şansını mı denemek istiyorsun? öyleyse, rastgele bir yazıyı okumaya ne dersin?

TOKAT

GENEL BİLGİLER:
Mahlep Şarabıyla Ünlü

M.Ö. 4000 yıllarından başlayarak 14 devlet ve bir çok beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu Yeşilırmak havzası içinde yer alıyor.


GENEL BİLGİLER
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/tokat9.jpgM.Ö. 4000 yıllarından başlayarak 14 devlet ve bir çok beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu Yeşilırmak havzası içinde yer alan Tokat, Karadeniz kıyılarının dar ve nemli, iç Anadolu'nun geniş ve kuru alanlarından, dağ sıralarıyla kendini doğal olarak soyutlayan geniş ve sulak vadiler ile; bunlar arasındaki geçitlerden oluşan bereketli alanların orta yerinde bulunmaktadır.
Tokat, Karadeniz Bölgesinde Orta Karadeniz bölümünün iç kesiminde yer alır. İlin kuzeyinde Samsun, kuzeydoğusunda Ordu, güney ve güneydoğusunda Sivas, güneybatısında Yozgat, batısında Amasya illeri vardır. İlin yüzölçümü 9958 km2 dir. Türkiye topraklarının %1,3'ünü kaplar.

Tokat'ın merkez ilçesi Behzat Deresi civarında,güneyde yüksek kesim, orta kesim ve kuzeyde aşağı kesim olarak üç bölüm halinde kümelenmiştir. Son yıllarda şehir kuzeye doğru genişlemektedir. Şehirde güneyden kuzeye doğru bir tek ana cadde, " Gazi Osman Paşa Bulvarı" uzanmaktadır.

http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/tokat10.jpgYeşilırmağın suladığı verimli arazilerde çok çeşitli ürünler yetişmekte ve son zamanlarda ziraat tekniklerinde de ilerlemeler görülmektedir. Başlıca tarım ürünleri olarak buğday, arpa, mısır, baklagiller, tütün, şekerpancarı ve ayçiçeği başta gelmektedir.

Tokat'ta hayvancılık bitkisel üretimden hemen sonra gelir. Bölge, zengin denilebilecek bir hayvan varlığına sahip olup süt hayvancılığını geliştirmek için ıslah çalışmaları yapılmaktadır. Bu çerçevede inek cinsi olarak Montofon, Holstain ve Newjersey desteklenirken koyunda Karagül koyunlarının yetiştirilmesi önerilmektedir.

Son yıllarda sanayide de önemli gelişmeler kaydedilmiş ve istihdam imkânları açılmıştır. Özellikle tekstil sanayiinde çok büyük gelişmeler sağlanmış ve Tokat adeta bir tekstil şehri haline gelmiştir. Tekstilin yanında meyve suyu ve gıda sanayiinde de önemli adımlat atılmış bulunmaktadır.
Hafif ve ağır sanayi tesisleri yanında, açılan Gaziosmanpaşa Üniversitesi de ekonomiye katkı sağlaması ve sanayiye yol göstermesi bakımından önemli bir etken durumunda bulunmaktadır.

Tokat'ta kadın giyimi; bindallı,şalvar,çarşaf, yazma ve çorap olarak belirginleşir. Kadife veya atlas üzerine gümüş telle işlenmiş belden yukarısı dar alt kısmı geniş, bindallı denilen boy elbisesine özellikle kırsal kesimlerde rastlanır. Bele takılan gümüş kemer bu kıyafetin bir aksesuarıdır. Şalvar ise günlük olarak giyilen bir kıyafettir. Çarşafı genellikle yaşlılar giyerken, çit denilen nakış desenlerle süslenmiş başörtüleri de Tokat'lı genç kızların kıyafetleri arasındadır.

Erkek giyimi olarak ise en çok dikkati çeken cepkendir. Önceleri günlük kıyafet olarak giyilen, sonra ise düğünlerde ve özel günlerde giyilmeye başlanan cepken, yelek boyunda,önü düğmesiz, etrafı sırma ve ortası kasnak işi ipek ile süslü altına gömlek giyilen bir kıyafettir.Yazmacılar Çarşısı, Bakırcı, Zurnacı, Çarıkçı gibi el sanatlarının üretildiği çarşılarda pek çok hediyelik eşya alınabilir. En ünlüsü tahta baskı ile boyalı yazmalardır.


YİYECEK & İÇECEK

http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/tokat8.jpgTokat'ın yemek kültürü de oldukça zengin ve iştah açıcıdır. İlimizde yöreye has pek çok miktarda leziz yemekler yapılmaktadır. Özellikle hamur işlerinden Çökelekli, Katmer, Cızlak, Haşhaşlı ve Cevizli Çörek, Mantı, Yuğurtmaç; çorbalardan tarhana, Kuskus, Bacaklı Çorba, Helle Çorbası, gendime Toygası Çorbası; pilavlardan Keşkek, Mercimekli Bulgur Pilavı; tatlılardan Zile Pekmezi, Cevizli Şeker Sucuğu (Köme) Tırtıl Baklavası, Yufka Tatlısı, Zambak Reçeli yöreye has yemeklerin başlıcalarıdır.
Bunlardan başka Tokat pastırması ve elbiseli sucuk da Tokat'a has diğer yiyecek maddeleridir. Tabii patlıcan, domates, biber ve sarımsak, patates ve kuzu kuşbaşı et kullanılarak yapılan Tokat kebabını da unutmamak lazım.
Tokat Kebabı, Etli Dolma, Bakla Dolması, Keşkek, Gendüme Çorbası, Bacaklı Çorba, Cevizli Çörek, Bezli Sucuk, Bat gibi yemeklerin yanında Tokat şarabı da sofralara ayrı bir renk katmaktadır. Özellikle dünyada sadece Tokat'ta üretilen Mahlep şarabının içimi ayrı bir zevktir.



GÖRMEDEN DÖNMEYİN
http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/tokat11.jpgBallıca Mağarası: Yaz kış ortalama 18 derece sıcaklığın hüküm sürdüğü Ballıca Mağarası, haşmetini gizleyen küçük bir galeriyle açılıyor. Giriş kısmının hemen arkasındaki Havuzlu Salon'da, sıcaklığın biraz daha yüksek olması (20o C) ve nem oranının düşüklüğü (yüzde 54) yüzünden, damlataşları oluşturan kalsit kristalleri arasındaki bağ zayıflamış ve pul pul soyulmuşlar. Havuzlu Salon'dan sonra, dar bir geçitten geçerek Büyük Damlataşlar Salonu'na ulaşıyoruz. Dev boyutlu sarkıt ve dikitlerin arasında bir an başınız dönüyor. Nesnelerin büyüklüğü ve kendi ebatlarınız konusunda garip bir illüzyon yaşıyorsunuz. Bu bölümdeki oluşumların renk çeşitliliği de insanı hayrete düşürüyor. Kırmızı demir minerallerinden, sarı renk ise demirin bir başka türü olan "limonit"ten kaynaklanıyor. Mavi ve yeşil renkler ise, bakırın türevleri olan "azurit" ve "malakit"li sulardan oluşmuştur.
Tokat Müzesi: Selçuklu vezirlerinden Muineddin Süleyman Pervane tarafından 1277´de yaptırılan külliyenin, tıp eğitiminin verildiği şifahanesi mavi çinileri nedeniyle Gökmedrese adıyla da biliniyor. Bu anıtsal yapı bugün arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği müze. Müzede İlk Tunç Çağı´ndan itibaren Hitit, Phyryg, Hellenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait eserler bulunuyor.

http://www.bigglook.com/biggtravel/images/sehirler/dkaradeniz/tokat15.jpgSulusaray: Tokat'ın 68. Km. güneybatısında bulunmaktadır. Höyüğün M.Ö. 3000 yılında Eski Tunç, M.Ö. 2000 yılında Hitit, M.Ö. 1000 yılında Frigler zamanında iskan edilmiş olduğu, kazılarda ortaya çıkan pişmiş toprak eserlerle tespit edilmiş olup, çıkan bu eserler Tokat Müzesinde sergilenmektedir. Ayrıca Antik kentte yapılan çalışmalarda antik kentin sur duvarları, bir kilise kalıntısı, bir hamam ayrıca tabanı mozaiklerle kaplı olan sağlık merkezinin varlığı tespit edilmiştir. Bu mozaikler Sulusaray'da kapalı bir salonda teşhir edilmektedir.

Yağlıbasan Medresesi: Danişmentliler zamanında, Nizamettin Yağıbasan´ın saltanat yıllarında (1142-1164) yaptırılan, Selçuklulardan İzzettin Keykavus zamanında onarılan medrese Anadolu´nun, günümüze kalan en eski Türk yapılarından.
Tokat Kalesi: İS 5. veya 6. yüzyıllarda inşa edilen, 500 yıl Bizans egemenliğinde kalan 28 burçlu kale, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından da kullanıldı. Tokat şehrinin merkezine yakın bir yerde dik ve sarp kayalar üzerinde inşa edilmiştir.Kalenin, bugün molozlarla dolu bulunan gizli geçidi, kayalara oyulu 362 basamaklı merdivenle kente kadar iniyordu.

Komana: Tokat'tan Karadeniz'e açılan Niksar yolunun 9.km'sinde, Yeşilırmak'ın ortasından aktığı cennet gibi bir saha içerisindedir. Aynı zamanda ilimizin en önemli mesire yeridir. Milattan önceki yıllarda kurulmuş antik Komana kentinin bulunduğu alanlardır. 1940'larda yapılan yüzey araştırmalarında burada Hellenistik ve Roma dönemlerine ait kalıntılar bulunmuştur. Kentin içinde tapınaklar ve saraylar bulunmaktadır.
Meydan Camii (Hatuniye Camii): Sultan II.Bayezıt'ın annesi Gülbahar Hatun tarafından yaptırılmış cami kayıtlarda "Hatuniye Camii" olarak geçer. Meydan mahallesinde, adını aldığı geniş bir alanda 1474 yılında yaptırılan cami, 1939 ve 1943 yıllarındaki depremlerden büyük hasar görmüştür.

Latifoğlu Konağı: 19. Yüzyıl Türk barok mimarisinin şaheseri olan Anadolu Konaklarının tüm mimari özelliklerini ihtiva eden iki katlı ahşap karkas ve kerpiç malzeme ile inşa edilmiştir. Halen Müze ev olarak kullanılmaktadır. Konakta ahşap işçiliğinin en güzel örneklerini görmek mümkündür.

Taşhan: Gazi Osman Paşa bulvarı üzerinde olan tarihi Taşhan, Osmanlı devrinin en güzel eseridir. Tokat şehir merkezinde ve müzenin yanındadır. Şehre gelen yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeridir. Dikdörtgen planlı, iki katlı, ortası açık avlulu ve kerpiç kullanılarak yapılan eserin 93 kapısı vardır. Günümüzde halen kullanılmakta ve binada çeşitli el sanatları üretilerek sergilenmektedir.

Masat Höyük: Tokat'ın Zile İlçesi Yalınyazı Kasabasında yer alan Masat Höyük'de M.Ö.3000'de Eski Tunç Çağı, M.Ö. 2000'de Hitit çağı, M.Ö. 1000'de Frig Çağını yaşayan 3 dönem mevcuttur. Masat Höyükte Kayseri'de Hitit imparatorluğuna bağlı bir uç beyinin sarayı bulunmuştur. Pişmiş toprak, metal ve cam eserlerin yanında Hitit Hiyeroglif (Resim Yazısı) yazısı ile yazılmış tablet en önemli eserdir.

Kaplıcalar ve İçmeler:
Sulusaray Kaplıcaları: Artova İlçesi'ne bağlı Sulusaray Bucağı'ndadır. Çermikönü Kaplıcası olarak ta anılır. Soğuk ve sıcak su kaynaklıdır. Tarihi eskilere dayanan kaplıca, Roma ve Bizans dönemlerinde, daha sonrada Osmanlı ve Selçuklu döneminde faaliyetini sürdürmüştür.
Sodyum klorür ve sülfatlı, bikarbonatlı sulardandır. Bulunduğu yer deniz düzeyinden 750 m. yüksektedir. Romatizma, nevralji ve cilt hastalıkları için büyük fayda sağlar. Modern konaklama tesisleri ile donatılmıştır.
Reşadiye Kaplıcası: Reşadiye ilçesinin 1,5 km. uzağındadır. İki hamamı ve havuzları vardır. Bikarbonat ve klorürlü bir sudur. Banyosu, romatizma, nevralji, deri ve kadın hastalıklarına iyi gelir.
Başören İçmesi (Sarılık Suyu): Merkez ilçeye bağlı Başören Köyü'ndedir. Sindirim organları rahatsızlıklarıyla, böbreklerdeki taşların düşürülmesinde yararlı bir sudur.
Ayvaz Madensuyu: Niksar İlçesi'ne 2 km. uzaklıktadır. Yüksek tansiyona, safrakesesi, bağırsak rahatsızlıkarına faydalıdır. Şişelerle satılıp pazarlanan bir madensuyudur.

RESİMLER:
[ KARADENİZ ]
Amasya (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=amasya) Artvin (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=artvin) Bartın (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=bartin) Bayburt (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=bayburt) Bolu (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=bolu) Çorum (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=corum) Düzce (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=duzce) Giresun (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=giresun) Gümüşhane (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=gumushane) Karabük (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=karabuk) Kastamonu (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=kastamonu) Ordu (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=ordu) Samsun (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=samsun) Sinop (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=sinop) Tokat (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=tokat) Trabzon (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=trabzon) Zonguldak (http://www.rizede.com/karadeniz/?karadeniz=zonguldak)



» TOKAT «
M.Ö. 4000 yıllarından başlayarak 14 devlet ve birçok beyliğin yaşadığı ve egemen olduğu Tokat; geniş ve sulak vadilerle bunlar arasındaki geçitlerden oluşan bereketli alanların orta yerinde bulunmaktadır.
Kalkotik ve ilk tunç çağlarından sonra Büyük Hitit Devletinin doğu federasyonlarına bağlı birçok kentin, Yeşilırmağın kolları Kelkit, Tozanlı ve Çekerek kolu vadileri boyunca kurulması ile başlayan, Pers ve Pontus döneminde doruğa ulaşan derebeylik dönemi, Tokat, Niksar, Zile ve Turhal’da en tipik ve güçlü şeklini almıştır.
http://www.rizede.com/karadeniz/iller/tokat.jpgİlimiz toprakları üzerinde kurulan Hitit ve Frig yerleşim alanları M.Ö. 2500 – 4000 yılları arasında, yüksek düzeyde sanat ve kültür yaşamına ulaşmıştır. İç Anadolu yaylalarını aşamayan İon Kültürünün M.Ö. 6. yüzyıldan itibaren, Kolonileri ile birlikte, Karadeniz’den Oinaion (Ünye) ve Amisos (Samsun ) yolu ile Komana ya ( Tokat ) gelmiş, güneydeki geleneksel “Kapadokya “ ve doğudan gelen Pers kültürü ile kaynaşmıştır.
Daha sonra uzun bir dönem içerisinde Roma ve Bizans Egemenliği altına giren Tokat, Danişmend ve Selçuklu Türklerinin siyasi üstünlükleriyle birlikte Maveraünnehir den gelen Türk İslam kültürü ile tanışmıştır. 900 yıldan beri de Türk Egemenliği altındadır.
Selçuklular zamanında Anadolu’nun 6. büyük kenti olan Tokat, 12. yüzyılda Bizans ve Haçlı orduları, 1243 yılından itibaren de Moğol baskısı altında olmasına rağmen İlhanlı egemenliği sonuna kadar gelişmesini sürdürmüş, antik dönemlerde olduğu gibi ekonomi ve ticareti gelişmiş, doğu batı yönündeki büyük ticaret kervanlarının konakladığı hanlar, kervansaraylar ile düzenli yol ve köprüler inşa edilmiştir. Selçuklu Türklerinin Anadolu’da yarattığı, özü güzellik ve sabır olan bu uygarlığın kültür,sanat, mimarlık, bayındırlık eserleri ile Tokat’ta hemen yüz yüze gelinir.Moğolların yaptığı büyük tahribatın ardından 14. yüzyıl sonunda Osmanlı egemenliğine giren Tokat, yükselme döneminde bölgenin tarım ve sanayi merkezlerinden biri olmuştur.
Evliya Çelebi’nin uzun,uzun anlattığı gibi “Tokat’ın bağ, bahçe ve ovaları Osmanlı Ordularının konaklama ve gıda ambarı olmuş, bakırcılık, ipekçilik, pamuklu dokuma ile çeşitli sanayi ve el sanatları gelişmiş, iş hanları ve çarşıları Bağdat, Bursa ve Halep’tekiler ile kıyaslanır olmuştur.” ifadeleri bunun kanıtıdır.
17. yüzyılın bitimi ile beraber gerileyen imparatorluk döneminde Tokat olumsuz etkilenmiş, gelişme ve canlılığını yitirmiştir. Osmanlı Devleti’nin gelişme devrinde önemini yitiren ve pek çok ekonomik sorunlarla karşılaşan Tokat, hiçbir gelişme gösterememiş, 1863 ten sonra Sivas’a bağlı bucak, 1878 de mutasarrıflık ( sancak beyliği ) 1920’de müstakil liva ve nihayet Cumhuriyetin ilanı ile beraber il olmuştur.

İLİN KÜLTÜR YAPISI

http://www.rizede.com/karadeniz/iller/tokat2.JPGTokat, uygarlıkların merkezi olan Anadolu’da M.Ö. 3000 yıllarından başlayarak 5000 yıllık engin tarihinde 14 devlet ve bir çok beyliğin yaşadığı ya da egemen olduğu Yeşilırmak havzası içinde yer almış benzeri az bulunan önemli illerimizden biridir.
Tokat ilindeki Kelkit,Yeşilırmak ve Çekerek ırmakları boyunda kurulmuş olan medeniyetlere ait Hitit, Firig, Roma, Selçuklu, İlhanlı, Osmanlı eserlerinin çokça bulunuşu ve tarihi yönüyle önemli bir kültür merkezidir.
M.Ö.2500-400 yılları arasında yüksek düzeyde sanat ve kültür yaşamına sahip olan Helen kültüründen, Zile-Tokat-Niksar-Sulusaray’daki M.S 5.yy. kadar süren Roma kültürünü, 12.yy.da Danişmend’lerin merkezi olan Niksar’da oluşan maddi kültür değerlerini 13.yy.sonuna kadar Selçuklu Türkleri’nin sanat,mimari ve hümanist kültürlerini gözden geçirdiğimizde, Zile Maşat Höyük’teki Tappiga Sarayı, Hellenistik çağa ait kartal figürlü ionik sütun başlığı, Zile’de Roma Anfi tiyatrosu, Zile Saat Kulesi, Zile Ulu Camii, Ertana Beyliği’nden kalan Zile Beyazıt Bestami Camii ve Türbesi, Tokat girişinde Yeşilırmak üzerindeki Selçuklu Köprüsü, Gök Medrese, Pervane Hamamı, Niksar Ulu Camii, Niksar Akyazı Kümbeti, İlhanlılar dönemine ait Niksar Çöreğibüyük Camii, Artova’da Antik Saray Kenti, Pazar’da Mahperi Hatun Kervansarayı gibi eserlerle dimdik ayakta duran tarihinin canlı delilleriyle Tokat ve yöresinin Türk tarih ve kültürü açısından önemi bir kez daha ortaya konulmaktadır.
TOKAT’TA GEZİLİP GÖRÜLMEYE DEĞER YERLER VE ESERLER

MAŞAT HÖYÜK
Zile ilçesi Yalınyazı köyünde yer alan Maşat Höyük ören yerinde, 1973 –1984 yılları arasında yapılan kazılar sonucu ortaya çıkartılan Hitit çivi yazısı ile yazılmış tabletler Tokat tarihini aydınlatan en önemli kaynaklardan biri olmuştur.Bu tabletlerin bir bölümü halen Tokat müzesinde sergilenmektedir. Maşat Höyükte M.,Ö. 3000 yıllarında Eski Tunç Çağı, M.Ö. 2000 yıllarında Hitit çağı, M.Ö. 1000 yıllarında Firig Çağının yaşandığı üç dönem tespit edilmiştir.Ayrıca Höyükte Boğaz Köy Hattuşaş Hitit İmparatorluğuna bağlı bir uç beyinin sarayı da bulunmuştur.Kazılarla ortaya çıkartılan Hitit sarayının kerpiç ve taş duvarlardan oluşan mimari kalıntıları hava koşulları nedeni ile günden güne eriyerek kaybolmaktadır.
SEBASTAPOLİS
http://www.rizede.com/karadeniz/iller/tokat_2.JPG
Sulusaray ilçe merkezinde yer alan antik kentin tarihi ilk Tunç çağına kadar uzanmaktadır. Sebastapolis Latince bir kelime olup” Sebasto büyük , ulu,azametli ;Polis şehir “ Büyük Şehir anlamına gelmektedir. Tokat Müze Müdürlüğünce yapılan kurtarma ve sondaj çalışmaları sonucunda kentin Helenistik Roma ve Bizans Dönemlerinde de önemli bir yerleşim merkezi olduğu anlaşılmıştır.
Kentin ana merkezinin sur ile çevrili olduğu görülmüş, sur içerisinde yapılan kazı sonucu bir hamam ve bir kilise ortaya çıkmıştır. İlçenin çeşitli yerlerinde yapılan kazılar sonucu pek çok yapı taşı bulunmuştur.Bazı taşların üzerine insan ve hayvan figürü işlenmiştir.Yine bazı taşların üzerinde de hac işareti bulunmaktadır.kilisenin tabanı küçük mozaikler kullanılarak süslemeli bir şekilde yapılmıştır. İlçede Helenistik Roma ve Bizans dönemine ait yapı taşlarından oluşturulan açık hava müzesi ve mozaikten insan yüzü figürü bulunan mozaik müzesi ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.
HOROZTEPE
Erbaa ilçe sınırları içerisinde yer alan Horoztepe de M.Ö. 3000 yılına ait bir mezar ortaya çıkartılmıştır. Bu mezarlıkta madeni ve altın süs eşyaları bulunmuştur. Bu eşyalar arasında en önemli olanı altın ve bronz dan yapılmış çocuğunu emziren kadın heykelciğidir. Bu paha biçilmez eser halen Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde teşhir edilmektedir. Daha sonraki yıllarda Horoztepe de yapılan kazılar sonucunda M.Ö. 4000 yıllarına ait bulgular ele geçirilmiştir. Bu bölgede yapılan kaçak kazılar sonucu çıkartılan eserler halen dünyanın değişik müzelerinde sergilenmektedir.
NİKSAR
Niksar (Neocaeseria) Antik kentin üzerinde bugünkü ilçe merkezi bulunmaktadır. Müze Müdürlüğünün Niksar’da bulunan Harmancık, kültür ve leylekli çeşme mahallerinde yaptığı kazıda ortaya çıkartılan mezar kalıntılarına göre bu şehrin tarihi belirlenmektedir. Niksar Roma ve Bizans Dönemlerinde işgal edilmiş daha sonra Anadolu Selçuklu Döneminde çok önemli bir merkez olmuştur. Ayrıca bir dönemde Danişmend Devletine başkent olmuştur.
KOMANA
Tokat’ın Roma ve Bizans Dönemindeki yerleşim merkezidir. Günümüzde Gümenek mesire yeri olarak bilinmektedir.
1940’larda yapılan araştırmada Helenistik ve Roma çağlarına ait kalıntılar bulunmuştur. Kentin içinde tapınak ve sarayların bulunduğu anlaşılmaktadır.
BOYUNPINAR
Artova ilçe sınırları içerisinde yer alan Boyunpınar Köyünde Kalkaolotik Döneme ait bir höyük bulunmaktadır. 1952 yılında yapılan bir araştırma da höyüğün ilk üç katmanı altında kalkaolotik dönem kültür ve sanatına ait kırmızı,kahverengi, siyah astarlı seramik çanak çömlekler bulunmuştur. Ayrıca Boyunpınar Köyü Özündürük mevkiinde yumuşak kayaların oyulmasıyla oluşmuş, sığınak ve ibadet amacıyla kullanılmış 3 katlı yer altı yerleşim merkezi ortaya çıkartılmıştır.
BOLUS ( AKTEPE HÖYÜGÜ)
Tokat merkez Çamlıbel kasabası yakınındadır. Bugünkü Köy eski Tunç, Hitit ve Frig Dönemlerini ihtiva eden büyük ölçekli bir höyük üzerindedir.
MAŞAT TEPE
Almus Baraj Gölünün sular altında bıraktığı geniş düzlüğe hakim tepedir. Yapılan kazılar sonucu ortaya çıkartılan seramikler buranın antik döneme ait bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir.
[ KARADENİZ ]

0 yorum: