Van tarih boyunca birçok medeniyete beşiklik yapmış illerimizden biridir. Urartular döneminde Tuşba adıyla başkentlik yapmış, Alpaslan'ın oğlu Melikşah tarafından 1064 tarihinde fethedilmesiyle Türk hakimiyetine girmiştir. Osmanlılar döneminde ‘Vilayet-i Sitte' adı verilen ve bugünkü bütün Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerini içine alan altı ilden birisi Van'dır.
I. Dünya Savaşı esnasında Van'ın Ruslar tarafından işgal edilmesi üzerine bugünkü Van Kalesinin güneyinde harabeleri bulunan eski Van Ermeniler tarafından tamamen yıkılmış, işgal sebebiyle Anadolu'nun içlerine göç etmek zorunda kalan Vanlıların üçte ikisi zor tabiat şartları, hastalıklar, başta Ermeni çeteleri olmak üzere düşman saldırıları sonucunda şehit olup kurtuluştan sonra yurtlarına dönememişlerdir. 2 Nisan 1918'de Ali İhsan Sabis Paşa komutasındaki Türk Ordusu Van'a girdiğinde şehir tam anlamıyla yangın artığı bir harabedir. Bugün Van Şehrinin kurulu bulunduğu yer Osmanlılar döneminde bağlık, bahçelik olarak kullanılmıştır.
Cumhuriyetimizin kurulmasıyla yapılan yeni il düzenlemesinde Van 7 ilçenin bağlı bulunduğu bir il olarak yer almıştır. Bugün merkez ilçeyle birlikte ilçe sayısı 12dir. Cumhuriyet döneminde adeta yeni baştan yaratılan şehir bazı eksik ve aksaklıklara rağmen Cumhuriyetin 75. yılında Cumhuriyetle yarışır bir mesafe alabilmiştir.
Urartulular, Bizanslılar, Ermeniler, Müslüman Araplar, Selçuklular, İlhanlılar, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılardan kalan tarihi eserlerle tam anlamıyla tarihi bir şehir olan Van güzel gölü, eşsiz su ve ışık potansiyeli, ılımlı iklim ve tabiat güzellikleriyle aynı zamanda bir turizm şehridir. Tarihi İpek Yolu üzerindeki Van, yabancı bir ülke ile en uzun sınıra sahip olan il olarak, .sınır ticaretinde de ciddi mesafeler almıştır.Kışın dondurmayan, yazın pişirmeyen havası ile Van Türkiye'nin en fazla güneş alan illerinden biridir. Türkiye'nin rakımı itibariyle en yüksek ili olan Van ciddi bir hayvan potansiyeline sahiptir. Van-Et gibi Türkiye'nin sınırlarını aşan bir kuruluşa sahip olan ilimiz ticaret ve sanayi alanında da emsali illere göre de bir hayli mesafe almıştır.
Yatırımcı kuruluşların çoğunun bölge müdürlüklerinin bulunduğu ilimiz birçok alanda Bitlis, Muş ve Hakkari illerinin merkezi konumundadır. 100. Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi ve Yüksek İhtisas Hastanesi ile şehir aynı zamanda bir sağlık merkezi olma yoluna girmiştir. İl bazında 201185 öğrencisi, üniversitesi, uluslar arası nitelikteki havaalanı, ilk ve ortaöğretim okulları, sağlık kuruluşları, kamu ve özel sektöre ait fabrikaları, sosyal yapısı, hayvancılığı, kültürel hayatı, sportif faaliyetleri, esnaf ve sanatkarları; özetle bütün yönleriyle Van büyük Atatürk'ün gösterdiği çağdaş medeniyet hedefine doğru hızla ilerlemektedir.Bütün bunlara rağmen Van Bölgesi 19. yüzyıl sonu il 20. yüzyıl başındaki parlak durumuna nazaran iç göçler sonucu terkedilmiş tarlaları, bozulmuş sulama tesisleri, harabeyi andıran köyleri ile bugün maalesef daha sönük ve daha geri bir manzara arzetmektedir. Bu bölgenin eskisinden daha yüksek bir düzeye getirilmesi biran önce başlanılması gereken milli bir görevdir. Bu yolda gerçekleştirilmiş barajlar, elektrik santralleri, çimento, şeker, dokuma, deri, yem ve et kombinaları işletilen maden yatakları nispeten düzgün yollar bölge insanının hayatını bir parça kolaylaştırmış ise de bütün bunlara rağmen Doğu Anadolu bölgesi ve Van Bölümü halen potansiyeline uygun gelişmeyi kaydetmekten çok uzaktır.
1889'da 35.000 olan Van nüfusu işgal ve isyanlar sonrası 7.000'e kadar düşmüştür. Cumhuriyet dönemindeki nüfus gelişimine bakıldığında ise, Van'ın nüfusunun 1950 yılı hariç, 1927-1997 yılları arasında sürekli artış göstermiştir. 1990-1997 yılları arasında Türkiye'de nüfus artış hızı % 15 iken, Van'da % 25,2 olmuştur.
1960 yılını takip eden dönemlerde Türkiye genelinde olduğu gibi, Van'da da şehirleşme süreci hız kazanmıştır. 1985 yılında 100.000 sınırını aşan şehir nüfusu, 1997 yılı sayımında 288.794'e ulaşmıştır.
1990 yılından sonra Van, özellikle çevre illerden sürekli göç almaya başlamıştır. Böylece Van ili genel nüfus toplamı da 772.132'ye ulaşmıştır.
Van ili hem göç alan, hem de göç veren bir yapıya sahiptir। İzmir, Ankara, Antalya, Adana, Gaziantep, Bursa, İstanbul, Balıkesir ve Aydın illerine göç verirken; Hakkari, Siirt, Muş, Ağrı ve Bitlis illerinden göç almaktadır.
TÜRK HAKIMIYETININ BAŞLAMASI
Çagri Bey'in bölgeye ilk akinlarindan sonra 1042-1043 yillarinda Ebulheyca Hezbâni yönetiminde olan ve Urmiye'de bulunan Türkmenlerin, Van Gölü havzasina akinlar yaparak Bizans generali Hacik'in kuvvetlerini maglup ettigini ve Hacik'in de bu çarpismalar sirasinda öldügünü görmekteyiz. 1045 yilinda Tugrul Bey'in emirleri dogrultusunda Mardin ve Diyarbakir bölgesindeki Türkmen beylerinden Oguzoglu Mansur, Göktas, Anasioglu, Bogu gibi beyler Van Gölü bölgesindeki Bizans kuvvetlerini yenilgiye ugratmislardir. Sultan Tugrul 1045 yilinda bizzat komuta ettigi ordusuyla Muradiye (Bergiri) ve Ercis'i fethetmistir.
1064 yilinda Sultan Alpaslan'in oglu Meliksah tarafindan Van'in etrafindaki birçok kale ve sehir fethedilmistir. Sultan Alpaslan fethedilen bölgenin yönetimini, sefere katilan vasal emirlere birakmistir. Van böylelikle Nahçivan Emiri Sakaroglu Ebu Dülef yönetimine geçmistir. 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra ise Türkler’in Anadolu'daki ve bölgedeki egemenlikleri tam olarak saglanmistir.
Selçuklu Sultani Muhammed Tapar, 1100 yilinda Diyarbakir ******ileri emirlerinin elinde bulunan Ahlat ve yöresini, halkin da istegi ile Selçuklu emirlerinden Sökmen'e vermis ve 1100 yilindan itibaren tarihte Sökmenliler veya Ahlatsahlar adiyla anilacak bu beylik, Malazgirt, Ahlat, Ercis, Adilcevaz, Eleskirt, Van, Tatvan, Silvan, Mus il ve ilçelerini içine alan bu bölgede hakimiyet kurmuslardir. http://www.van.gov.tr/tarih/thakimi2.jpg
AHLATSATLILAR (Sökmenliler) DÖNEMISökmen El-Kutbi tarafindan merkezi Ahlat olmak üzere kurulan Ahlatsahlar veya Sökmenli Devleti, 1100 yilindan 1217 yilina kadar Van bölgesinde egemen olarak kalmislardir.
Ahlatsahlar’in Van'i ele geçirmeleri beyligin kurucusu Emir Sökmen zamaninda (1100 - 1112) gerçeklesmistir. Kendisinden sonra tahta geçen emirler arasinda en fazla iktidarda kalan torunu II. Sök¬men olmustur. II. Sökmen 1128-1185 yillari arasinda 57 yil gibi uzun bir süre beyligin basinda kalmistir. Bu dönemde Kubbet'ûl-Islam adini tasiyan Ahlat sehri büyük bir medeni gelismeye sahne olurken, Van müstahkem bir kale, Ercis, Gevas, Tatvan ve Malazgirt ise büyük birer sehir idiler. Ahlat ile Ercis arasinda büyük gemiler isletiliyordu. Van, Gevas ve Tatvan limanlarinin da bu sayede Ahlat ile baglantisi saglanmisti.
1207 yilinda Selçuklu Sultani Tugrul Sah ile Ahlatsahlar arasindaki anlasmazliktan da faydalanan Eyyûbi Meliki Necmeddin Eyyüp (Melik-El Ahvad) sehir ahalisinin de daveti ile Ahlat'a gelip yerlesmis ve böylece bölgedeki Ahlatsahlar hakimiyeti sona ermistir.
EYYUBI VE HARZEMSAHLAR DÖNEMINecmeddin Eyyüp kardesi Esref’i getirerek Ahlatsahlar'in elinde bulunan Van Kalesi'ni almis ancak Eyyûbiler’in egemenligi uzun sürmemis ve 1229'da Celaleddin Harzemsah, Ahlat ve Van'i ele geçirmistir. Anadolu Selçuklu hükümdari I. Alaaddin Keykubad'in doguya dogru genisleme siyaseti sonucu 1232 yilinda Van, Selçuklu egemenligine girmistir. Bu yillarda Bitlis ve Erzen havalisinde Dilmacogullari hüküm sürmektedir.
ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMII. Alaaddin Keykubad, Celaleddin Harzemsah'in Dogu Anadolu Bölgesi’ni karisiklik içerisinde birakmasi sonucu, Mogol akinlarini önlemek üzere Kemaleddin Kâmiyar'i Ahlat ve Bitlis çevresine sefer yapmak üzere görevlendirmisti. Kâmiyar, Ah¬lat, Bitlis, Van, Adilcevaz ile diger bütün kale ve sehirleri fethederek durumu Sultan’a bildirmisti. Sultan buralarin imar ve idaresi için devlet adamlari ve memurlar göndermistir.
Van ve yöresinin Anadolu Selçuklulari egemenligine geçmesinden sonra, yerli beylerin burada Selçuklular’a tabi olarak yasadigi ileri sürülmektedir.
XIII. yüzyilin ikinci yarisindan itibaren, Ilhanlilarin bölgeye zaman zaman geldikleri ve Argun Han (1284-1291) zamaninda Van Gölü'nün kuzeydogusundaki Aladag'in bunlarin yaylaklari oldugu bilinmektedir. Bu sirada Van Kalesi'ne Hakkari Beyleri egemen durumda idi. Bu asirda Van bir kale, Vastan ise orta bir sehir durumunda idi
ILHANLI DÖNEMIKarakoyunlularin bölgeye hakim olmalarina kadar Van havalisinde sürekli olarak Ilhanlilar ile yerli beylerin hakimiyet kavgasi olmustur. Ilhanlilar yaptiklari akinlar sonucu Van ve yöresinde kisa süreli bir egemenlik kurmuslardir. Bu yillarda Van ve yöresi Ilhanlilar’in, Hakkari taraflari ise Çobanlilar’in idaresinde kalmistir. Ilhanlilardan Arpa Han 1337 (H.738)'de, Süleyman Han ise 1340 (H.741)'de Ahlat'ta para bastirmislardir.
Ebu Sa'id Bahadir Han'in ölümünden sonra (1335) Dogu Anadolu Bölgesi’nde Ilhanlilar’in ege¬menligi çözüldü. Hulagu Han'dan itibaren, Dogu Anadolu Bölgesi, iki askeri eyalete ayrilmistir. Bunlardan biri merkezi Musul olan, Musul, Mardin ve Diyarbekir yörelerini içine alan eyalet, digeri ise merke¬zi Ahlat olan ve Van bölgesini içine alan eyalet idi. Ilhanlilar'in Diyarbekir Valisi Haci Tugay ve onun yegeni Ibrahim Sah arasinda bölgede hakimiyet kurma kavgasi baslamisti. Bu mücadele esnasinda Karako¬yunlularin, Haci Tugay'i Akkoyunlular’in ise Ibrahim Sah tarafini tuttugu anlasilmaktadir. Nitekim kisa bir süre sonra Haci Tugay'in tasarrufundaki Musul, Van Gölü çevresi ve Erzurum Havalisinin Karakoyunlular’in, Ibrahim Sah tasarrufundaki Diyarbekir'in ise Akkoyunlular’in egemenligine girdigi görülecektir.
KARA KOYUNLULAR DÖNEMIIbrahim Sah 1350 yilinda ölmüs, yerine Haci Tugay'in oglu Pir Muhammed geçmistir. Pir Muhammed'in mahiyetindeki beylerin Türkmen Hüseyin Bey tarafindan öldürülmesi üzerine Türkmenler, Dogu ve Güneydogu Anadolu'nun siyasi hakimleri olmuslardir.
Bu sirada Van bölgesi yerli beylerin elinde bulunuyordu ve bu dönemde Ahlat hakimi Bahaeddin Bey idi. Türkmen Hüseyin Bey ile bölge emirleri arasindaki mücadelede Karakoyunlu Bayram Hoca, Hüseyin Bey saflarinda yer almis ve 1351 yilinda ise Hüseyin Bey'i öldürmüstür. Bayram Hoca bölgede hakimiyetini tam olarak 1374 yili sonlarinda gerçeklestirmis, Celayir Hükümdari Sultan Üveys'in ölmesi, Eratna Devleti'nin zayif düsmesi ve Sutaylilarin ortadan kalkmasi üzerine, eskiden beri ellerinde olan Van Gölü kiyisindaki Ercis'in yani sira Erzurum, Avnik, Hasan Kalesi, Musul, Bati Iran'da Sürmeli, Alakilise, Hoy ve Nahçivan gibi yerleri ele geçirmislerdir.
1380 yilinda Bayram Hoca ölmüs ve yerine yegeni Kara Mehmet geçmistir.
Kara Mehmet döneminde Çagatay hükümdari Timur'un Van bölgesine hücumu görülür. 1386 yilinda Bati Iran'i zapteden Timur, 1387 baharinda kisi geçirdigi Karaba'dan kalkarak Karakoyunlular’in üzerine yürümüs ve Ahlat, Adilcevaz ve Van Gölü havzasina inerek Van Kalesi'ni almistir. Van'i 20 günlük bir muhasaradan sonra alan Timur, buranin idaresini yerli beylerden Melik Izzeddin'e vermistir.
Timur'un Van bölgesine yaptigi akinlar sirasinda ve Karakoyunlular - Timur mücadelesinde, Van'i elinde tutan Izzeddin Sir, Timur'un yaninda yer almis ve Karakoyunlu Kara Yusuf'un Ercis'i geri alma tesebbüsünü engellemistir. Timur'un baskisi üzerine Musul'a çekilmis olan Kara Yusuf 1404 yilinda Memluk Sultani’nin emri üzerine hapsedilmis, 1405 yilinda serbest birakilan Kara Yusuf, Timur'un yaninda yer alan Izzeddin Sir'i bozguna ugratarak kendine tabi yapmistir. 1420 yilinda Kara Yusuf’un ölmesi üzerine Izzeddin Sir, Çagataylilar’a bagliligini bildirmis ancak Karakoyunlu hükümdari Iskender Bey bölgenin egemenligini tekrar ele geçirerek 1425 yilinda Melik Izzeddin Sir'i öldürmüstür. Iskender Bey'in 1438'de oglu Sah Kubat tarafindan öldürülmesi üzerine Cihan Sah Karakoyunlu hükümdari olmustur. 1439-1467 yillari arasinda Van bölgesi Karakoyunlularin egemenliginde kalmistir. 11 Eylül 1467 tarihinde Akkoyunlu hükümdari Uzun Hasan ve kuvvetlerine maglup olan Cihan Sah öldürülmüs ve bu olaydan sonra bölgede Akkoyunlu egemenligi baslamistir.
Karakoyunlu siyasi teskilatini meydana getiren Türkmen boylari sunlardir:Karakoyunlu kabilesi, Sa’dlu Kabilesi, Duharli Kabilesi, Karamanli Kabilesi, Çakirli/Çekirli Kabilesi, Hacili Kabilesi, Doger Kabilesi, Avsar Kabilesi, Bayramli Kabilesi ve Süleymani, Zirki Mahmudi.
AKKOYUNLULAR DÖNEMI1467 yilindan itibaren Dogu ve Güneydogu Anadolu bölgelerinde egemenlik kuran Akkoyunlu hükümdari Uzun Hasan'in, Bati Anadolu'yu ele geçirme tesebbüsü 1473 yilinda Otlukbeli Savasinda Fatih Sultan Mehmet'e yenilmesiyle neticesiz kalmistir.
Akkoyunlu hükümdari Uzun Hasan'in, Dogu ve Güneydogu Anadolu'daki asiret kavgalarini önlemek üzere düzenledigi kanunlar, uzun süre bölgede “Hasan Padisah Kanunlari” olarak anilmistir. Osmanlilar’in bu bölgeleri ele geçirdigi yillarda da bu kanunlar yürürlükte kalmis ve zaman zaman degisiklikler yapilmistir.
SAFEVILER DÖNEMI
Akkoyunlularin son hükümdari Rüstem zamaninda da mücadeleler devam etmistir. Rüstem'in ölümü üzerine ortaya çikan saltanat kavgalarindan yararlanan Sah Ismail, Anadolu'da sakin olan Ustaclu, Samli, Rumlu, Musullu, Hindli, Tekeli, Kaçar, Avsar, Bayburtlu, Çarpanli, Kara Dali, Karaman'li, Dulkadir gibi Türk oymaklarini etrafina toplayarak Azerbaycan üzerine yürümüs ve Akkoyunlular’dan Elvend Bey'i Diyarbekir'e kaçmaya mecbur etmisti. 1503 yilinda Sah Ismail, Hamedan yakinlarinda Alma Kulagi denilen yerde, Akkoyunlu Murad’a karsi parlak bir zafer kazanmis ve Akkoyunlu Hanedani'ndan yakaladiklarini katletmistir. Sah Ismail'den kurtulan Akkoyunlular ise çareyi Dulkadirli, Memluk ve Osmanlilar’a siginmakta bulmuslardir.
Bu sirada Van ve çevresine, Izzeddin Hanedani’nindan II. Zahid b. Izzeddin egemendi. Safeviler, Van'i ele geçirdikleri sirada Van'a Izzeddinli Hanedani’nin sahip oldugu hususunda Osmanli belgelerinde bazi bilgiler mevcuttur.
Osmanli belgeleri incelendiginde Savefiler'in Van'i, Izzedinli Hanedani’ndan almis olduklari görülmektedir.1507 yilinda Safevi kuvvetleri Van'a girmis, Van, Bitlis ve Ercis bölgesine komutan olarak Kurt Bey, naib olarak da Dulkadiroglu Behram Bey tayin edilmislerdir. 1514 yilinda, Safevilerin batiya ilerlemelerini durdurmak ve Anadolu'ya Siilik hareketinin yayilmasini önlemek amaciyla Yavuz Sultan Selim, Safeviler üzerine sefer yapmis ve Çaldiran Meydan Savasi'nda Sah Ismail'i maglup ederek, bunlarin Dogu Anadolu üzerindeki etkisini kirmistir. Çaldiran Zaferi sonunda Dogu ve Güneydogu Anadolu'daki bir çok sehre Osmanli Devleti hakim olmus ve bu sehirler bir daha da el degistirmemistir. 1529'da Sah Tahmasp’in, Van bölgesi naibi olarak Ürkmez Bey'i biraktigi görülmektedir. Ancak bu Safevi naibleri devamli olarak bölgedeki beylerden, Bitlisli Seref Han, Mahmud hakimi Ivaz ve Hakkari hakimi Melek beylerle mücadele halinde olmustur. http://www.van.gov.tr/tarih/thakimi1.ज्प्ग
http://img412.imageshack.us/img412/3439/album120ci9.jpg
http://img412.imageshack.us/img412/1713/album74mj3.jpg
http://img253.imageshack.us/img253/5219/album29sl4.jpg
http://img122.imageshack.us/img122/2796/album62ox6.jpg
http://img367.imageshack.us/img367/3091/album107us9.jpg
http://img399.imageshack.us/img399/3249/album55jy6.jpg
http://img394.imageshack.us/img394/8335/album54yv3.jpg
http://img516.imageshack.us/img516/105/album65ma5.jpg
http://img48.imageshack.us/img48/9066/dsc04261cy4.jpg
http://img48.imageshack.us/img48/1718/dsc04457he9.jpg
http://img367.imageshack.us/img367/6830/dsc04501ve5.jpg
0 yorum: