. Süryani Kadim Cemaati’nin dini merkezlerinden olan manastırın içerisinde çeşitli kutsal eşyalarla birlikte 52 Süryani patriğinin mezarı da yer almaktadır. Yapı, çeşitli dönemlerde yapılan eklemelerle kent turizmindeki önemini korumaktadır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md5-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md5.jpg)
Deyr'ül Zafaran Manastırı
DEYR’UL UMUR MANASTIRI
Midyat’ın 18 km doğusunda yer alan yapı, M.S. 397 yılında, Savur’lu Mor Samuel ile Katmin’li Mor Şemun tarafından inşa edilmiştir. Meryem Ana Kilisesi, Resuller Kilisesi, Kırk Şehit Kilisesi, Mor Şamuel Mabedi, Mor Şemun Mabedi gibi mekanları bünyesinde barındıran manastır, 615-1049 yılları arasında Metropolitlik merkezi görevini üstlenmiştir.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md10-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md10.jpg)
MOR YAKUP MANASTIRI
Eski bir tapınak kalıntısı üzerine inşaa edilen manastır, Nusaybin ilçe merkezinde yer almaktadır. M.Ö. 328 yılında, Mor Yakup’un ölümünden sonra, adına ithafen inşaa edilen yapı özgün mimarisiyle Nusaybin’deki önemli eserler arasındadır.
http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md6-k.jpg (http://www.gap.gov.tr/Turkish/Ggbilgi/iller-foto/mardin/md6.jpg)
MARDİNDE EL SANATLARI
Mardin’deki kumaş dokumacılığı tamamı ile ortadan kalkmış, kuyumculuk özellikle Midyat ve Merkez İlçe’de gelişmiştir. Yine aynı yörede dantel ve oya işlemeciliği de gelişmekte, perde, masa örtüsü, yastık kenarı gibi ürünler yapılmaktadır. Bakırcılık ve kalaycılık ise eski önemini yitirmiştir. Tüm Mardin’de yapıların en belirgin özellikleri zengin taş işçiliğine sahip olmalarıdır. Yok olma aşamasında olan bu sanatı öğretmek amacıyla, Midyat Kaymakamlığı "Taş Kesme ve İşleme Atölyesi" açmıştır. Bu atölye de eski ustalar öğrencilere bu sanatı öğretmektedirler. Atölye bölge de yapılan restorasyon çalışmaları için iyi bir kaynak teşkil etmektedir
MARDİN ÜNLÜLERİ:
Dr. Masum Türker - Eski Ekonomi Bakanı
http://www.mardinimiz.com/images/masumturker.jpg
1951 yılında Mardin'de doğdu. 1969 yılında Pertevniyal Lisesi'ni, 1973 yılında İ. Ü. İşletme Fakültesi'ni bitirdi. Öğrenci iken, 1967 yılında muhasebe mesleğine başladı. 1971 yılından itibaren mali müşavir olarak çalışmaya başladı. 1999 yılına kadar Türkerler Yeminli Mali Müşavirlik A.Ş.'nin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürüttü. 2003 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde doktorasını verdi. 1970 yılında muhasebeciliğin yanı sıra gazetecilik yapmaya başladı. Güneş Gazetesinde Murahhas üye, Nokta ve Ekonomik Trend Dergilerinde Genel Yayın Yönetmeni, Yeni Yüzyıl Gazetesinde yazar olarak çalıştı. 1978-1982 yılları arasında Gazi Üniversitesinde Bolu İdari Bilimler Fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Banka yönetim kurulu üyeliği ve murakıplığı, şirket genel müdürlüğü görevlerinde bulundu. 1975-1999 yılları arasında Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneğinde Genel Sekreterlik, Genel Başkan Yardımcılığı ve Genel Başkanlık; TÜRMOB'da Genel Başkan Yardımcılığı ve Temel Eğitim ve Staj Merkezi'nde Başkanlık, Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu Eğitim Komitesi üyeliği görevlerinde bulundu. Muhasebe ve vergi konularında yayınlanmış kitapları ve araştırmaları vardır. Yeminli Mali Müşavir olan Masum Türker, halen İstanbul Ticaret Üniversitesi öğretim görevlisi, Türkiye Denetim Standartları Kurulu Başkanı ve merkezi Roma'da olan Akdeniz Ülkeleri Muhasebeciler Federasyonu Başkan vekilidir. 1999-2002 döneminde İstanbul Milletvekili olarak TBMM'de görev almış, 2002 yılında ise Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini üstlenmiştir. Sayın Dr. Masum Türker, DSP Genel Başkan Yardımcısı olarak aktif siyaset hayatına devam etmektedir.
Muammer Güler - İstanbul Valisi
http://www.mardinimiz.com/images/muammerguler.jpg
1949 Yılında Mardin’de doğdu.İlk,Orta ve Lise öğrenimini Ankara’da tamamlayarak 1972 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ nden mezun oldu. İlk Kamu görevine 14.03.1973 tarihinde Balıkesir Maiyet Memuru ( Kaymakam Adayı ) olarak başladı. Sırasıyla Çal İlçesi Kaymakam Vekilliği, Pehlivanköy, Horasan Kaymakamlıklarında bulunduktan sonra İçişleri Bakanlığı Personel Şube Müdürlüğü’ne atandı.İçişleri Bakanlığı’ nda Şube Müdürü, Daire Başkanı, Personel Genel Müdür Yardımcılığı ve Personel Genel Müdürlüğü’ nde bulundu. Personel Genel Müdürü iken 29.01.1992 tarihinde Niğde Valiliği’ ne atandı. Daha sonra 27.09.1993 tarihinde Kayseri Valiliği’ne ve 06.07.1994 tarihinde Gaziantep Valiliği’ne atandı. Bu görevini sürdürürken 28.07.2000 tarihinde Samsun Valiliği’ne atandı. 30.01.2003 tarihinde İstanbul Valiliği’ne atanarak 17.02.2003 tarihinde görevine başladı. Matematik Öğretmeni Neval Hanımla 1977 yılında evlenmiştir. Güler çiftinin Barış ve Burcu adlarında iki çocuğu bulunmaktadır.
Murathan Mungan - Şair ve Yazar
http://www.mardinimiz.com/images/murathan.jpg
Murathan Mungan, 2l Nisan 1955’te Istanbul’da doğdu. Çocukluğu ve ilk gençlik yılları, memleketi olan Mardin’de geçti. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. Aynı bölümde “master”ını tamamladı. Ankara’da Devlet Tiyatroları’nda ve Istanbul’da Şehir Tiyatroları’nda “Dramaturg” olarak çalıştı. 1987’de günlük gazete olarak yayımlanan Söz gazetesinde,“Kültür-Sanat Sayfası” editörlüğü yaptı. 1988’ten beri serbest yazar olarak çalışmakta ve halen Istanbul’da yaşamaktadır.
Kemal Nehrozoğlu - Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri
http://www.mardinimiz.com/images/knevrozoglu.jpg
1940'ta doğdu. Kemal Nehrozoğlu ilkokula Urfa'da başladı, babasının memleketi Midyat'ta bitirdi. Ortaokula da Midyat'ta başladı, liseyi Ankara'da tamamladı. Ankara Gazi Lisesi'nin fen bölümünden iyi dereceyle mezun oldu. Gülnar ve Erdemli ilçelerinde kaymakam vekilliği yaptı. 1964'te kaymakamlık kursunu bitirdikten sonra Sivas'ın İmranlı ilçesi kaymakamlığına geçti. Ardından Eskişehir'in Seyitgazi ilçesi kaymakamlığına atandı. Daha sonra Konya Vali Yardımcılığı'na atandı. 12 Eylül yönetimi onu Muğla Valiliği'ne getirdi. Valilik görevi üç yıl kadar sürdü, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olan Nehrozoğlu 2 çocuk babasıdır.
Aydın Ayaydın - Eski Bakan ve Yazar
http://www.mardinimiz.com/images/759.jpg
Mardin Derik-1951, Mehmet, Bedia-İstanbul İTİA, Marmara Üniv. Sosyal Bilimler Enst.İktisat Master ve Doktora -İngilizce-Ekonometri Profesör Dr., Öğretim Üyesi-Bankalar Birliği Başkanı, Emlakbank Gn.Md. ve Yön.Kur.Başkanı, Vakıfbank Genel Müdürü, Şekerbank Genel Müdürü, İş Bankası, Sınai Kalkınma Bankası ve Sınai Yatırım Bankası Yön.Kur.Üyesi, İKV , İAV Yönetim Kurulu Üyesi, M.Ü. Öğretim Üyesi, Hür Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı, Eski BJK Asbaşkanı ve Basın Sözcüsü, Rekabet Kurulu Başkanı, -Evli, 3 Çocuk.
Süleyman Bölünmez - Milletvekili ve İş Adamı
http://www.mardinimiz.com/images/sbolunmez.jpg
1956'da Mardin'de doğdu. Ortaokul mezunu olan Bölünmez, serbest ticaret ile uğraşmaktadır. Bölünmez Petrolcülük A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı olan Bölünmez, aşığı olduğu Mardinspor'un kulüp başkanlığını sürdürmektedir. Bekar ve 3 çocuk babası olan Bölünmez, Mardin Bağımsız Milletvekilidir.
suleymanbolunmez@tbmm.gov.tr
Betül Mardin - Halkla İlişkiler Uzmanı
http://www.mardinimiz.com/images/betulmardin.jpg
Arnavutköy Amerikan Kız Koleji ve BBC Televizyon kursu mezunudur. 1956 yılından itibaren basın, tiyatro, sinema ve televizyonda çalışan Betül Mardin, 1968 yılında çalışmaya başladığı halkla ilişkiler dalında yerel ve uluslararası alanda birçok ödül kazandı.
Uzun yıllar beş yıldızlı otellerin halkla ilişkiler danışmanlığını yapan Betül Mardin, turizm sektöründe halkla ilişkilerin yerleşmesine önemli katkıda bulundu. 1987 yılında Nilgün Pirinççioğlu, Canan Bengisarp, Cemal Noyan ve Cemal Karman ile İ.M.A.G.E Halkla İlişkileri, kuran Mardin bu şirketin başkanlık görevini halen devam ettiriyor. İngilizce ve Fransızca bilen Betül Mardin'in Haldun Dormen'den Ömer adında bir oğlu var.
Berdan Mardini - Sanatçı
http://www.mardinimiz.com/images/berdanmardini1.jpg
Anne ve babası Mardin'in Yaylabaşı köyünden olan Mardini, 5 Kasım 1978'de Diyarbakır'da doğdu. Yedi kardeş'in 6. sı olan olan Mardini'nin babası T.Z.D. Kurumunda çalışan bir devlet memuruydu. Babasının mesleği nedeniyle eğitimini değişik illerde sürdürmek zorunda kaldı. İlkokul ikinci sınıfa kadar Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde okudu. Daha sonra babasının tayini çıkınca, ailesiyle birlikte Isparta’nın Gelendost taşındı. İlkokul üçüncü sınıfa Gelendost'ta devam etti. O yıllarda yeteneği ön plana çıkmaya başlıyordu. Okulda oynadığı piyes, tiyatro gibi sanat alanlarında sesinin güzelliği çevresi tarafından fark edildi. Aslında sahne anlamında müzik hayatına başlaması tamamen bir tesadüftü. Bu dönem içerisinde sabahtan akşama kadar işyerinde,işten sonra da ailesinden gizli olarak sahne hayatına başladı. Çevresi çok başarılı olduğuna inanıyordu. İstanbul'un değişik semtlerinden teklifler gelmeye başlamıştı. Bu arada profesyonel anlamda müziğe merak sarmaya başlamış ve teklifleri değerlendirme kararı almıştı. Ama konfeksiyon hayatı devam ediyordu. İkisinin de bir arada gitmeyeceğini düşünerek ailesine gece sahne aldığını ve artık müzikle uğraşmak istediğini söyledi. Ailesinden de olumlu yanıt aldı. Bir iki yıl Bakırköy’de sahne aldıktan sonra Etiler Zorba Taverna haftanın bir günü türkü gecesi yapmasını istemişti. Pazar günleri orada çıkmaya başladı. Bir dönem sonra şu sıralar da sahne aldığı yer olan Taksim Mektup Bar’da çıkmaya başladı. Sahne yıllarına başladıktan sonra kendisinden iki yaş büyük olan ağabeğide gitar çalmaya başlayarak Berdan'a sahnede eşlik etmeye başladı. Nihayet profesyonel çalışması 2000 yılının kasım ayında piyasaya çıktı. Albümü Canan Prodüksiyon tarafından yapılmıştı. Ama gerek yapım hatası gerekse tanıtım hatası kitlelere onu ulaştıramamıştı. Bu albüm kendisi için iyi bir tecrübe oldu. 2000 yılından 2002 yılına kadar bu anlamda mücadele verdi ve sonunda istediği albümü yaptı.
Zeynel Abidin Erdem - İş Adamı
http://www.mardinimiz.com/images/zabidin.jpg
1944 Yılında Mardin, Savur'da doğdu.İlk,Orta ve Lise öğrenimini Mardin’de tamamladı. 1970 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü’nden mezun oldu. 1972-1974 yılları arasında İstanbul Kimya Mühendisleri Odası başkanlığı, 1973-1976 yılları arasında da Sınai Anorganik Kimya Kürsüsü'nde asistanlık, 1973'te Kimsan İş ve İşçi sendikası genel başkanlığı ve Milliyetçi Demokrasi Partisi'nde (MDP) İstanbul il başkanlığı görevlerinde bulundu. Türkiye'deki Amerikan Ticaret Odası olan Türk Amerikan İşadamları Derneği Genel Başkanı, DEIK Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Türk İspanyol İş Konseyi Başkanı, Türk Fransız İş Konseyi Başkan Yardımcısı görevlerini sürdürmektedir. 1999 yılında Sudan Devlet Onur Nişanına layık görülmüş aynı zamanda Sudan Fahri Konsolosu görevini de sürdürmektedir. 13 Aralık 2002 tarihinde Dr. Zeynel Abidin ERDEM 'e İspanya Kralı Juan Carlos I Türk İspanyol ilişkilerine yapmış olduğu katkılar sebebiyle layık gördüğü Commander of the Order of Spanish Civil Merit Kraliyet Onur Nişanı İspanya Büyükelçisi Manuel de la Camara tarafından takdim edilmiştir. Avukat olan Emine Hanım ile 1982 yılında evlenmiştir. Erdem çiftinin Mehmet Rıza ve
Zeynep Berrin adlarında oğlu ve bir kızı bulunmaktadır.
Fehim Adak - Devlet Eski Bakanı
http://www.mardinimiz.com/images/fehimadak.jpg
MARDİN - 1931, Abdürrezzak, Muhdiye - İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi - Arapça - İnşaat Yüksek Mühendisi - Mardin İI Bayındırlık Müdürü, DSİ Diyarbakır Bölge Müdürü, DSİ Ankara Murakabe Müşavere Kurulu Üyesi - IV, V ve XX nci Dönem Mardin Milletvekili - Ticaret, Bayındırlık, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Devlet Eski Bakanı - Evli, 6 Çocuk.
M.Asım Hacımustafaoğlu - Nevşehir Valisi
http://www.mardinimiz.com/images/asimvali.bmp
1945 yılında Mardin’de doğdu. 1963 yılında Rize Lisesinden mezun oldu. 1967 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi İdari Şubeyi BİRİNCİLİKLE bitirdi.Koç Topluluğunun 1963 yılında ilk kez SBF’ne tahsis ettiği burstan 4 yıl müddetle yararlanmasına ve iş teklifine rağmen 1967 yılında İDARE mesleğini seçti.1969 yılında 48. Dönem Kaymakamlık kursunu BİRİNCILİKLE bitirdi. KONYA Vali Yardımcılığı ve Vali Vekilliği görevlerinde bulundu.1992 yılında, İstanbul’da Bağcılar İlçesinin kurulması üzerine, Bağcılar’ın ilk Kaymakamı olarak atandı ve Ekim 1997 tarihine kadar 5 yıl süre ile bu görevi sürdürdü. Bağcılar’da başta eğitim ve sağlık olmak üzere birçok sorunun çözümü için çalıştı. Bağcılar İlçesi Hizmet Vakfının kurucu başkanlığını yaptı.Ekim 1997’de Samsun Vali Yardımcılığına atandı.Bakan ve Valiler tarafından verilmiş çok sayıda TAKDİR BELGESİ bulunmaktadır.
Adnan Avuka - Gazeteci ve Fotoğraf Sanatçısı
http://www.mardinimiz.com/images/adnanavuka.jpg
Mardin Savurkapı Mahallesi'nde 1950 yılında doğdu. İlk, orta ve Ticaret Lisesi öğrenimini Mardin'de tamamladı. Okul yıllarında atletizm sporuna olan ilgisi, 1966–1973 yılları arasında Türkiye genelinde oldukça iyi dereceler almasını sağladı. 1966 yılında gazeteciliğe amatör olarak başladı. Türk Haberler Ajansı, Yeni İstanbul Gazetesi, Tercüman Gazetesi, TRT ve Hürriyet Haber Ajansı'nda görev yaptı. Gazetecilikteki başarısından dolayı 5 kez değişik yıllarda "Yılın Gazetecisi" seçilirken, çektiği fotoğraflar "Yılın Fotoğrafları" kategorisinde dereceler aldı. Adnan AVUKA sadece Türkiye'de değil, uluslararası sergilere de imza attı. Mardin eski Valisi Temel KOÇAKLAR'ın eşi Sabahat KOÇAKLAR'ın yardımları ile Suriye'nin Halep şehrinde, okul arkadaşı Kemal Akın'ın katkıları ile Avusturya'nın başkenti Viyana'da, Mardinli işadamı Hacı Münir ÇAĞLAR'ın katkıları ile Mısır'ın başkenti Kahire'de uluslararası sergilerini gerçekleştirdi. Adnan AVUKA, 3 yıl başkanlık yaptığı Atatürkçü Düşünce Derneği Mardin Şubesi kurucusu ve Türk Spor Yazarları Mardin temsilcisidir. 1976 yılından bu yana atletizm milli hakemliği yapmaktadır. Halen Doğan Haber Ajansı ve Cumhuriyet Gazetesi Mardin il temsilciliği ile Güney Hâkimiyet ve Mardin'de yayınlanan mahalli gazetelerin haber ve foto muhabirliğini yapmaktadır. Adnan AVUKA, evli, üç çocuk ve üç torun sahibidir.
Mümtaz Tahincioğlu - TOMSFED Başkan
http://www.mardinimiz.com/images/mumtaz.jpg
1952'de Mardin'de doğdu. 1968'de İngiltere'ye gitti ve İngiltere'de kaldığı süre içerisinde "Fomula 4" kursuna katılarak bu sporla tanıştı. Türkiye'ye döndükten sonra 1989'dan itibaren "karting" sporunun gelişmesi için çalıştı. İstanbul'un ikinci Otomobil Spor Kulübü'nü (İMK) kurdu. 1989-1992 yılları arasında 3 kez Türkiye Karting Şampiyonu oldu ve Dünya Karting Şampiyonası'nda da Türkiye'yi ilk kez temsil etti. 1997'de Otomobil Fed. Başkanlığı'na seçildi.
Ercan Yazgan - Oyuncu
http://www.mardinimiz.com/images/1325.jpg
1946'da Mardin'de doğdu. 1971 yılından beri birçok filmde rol almıştır. 1999 yılında 36.Antalya Film Şenliği'nde 'En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu' ödülünü aldı. Akıllarda kalan en önemli iki filmi 'Bizimkiler' dizisinde Kapıcı Cafer ve 'Kaygısızlar' dizisinde ise Memnun Kaygısız rolüdür. Toplam 20 film ve dizide rol alan Yazgan, yapımcı olarak Bir Milyara Bir Çocuk filmini çekmiştir.
Ali Bulaç - Gazeteci
http://www.mardinimiz.com/images/alibulac.jpg
1951 yılında Mardin’de dünyaya geldi. 1975 yılında İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünden, 1980 yılında ise İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümünden mezun oldu.1984 yılında Düşünce Yayınları’nın, 1984 yılında ise İnsan Yayınları’nın kuruluşuna öncülük etti. 1988 yılında Türkiye Yazarlar Birliği’nin “Fikir Ödülü”ne layık görüldü. Halen Zaman Gazetesinde köşe yazıları yazıyor.
MARDİN RESİMLERİ:
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/1.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/10.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/100.jpg
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/101.jpg
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/11.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/12.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/13.jpg
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/14.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/15.JPG
http://www.mardinimiz.com/album/Mardin%20Resimleri/16.JPG
0 yorum: